EMEP Genel Başkanı Akdeniz: İşçi sınıfı siyasetini elini şaltere uzattığında yapacak
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz Bursa’da işçilerle bir araya geldi.
Fotoğraf:Evrensel
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz Bursa’da işçilerle bir araya geldi. EMEP Bursa il binasında yapılan işçi toplantısına metal, gıda, petro kimya ve medical iş kollarında çalışan işçiler katıldı. Toplantıda söz alan metal işçisi, “Metal sektöründe yaşanan cip krizinin faturası üretim duruşlarıyla biz işçilere kesiliyor. Bunun yanı sıra işten çıkarmalarda gündemde” dedi.Fabrikaların ana gündeminin ekonomik kriz ve EYT olduğunu söyleyen işçiler, insanların ek iş yapmak durumunda bırakıldığını ifade etti.
Rusya, Ukrayna savaşından dolayı petrol fiyatlarının artmasıyla işlerin düştüğünü söyleyen Erikli Su işçisi, fabrikada işten atmaların başladığı ve korku ikliminin hakim olduğunu söyledi. Ülkede yaşanan sorunları Cumhur İttifakı ve Millet İttifakının çözemeyeceğinin fabrikada konuşulduğunu söyleyen işçi, “İnsanların seçeneksiz olduğunu düşünmesi bu iki blok arasına sıkışmasına neden oluyor" diye ekledi.
Toplantıda söz alan işçiler, örgütsüz fabrikalarda sendikalaşma eğiliminin yükseldiğinden söz ederken, yaşanan ekonomik kriz ve borçların işçilerde bir öfke birikmesine neden olduğunu belirtti.
“FABRİKALARDA GREV VE TİS KOMİTELERİ KURULMALI"
İşçilerin anlattıklarını dinledikten sonra konuşan EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, “Fabrikalarda işçiler arasında işini kaybetmeme korkusu var. Ekonomik kriz ve kırılmalarla ilgili buz dağının görünen yüzünü görüyoruz. Dipte büyük bir kaynama var. Eğer tabanda bir kaynama varsa buna fabrikalarda nasıl hazırlanacağız onu konuşmalı ve önümüze görev koymalıyız. Bugünleri bekliyorduk zaten uzun zamandır. Bir fabrikadan öteki fabrikaya bilgi taşıyabilmek, hareket olduğunda on binlerce işçiye seslenebilmek, bir ajitasyon birliği kurup ileri işçi öncülerin koordinasyonunu kurmak için bir hazırlık ve donanım içerisinde olmak gerekir. Yarın elimiz şaltere uzanacaksa eğer, grev komitelerini, TİS komitelerini bugünden kuralım. Hazırlıklarımızı bugünden yapalım ki yarın hazırlıksız yakalanmayalım. Ana mesele budur” dedi.
“SINIF SENDİKACILIĞINI GÜÇLENDİRMEMİZ GEREKİR”
“İşçi sınıfı siyasetini elini şaltere uzattığında yapacak" diyen Akdeniz söyle devam etti: Sadece oy vererek bu iş olmaz. Bu iktidardan memnun değiliz gitsin diyorsak, eğer grevler, direnişler, işçi eylemleri bir silsile halinde gelmezse kimse bir yere gitmez. Bunlar olduğunda kim gelirse gelsin iktidara işçi kendi gücünü gösterir.
Sınıf sendikacılığı çizgisinin güçlendirilmesinin önemine vurgu yapan Akdeniz, “Amasra’da gördük tarikat, vakıf, cemaatlerin dernekleri, sendika, bürokratlar, bakanlar herkes orada el ele fotoğraf veriyor, işçiyi kuşatmışlar kimseye adım attırmıyorlar. Böyle bir yapıda o sendikayı işçi sınıfının bir örgütü olarak göremiyorsunuz. En kötü sendika sendikasızlıktan iyidir ama bu sendikal yapılarında akım olarak parçalanması gerekir. Bunlarla bizim dövüşmemiz ve ne olduklarını anlatmamız gerekir" diye konuştu.
“ZONGULDAK MADENCİ YÜRÜYÜŞÜNÜ ANLATMADAN AMASRA’YI KONUŞAMAYIZ”
“Sendikal bürokrasiye karşı etkili bir örgütlenme çıkaramazsak bu gidişatı değiştiremeyiz” ifadelerini kullanan Akdeniz son olarak şunları söyledi: Sendikal bürokrasi ile düzen muhalefeti şu an aynı çizgide ilerliyor. ‘Biraz bekleyin zaten seçim geliyor’ diyerek işçiyi frenliyorlar. Millet ittifakı da Cumhur ittifakı da ekonomik anlamda umut vermiyor. İşçiler ikinci iş yapıyor birçok yerde. İşçi, işçi olmaktan çıkmış siz anlatıyorsunuz. İki iş yaparsa bir işçi çocuğunu mu görebilir, tatil mi yapabilir. Bizlerin yeni bir çalışma düzenini savunmamız gerekir. İşçiler tarihini bilmiyor, özellikle genç işçiler. Bunu anlatmamız gerekir. Zonguldak madenci yürüyüşünü anlatmadan Amasra’yı konuşamayız. Metal fırtınayı konuşmadan bugün ki çıkış yollarını konuşamayız. (Bursa/EVRENSEL)