Rishi Sunak, Birleşik Krallık’ta 193 kişinin başbakanı oldu
“Demokrasinin beşiği” olarak bilinen 68 milyon nüfuslu Birleşik Krallık’ta 50 gün içinde 2. kez halkın seçmediği bir isim başbakan oldu. Erken seçim çağrıları ise sürüyor.
Fotoğraf: Wiktor Szymanowicz/AA
Arif BEKTAŞ
Londra
Rushi Sunak, Birleşik Krallık’ta 193 kişinin oyuyla Başbakan oldu. Muhazakar Parti, üyelerine bile sormadan, milletvekilleri arasında yapılan oylama ile yeni liderlerini ve dolayısıyla başbakanı belirledi. Parti, kaybedeceği kesin olan erken seçimlere gitmemek için elinden geleni yaptı. Sunak’ın rakibi olan Penny Mordaunt sadece 26 milletvekilinden destek aldı. Mordaunt 100 milletvekiline ulaşamadığı için Sunak doğrudan parti lideri ve başbakan oldu.
Sunak, bugün Kral 3. Charles’a gidip “destur” isterek Başbakanlık Konutu’na yerleşme izni alacak ve erken bir seçim olmaması durumunda Haziran 2024’e kadar Birleşik Krallık’ın başbakanı olarak görev yapacak.
Halkın söz söyleme fırsatı bulamadığı bir ortamda, Muhafazakar Partili milletvekilleri arasında yapılan pazarlıklarla başbakan koltuğuna oturan Sunak, hem son 200 yılın en genç, hem de İngiliz olmayan ilk başbakanı olarak Birleşik Krallık’ın tarihine geçti.
44 gün başbakanlık yapan ve geçtiğimiz hafta istifa eden Liz Truss, 81 bin Muhafazakar Parti üyesinin oyuyla seçilmişti.
Sunak’ın, Muhafazakar Parti yönetiminin, koşulları kollayarak belirlediği kurallar üreterek seçmiş olmasının halk tarafından bir karşılığı yok. Birçok siyasi parti ve sendika anında çağrılarda bulunarak erken genel seçim çağrıları yaptı.
SERMAYENİN TERCİHİ OLDU: EN ZENGİNLERDEN
Muhafazakar Parti içindeki kargaşaların ve gruplaşmaların da önünü almak için İngiliz sermayesinin tercihi olan Sunak, ilk mesajında, partiyi ve ülkeyi bölünmüşlükten kurtarmanın mücadelesini vereceğini söyledi.
Birleşik Krallık’ta en zengin 200 aileden birinin ferdi olan ve eşi üzerinden çeşitli ticari yolsuzluklarda adı geçmesine rağmen, son 6 ay içinde görülen istikrarsızlıkların çözümü olarak Sunak gösterildi.
Ekonomik büyümenin giderek düştüğü, hayat pahalılığının başını alıp gittiği bir dönemde, daha önce Maliye Bakanlığı yapmış Sunak, tüm sorunlara çözüm olarak sunuldu. Başta Muhafazakar Parti etrafındaki İngiliz sermayesi olmak üzere, ülkenin önemli büyük sermaye grupları Sunak’la istikrarın sağlanacağını ileri sürerek, İngiliz kökenli olmamasına rağmen seçilmesinin gerektiğini söylemişti.
ERKEN SEÇİM ÇAĞRILARI YOĞUNLAŞTI
Muhafazakar Parti içindeki kargaşa, yolsuzluk, yalan politikaları ve yönetememe krizinin halkın yaşamında büyük tahribatlar yaratmasından sonra, başta sendikalar olmak üzere tüm muhalif kesimler harekete geçti. Hemen hemen tüm sendikalar grev kararları aldı. Birçok iş kolu durma noktasına geldi. Ulaşım ve posta servisi neredeyse durma noktasına geldi.
İşçi ve emekçilerin mücadelesi Muhafazakar Parti içindeki tartışmaları da büyüttü. Sendikaların bu mücadelede kararlı olduğu görülünce, bir çok çevrede hükümetin başarısızlıkları tartışılır oldu.
Sunak’ın 193 Muhafazakar Partili milletvekilinin oyuyla başbakan olacağı açıklanmasının ardında İşçi Partisi bir açıklama yaparak, halkın seçmediği bir başbakanın görev yapmasının olanaklı olmadığı belirtilerek erken genel seçimin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Liberal Demokrat Parti, İskoçya Ulusal Partisi ve hemen hemen tüm sendikalar, halkın oylarına başvurmanın kaçınılmaz olduğuna vurgu yaptılar.
5 Kasım günü Londra, Halklar Meclisi’nin çağrısıyla büyük bir eylem planlanıyor. Yüz binlerce kişinin katılması beklenen eylemde erken seçim istenecek.
