25 Ekim 2022 23:22
/
Güncelleme: 22:28

Mimariyi yerinde deneyimlemenin önemi

Edanur HALICI 

İTÜ Mimarlık Bölümü

Üniversitelerde gerçekleşen eğitim genel çerçevesi gereğince teoriğin ve uygulamanın birlikte yürütülmesini gerektiren bir sistem olmalıdır. Özellikle mekân kavramının çok önemli bir yer tuttuğu mimarlık disiplinindeki eğitimde sadece sıralarımızda pratik yapmaya çalışmamalıyız. Mimarlık öğrencileri olarak mezun olduğumuzda kendimizi yaşanabilir ve deneyimlenebilir yerler tasarlayan bir mekân sanatçısı olarak tanımlayacak olursak okulda geçirdiğimiz yıllarda çevremizdeki yapılı veya yapılı olmayan çevreleri iyi kavramamız ve anlamamız gereklidir. Bu sadece okuduğumuz okulun inisiyatifine kaldığında oldukça yetersiz bir eğitim süreci yaşanır. Öğrencilerin kendi deneyim heveslerinden dolayı gerçekleştirdiği küçük çaplı gezilerin dışında, eğitim alınan okulun olabildiğince çok mekâna olabildiğince çok öğrenciyitemas ettirmesi gerekir. Mimarlık eğitimimiz boyunca yaptığımız geziler çoğunlukla ekonomik şartlar ve zamansal sınırlılıklar yüzünden yaşadığımız kentle sınırlı kalıyor. Bulunduğu kentten dışarı çıkıp, buraları deneyimleme imkânı bulan mimarlık öğrencisi de az sayıda. Bizler de son sınıflar olarak bu dönem dersini aldığımız mimari proje kapsamında Aydın’daki antik kentlere olan ilgiyi artırmak ve araştırmalara ev sahipliği yapacak küçük bir sergi, eğitim ve konaklama alanı tasarlamak amacıyla Aydın’a bir teknik gezi gerçekleştirdik. Bunu gerçekleştirmek için bölgenin coğrafyasını, tarihini ve mimarisini anlamamız ve kaydetmemiz ve bu bilgilerden analizler çıkarmamız gerekliydi. Didim’de kaldığımız dört gün boyunca antik kentlere, müzelere ve arsalara ziyaretler yaptık. Miletos, Priene ve Didim antik kentlerine yaptığımız gezilerde yerleri ve yapıları kazı başkanı, arkeolog ve sanat tarihçileriyle birlikte deneyimleme ve öğrenme fırsatı bulduk. Antik kentlerde yaşamış olan insanların ihtiyaçları ve inançları doğrultusunda nasıl yapılaştıklarını yerinde gördük. Kimileri alanları fotoğraflarken kimileri antik dönemden kalma taşlar üzerinde oturarak eskizler çizerek alanları daha iyi anlayarak kaydedebildi. Antik alanların yanı sıra Aydın’ın Akköy köyüne yaptığımız kısa ziyarette Akdeniz mimarisini ve havasını yerinde deneyimleme şansı edindik.

DAHA FAZLA TEKNİK GEZİ TALEP ETMELİYİZ

Teknik gezimizin son gününde gittiğimiz arsaları incelerken tam olarak durduğumuz yerde yeni tasarım olanakları düşündük. Yaşadığımız bu kısa sürecin sonucunda bile dönem içinde yapacağımız tasarım önerisi, internetten bakılan uydu haritalarından oluşturacağımız tasarım önerisinden çok farklı bir boyutta olacaktır. Sonuç olarak mimarın tasarım sürecinde yerin, mekânın ve coğrafyanın iyi anlaşılabilmesi ve edindiği bilgileri ve deneyimleri tasarımına yansıtabilmesi için alanda bulunması şarttır. Bunları kavramadan ortaya çıkan tasarım içi boş, insanı odağına alamayan, hemen her yerde görebileceğiniz yerin karakteristik özelliklerini yansıtamayan bir kütleden ibaret olur.

Bunun için böyle gezilerin daha fazla olmasını sağlamak amacıyla biz öğrenciler olarak isteklerimizi daha açık ifade edebilmeliyiz. Çünkü yaşadığımız kent içindeki gezileri daha çok gerçekleştirme hevesimiz belirterek, kent dışındaki gezilere ise yeterli sayıda fon sağlamak için eğitim kurumumuza isteklerde bulunarak mimarlık eğitimimizi daha kaliteli bir sürece dönüştürebiliriz

Evrensel'i Takip Et