25 Ekim 2022 23:14

YTÜ’den ne umduk ne bulduk

Bitmek bilmeyen sıralar, orijinal kitap alamadığımız için kırılan puanlar, yetersiz ring seferleri… Anlayacağınız, üniversite hayatı bizler için sorunlarla boğuşarak başladı.

Paylaş

Selen SARUL

Cihan SÖNMEZ

Yıldız Teknik Üniversitesi

 

Biz Yıldız Teknik Üniversitesine bu sene başlayan hazırlık öğrencileriyiz. Okula gelmeden önce okulla alakalı aklımızda olan çoğu şey konusunda hayal kırıklığına uğradık desek yanlış olmaz. Tercih döneminde yemekhane ücretinin 2,80 TL olmasıyla övünen okulumuzda, yeni dönem açılmadan bir süre önce yemekhane ücreti bir anda 4,50 TL oldu. Üstelik okulda sürekli beklediğimiz sıralar da cabası. Yemekhane binasının kapısından Rektörlüğe kadar uzanan yemek sırası, Cevizlibağ’dan okula gelen ring sırası, okulun A Kapısı’nın girişindeki ring sıraları... Okulda her şey için uzun sıralar beklemek zorundayız. Hatta bazı öğrenciler sırf ring sıraları yüzünden dersini kaçırıyor. Bizim istediğimiz çözüm daha çok ring olması aslında. Ancak okul, bunun yerine çözümü hazırlık A1 ve A2 kurlarının ders başlangıç saatini sabah sırası azalsın diye 9’dan 8.30’a çekmekte buldu.

Bunun yanında hazırlık B1 kurunun ders saatleri bizlerin okulun yemekhanesinden yemek yiyebilme şansını elinden alır vaziyetteydi. Bu sorununu çözmek için de normalde 11.00’de başlayan ders saati cuma günü için 8.30’a çekildi. Bunlar tabii ki yetersiz çözümler.

SORUNLARIMIZ EN AZ RİNG SIRALARI KADAR UZUN

Dertler biter mi? Elbette bitmiyor. Hazırlık öğrencileri için okulun aldırdığı yabancı dil kitabı var. Ancak bu kitap çok pahalı. Bu kitabı orijinal olarak alanlar kitapla birlikte gelen ekstra uygulamaları çözerek 100 üzerinden değerlendirilecekken orijinal olmayan kitap alan öğrencilerden 4 puan kesilecek ve 96 üzerinden değerlendirilecek. Bu durumun bizde uyandırdığı soru şu: Parası olanın puan satın alabildiği bir üniversitede ne kadar adil bir eğitim alınabilir? Okulda daha önce de böyle bir not düzenlemesi yapılmış, 2018 yılında orijinal kitap alanlar 100, alamayanlar 90 üzerinden değerlendirilecekmiş ancak o zaman bunun karşısında 1500’e yakın dilekçe toplanarak bu korkunç eşitsizlik giderilmiş. Ayrıca tüm bu sorunları yaşayan biz öğrencilerken okulun bu sorunlara çözüm ararken bizlerle hiçbir şekilde iletişime geçmemesi de sorunlarımızın tam anlamıyla, bizim istediğimiz biçimde çözülmesinin önüne geçiyor. 

Bu sebeple bizler hazırlık öğrencileri olarak geçmişte de olduğu gibi bugün de bu sorunların nasıl çözülebileceğini ve ne istediğimizi belirten bir dilekçe yazıp okula vermeyi planlıyoruz. YTÜ gibi köklü ve çok fazla öğrencisi olan bir üniversiteden beklentimiz mağduriyetimizi en aza indirecek, daha uzun süreli ve adil çözümler bulması ve bu çözümler aranırken bizlerin de sürece dahil edilmesi. 

Anlayacağınız, üniversite hayatı bizler için sıralarla, sorunlarla boğuştuğumuz bir biçimde başlamış oldu. Umuyoruz ki bundan sonrası bu sorunların çözüldüğü biçimde devam eder.

ÖNCEKİ HABER

Dağ başında bir üniversite deneyimi

SONRAKİ HABER

Bilgi’de beslenme anketinin gösterdikleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa