Evrensel için yeni bir dönem
Reklamları Kapat
26 Ekim 2022 00:24
/
Güncelleme: 23:27

Sırtımızdaki yükten parmak uçlarımıza yükselemiyoruz

Reklamları Kapat

Arda

Berkay

Şişli/İstanbul

Ülkemizdeki ekonomik kriz tüm meslek grupları gibi sanatçıları da etkiledi. Hâlihazırda konservatuvar eğitimi alan veya mezun olup çalışma hayatına atılan genç sanatçıların çoğu insanca yaşayabilecekleri bir ücret talep ediyorlar. Bugün birçok genç sanatçı, aldığı maaşyetmediği için ek gelir elde etmek zorunda kalıyor ve çareyi yaptığı ekstra işlerde buluyor. Çoğu yoksulluk sınırına yakın maaşlar alan bu genç sanatçılar, hem ekonomik olarak hayatlarını sürdürmekte zorlanıyor hem de yaşadıkları problemler dolayısıyla meslek yaşamlarına odaklanmakta güçlük çekiyorlar. Tüm bu sıkıntılar, sanatın kendi içinde bile dışlanmış olan bale sanatıyla birleşince ortaya daha da olumsuz bir tablo çıkıyor. 

Biz de ülke ekonomisinde yaşanan problemleri genç bale sanatçılarına sorduk.

“EK İŞLER YAPMAMA RAĞMEN GEÇİM SIKINTISI ÇEKİYORUM”

Ekonomik problemlerin alım gücünü düşürdüğünü ve maddi sıkıntılardan dolayı mesleklerine odaklanamaz hale geldiklerini söyleyen bale dansçısı “Daha fazla maaş almamıza rağmen daha az şey alabiliyoruz. Bu da hem genel olarak hayat kalitemizin düşmesine hem de mesleki yaşantımızın sekteye uğramasına sebep oluyor. Biz fiziksel bir iş yapıyoruz, hemsağlığımız hem performansımız hem de diyetimiz için ihtiyacımız olan temel gıda maddelerine bile ekonomik anlamda çok zor ulaşabiliyoruz” diyor. Bununla birlikte ekonomik sebeplerden dolayı mesleği için elzem olan malzeme ve materyallere erişimde zorluk yaşadığını aktarıyor ve “Mesleki gereksinimlerimiz bir yana, aldığımız maaş hayatımızı sürdürmeye bile zor yetiyor. Örneğin bugün maaşımla şehrin merkezinde kiralık ev tutmam bile mümkün değil” diye ekliyor. 

Bir başka sanatçı aldığı maaşın kendisine yetmediğini ve ek iş yapmak zorunda kaldığını vurgulayıp şunları söylüyor: “Bedenimizle iş yaptığımız için yediğimiz gıdalara dikkat etmemiz, yeterince dinlenebilmemiz gerekiyor. Fakat hayat standartlarımı sürdürebilmek için haftanın yedi günü çalışmak zorundayım. Bu sebeple hem sosyal hayatım hem de mesleki yaşantım sekteye uğruyor. Buna rağmen hala geçim sıkıntısı çekiyorum ve işimde ilerlemeye odaklanamıyorum.”

Yaşam standartlarının günden güne düşüşünden dem vuran bir diğer sanatçı da “Sabit gelirli bir sözleşmeli sanatçı olarak ekonomik krizden sonra sosyal aktivitelerimi çoğunlukla bitirdim. Her gün hak ettiğim bir lüksten vazgeçmek zorundayım” diye ekliyor. 

Bunların yanında sanat kurumlarının da ekonomik krizden etkilendiğini belirten sanatçılar, devlet tarafından sanat kurumlarına ayrılan bütçenin günden güne azaldığını, bu durumun da yeni eserlerin üretilememesine, eski ve daha az masraflı eserlerin sürekli olarak sahnelenmesine sebep olduğunu, sanatsal üretimin ve kalitenin düştüğünü dile getiriyorlar. Bu noktada sanatsal üretimi düşüren etkenlerden birinin de sanatçıları memurlaştırmaya çalışan politikalar olduğunu belirtiyorlar.

“ÇÖZÜM YÖNETİM ANLAYIŞININ DEĞİŞMESİ”

Ekonomik krizin sebebi olarak hükümetin uyguladığı ekonomi politikalarını işaret eden sanatçılar, bu politikaların kurdaki artışa ve enflasyona sebep olup alım gücünü düşürdüğünü söylüyorlar. Bir sanatçı sistemsel bir problemden de bahsederek şöyle ekliyor: “Yaşadığımız sıkıntıların önemli sebeplerinden birinin de büyümenin eşit paylaşılmaması ve gelir eşitsizliği olduğunu düşünüyorum.” 

Başka bir sanatçı “Kapitalizmle, kapitalizm sonrası dönem arasındaki geçiş evresinde olduğumuzu ve ekonomik sıkıntıların da bu sistemin çelişkilerinden kaynaklandığını düşünüyorum” diye aktarıyor. Çözüm için önemli etkenlerden birinin de toplumsal farkındalık olduğunu işaret ediyor. 

Bir diğer sanatçı da kötü yönetim sonucu eşitsizliğin ortaya çıktığını ve sorunların görmezden gelindiğini vurguluyor. Çözüm olarak ise yönetim anlayışının bir an önce değişmesi ve yerine problemleri çözecek bir alternatifin gelmesi gerektiğini dile getirirken bu alternatif seçeneğin ana muhalefette de olmadığını ekliyor.

“YÖNETİM VE KADROLARDA GENÇLERE ALAN AÇILMASINI UMUYORUM”

Devlet kurumlarında çalışan sanatçıların yıllardır yaşadığı kadro sıkıntısına değinen bale dansçıları, devlet kurumlarında çalışan sanat emekçilerine kadro verilmesi gerektiğini söyleyerek tüm sanatçılar için insanca yaşayabilecekleri bir maaş talebinde bulunuyorlar. Hem maaş hem de çalışma koşullarına dikkat çeken bir bale sanatçısı “Devlet kurumlarındaki sanatçılara kadro verilmesini, bununla beraber çalışma şartlarının ve saatlerinin de düzene sokulmasını talep ediyorum” diyor. Devamında da “Yurt dışında farklı ekollerde yetişmiş sanatçılara eser koyma imkânı sağlanmasını, yönetimde ve eserlerin perde arkasındaki ekipte gençlere de yer verilmesini umuyorum” diye ekliyor. 

Emeğinin karşılığını alamadığını dile getiren bir başka dansçı da “Talebim insanca yaşamaya yetecek bir maaş almak” diye aktarıyor. 

Ekonomik taleplerin dışında iş yerlerindeki haklarına ve oradaki sıkıntılara da dikkat çeken bir sanatçı da şunları söylüyor: “Fikirlerin önemsendiği, sanat kurumlarındaki tüm sanatçıların eşit haklara sahip olduğu ve hayat kalitemizin umursandığı bir ortam talep ediyorum.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Padişah yetkisi

Padişah yetkisi

Devlet Denetleme Kuruluna verilen sınırsız kayyım yetkisiyle Cumhurbaşkanı, bir talimat vererek kamu kuruluşlarından belediyelere, sendikalardan meslek odalarına ve barolara kadar tüm kurumların yönetimlerini, yargı kararına gerek olmadan görevden alabilecek. Prof. Dr. Metin Günday “Bu bir kayyım yetkisi. Anayasa’ya aykırı” dedi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Kara Harp Okulu mezuniyet törenindeki kılıçlı yemin nedeniyle 5 teğmen ordudan ihraç edildi.

Evrensel'i Takip Et