Parasız bir eğitim mi görüyoruz?
Parasız eğitim hakkımızı önce talep etmeli, sonra da bu talebi karşılayana kadar mücadele etmemiz gerekir.
Aslı DANIŞ
İdil YILDIZ
Hacettepe Üniversitesi
Eğitim hakkı, temel insan haklarından biri olarak evrensel ölçekte kabul görmektedir. Her insanın eğitim-öğretim sürecinin parçası olabilmesini ifade eden eğitim hakkı, bu noktada devletin katkısını zorunlu kılmaktadır. Peki ülkemizdeki eğitim hakkı herkes için eşit ve ulaşılabilir midir? Biz Hacettepe’de Güzel Sanatlar Fakültesinde okuyan öğrenciler olarak erişilebilir eğitim kavramının üniversitemizde, özellikle de fakültemiz özelinde nasıl karşılık bulduğuna hatta bulamadığına değinmek istiyoruz.
YA ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYORLAR YA DA BORÇLANMAK
Kimilerimizin büyük umutlarla kimilerimizin yanlış tercihle ve istemeyerek başladığı yeni dönemdeki ilk kırtasiye materyal alışverişimiz, hepimizi aynı oranda zorladı. Okulun karşılamadığı ve öğrencisine karşılatmak zorunda bıraktığı; Seramik bölümünün çamur masrafından resim bölümünün kâğıt, tuval, boya masrafına, iç mimarlığın kırtasiye masraflarından heykelin alçı, mermer masraflarına kadar pek çok masraf öğrencilerin belini büktü. Her üniversite Güzel Sanatlar Fakültesine öğrenci alımı için kendi okulunda yetenek sınavı yapıyor. Üniversiteden üniversiteye dolaşıp girdiğimiz özel yetenek sınavlarınınyarattığı yorgunluktan sonra istediğimiz yerleri kazananlarımızın büyük bir heyecanla okuduğu bölüm; karşılanamayan masrafları, kalacak yer bulma zorluklarıyla fakültenin içinde dönen “masrafları karşılayamadığı için okulu bıraktı” muhabbetleriyle yeni öğrencilerinde korku ve umutsuzluk yaratıyor. Fakültemizde pek çok öğrenci bölüm masraflarını karşılayamadığı için ya part-time işlerde çalışmak zorunda kalıyor ya da kredi çekerek geleceğe borçlanıyor. Daha da kötüsü bölümü bırakıyor. Bu durum part-time işlerde çalıştığı için uygulamalı olan bölümünün ödevlerini atölyeye gelip yapmakta zorluk çeken öğrencinin notlarına eksi olarak yansıyor. 1. sınıf iç mimarlık öğrencileri, birinci ayını tamamlamadan bilgisayar edinmek zorunda ve bu bilgisayarlar program kaldırabilecek pahalı bilgisayarlar. Eğer öğrenciler bilgisayarı bir ayda edinemezse derslerin, bölümün çok gerisinde kalacak ve bu durum yine notlara yansıyacak.
PARASIZ EĞİTİM HAKKIMIZ İÇİN MÜCADELEYE
Seramik bölümünün en önemli materyallerinden olan çamur da oldukça pahalı ve bölümünbaşında bir kere alınınca biten değil hatta neredeyse her ay bittikçe alınması gereken malzeme. Aynı durum resim ve heykel bölümleri için de geçerli. Hal böyleyken parasız eğitimin, okuduğumuz üniversitelere para ödememek kadar sınırlı bir tanıma sığamayacağını yaşayarak tecrübe ediyoruz. Sanatta baskının giderek arttığı, konserlerin iptal edildiği, sanatçıların gözaltına alındığı, sanat yapmanın zorluklarının gün geçtikçe arttığı Türkiye gündemi, biz sanatçı adaylarını tüm bu maddi zorlukların karşılığında mezun olduğunda yine sanatını özgürce ifade edecek alanları bulamamanın ve açlıkla terbiye edilmenin kaygısıyla yaşatıyor. Bu kaygıyı bi nebze azaltmak adına üniversitelerin sanata, bilime daha çok bütçe ayırması gerekiyor. Bunun için üniversite yönetimleri zaten sözde bizim olan parasız eğitim hakkını etkin bir şekilde uygulamalı. Üniversite yönetiminin bunu uygulama ihtiyacı duyması için de önce biz öğrencilerin bunu talep etmesi hatta bu talebi karşılayana kadar mücadele etmesi gerekir. Diğer türlü parasız eğitim için vermediğimiz mücadeleyi bölüm masrafları altında ezilip hayatta kalmak için veriyoruz zaten.
Evrensel'i Takip Et