TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı tutuklandı
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı.
Fotoğraf: Burcu Yıldırım
Kübra KIRIMLI
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ortağı MHP lideri Bahçeli tarafından hedef gösterildikten sonra gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı tutuklandı.
26 Ekim’de gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi.
Savcılıkta 4 saat süren ifade işlemlerinin ardından Fincancı, “örgüt propagandası” iddiasıyla tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderildi. Fincancı’nın hakimlik sorgusu sona erdi.
Hakimlik, verilen 15 dakikalık aranın ardından Fincancı hakkında "örgüt propagandası" iddiasıyla tutuklama kararı verdi. Fincancı, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'ne götürüldü.
Öte yandan Fincancı'ya destek olmak için gelen TDB, SES, KESK ve TTB MK üyelerine polis müdahale ederek adliye binasından uzaklaştırdı. Müdahale sırasında 5 kişi gözaltına alındı.
FİNCANCI'YA DESTEK İÇİN GELENLERE POLİS MÜDAHALE ETTİ, GÖZALTI YAPTI
Şebnem Korur Fincancı’ya destek olmak için Ankara Adliyesi’ne giden TDB, SES, KESK, ve TTB MK üyelerine polis müdahale ederek kalkanlarla adliye binasından uzaklaştırdı. Kitleyi adliye binasının yakınındaki alt geçitten kalkanlarla iterek ve tartaklayarak uzaklaştıran polis 4 kişiyi gözaltına aldı.
Şebnem Korur Fincancı’ya destek olmak için gelen kitle Adliyede binası D kapısı önüne gitti. Polis ablukası altına alınan adliyeye alınmayan kitle D Kapısı önünde beklemeye başladı.Bunun üzerine polis D Kapısı önüne polis araçlarını çekti. D kapısı önünde bekleyen kitle yerin daralması üzerine adliyenin diğer kapısında bekleyeceğini söyleyerek oraya doğru hareket edince kalkanlı polisler kitleyi abluka altına alarak sürüklemeye başladı. Kalkanlarla iterek ve tartaklayarak kitleyi adliye binasından uzaklaştıran polis adliye binasının yakınındaki alt geçide sürükledi.
October 27, 2022
Polisin müdahalesine tepki gösteren kitle sloganlarla karşılık verdi. Yaşanan arbedede KESK MYK Üyesi Döne Gevher Koyun, SES MYK Üyesi Gönül Adıbelli, önceki dönem TTB Merkez Konseyi Üyesi Selma Güngör ile TTB Tıp öğrencileri kolundan Helin Çakır ve Şirvan Çeliker gözaltına alındı. Polis gazetecilere de müdahale ederek görüntü almalarını engellemeye çalıştı.
Polis kalkanlarla iterek uzaklaştırdığı kitleyi TTB binasına yönlendirdi. Yolda açıklama yapmak isteyen kitleyi yine kalkanlarla tartaklayarak açıklamayı engelledi.
"TÜRKİYE BU HUKUKSUZLUKTAN BİR AN ÖNCE VAZGEÇMELİ"
Polisin Ankara Adliyesine Fincancı'ya destek vermek için gelenlere müdahalesi ve kalkanlarla tartaklayarak sürüklemesine tepki gösteren TMMOB Başkanı Emin Koramaz şunları söyledi; "Bizler tıpkı TTB gibi özel kanunlarla kurulmuş aynı statüde örgütleriz. Bir birlik başkanının yargılanmasına TMMOB Başkanının alınmaması ve yol boyunca sürüklenmesi, Ankara Emniyeti’nin kaldırımlarda dahi bizi engellemesi anlaşılır bir durum değildir. Burada emniyetin tutumunu protesto ediyoruz. Ben içeri almadılar. Savcının talimatı varmış. 'Belirli sayıda kişi içeri alınacak, içeride yeterli sayıda insan var’ dediler. Ben şu anda Ankara’da Emniyetin bize yönelik davranışına suç duyurusunda bulunmak için adliyeye gitmek istiyorum, ona dahi izin verilmiyor. En demokratik haklarını kullanan, arkadaşlarını izlemek isteyen arkadaşlarımızdan 5 gözaltı var. Ve bunlar da örgütlerin yöneticileri. İçlerinde tıp öğrencileri, TTB yöneticileri ve KESK’ten yöneticiler var. Bu anlaşılır bir durum değildir. Türkiye’de hukuksuzluktan bir an evvel vazgeçilmeli. Emniyet güçleri, yargı ve hukuk iktidarın maşası gibi davranmaktan vazgeçmeli. Biz ülkemizde hukuk ve adalet istiyoruz. Tabi ki yargılama yapılabilir. Tabi ki gözaltı yapılabilir. Ama bütün bu işlerde uygulanması gereken hukuk kurallarıdır, demokrasinin en asgari şartlarıdır. İnsanlar düşüncelerini çok rahat ifade edebilmelidir. Bugün burada görüyorsunuz adliyenin kapısından buraya kadar sürükleniyoruz. Polisin itip, kakmasıyla karşı karşıya kaldık. Ama bilmeliler ki bu tür baskılar bizi hiç yıldıramayacaktır” diye konuştu.
"ARTIK ‘MESLEK ÖRGÜTLERİNİN TÜMÜ’ DİYE BİR SÖZ KULLANILMAYA BAŞLANDI"
TTB Genel Merkezi önünde görüştüğümüz TTB MK üyesi Onur Naci Karahancı, TTB’nin 80 darbesi zamanında darbecileri karşısına aldığını, Dr. Nusret Fişek’in yargılandığını hatırlatarak, "O gün bu gündür hakikat ve iktidar arasındaki çekişme bizimki. Bu mücadele içerisinde, pandemi sürecinde vaka tartışmalarında hedefe konulduk ve haklı olduğumuz ortaya çıktı. Şebnem Hoca Türkiye’ye geleceğini, ifade vereceğini, açıklamasında algı operasyonuna gerekçe yapılanla ilgili bilimsel ve kendini anlatacağını özellikle belirttiği halde hiçbirine izin verilmedi. Algı operasyonunun daha da köpürtülmesi, ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ söyleminde de olmuştu. O zaman da bunları yaşadık. MK üyeleri beraat ettiler çünkü hatalı bir söylem değil, bilimsel bir söylemdi. Bugün bir gerekçe lazımdı ve böyle konuldu."
"DAYANIŞMAMIZ, DEMOKRASİNİN YENİDEN İNŞASI TEMELİNDE DEVAM EDECEK"
SES Ankara Şube Başkanı Kubilay Yalçınkaya da şunları söyledi, “Sadece polis müdahalesi üzerinden değil, genel itibariyle devletin örgütlerimize yaklaşımı hep şu oldu: devletin belirlemiş olduğu çizgilerde mücadele edebilirsiniz.Biz de bu sınırlar dahilinde mücadele etmeyeceğimizi, o sınırları sorumluluklarımız dahilinde kendimizin belirleyeceğini ifade ettik. Şebnem Hoca’nın da bugün gözaltında olmasına neden olan ifadeleri aslında kendi sınırlarımız içinde yapmış olduğumuz mücadelenin sonucunda. Devletin onların sınırları çerçevesinde mücadele etmediğimizi görmüş olması gerekiyor. Bugün de bunu ortaya koymaya çalıştık. Biz toplumun sağlık hakkı mücadelesini veriyoruz. İktidar bundan ciddi anlamda rahatsızlık duyuyor. Kendi başarı algısı, yaratmış olduğu demokrasinin tüm kitleler tarafından kabul görmesini istiyor. Ama bu bizim inşa etmek istediğimiz sağlık sistemi değil. Demokrasi sistemi değil. Bugün polisin sert müdahalesi aslında genel anlamada Ankara’da vuku bulan bütün eylemlerde karşılaştığımız bir sahne. Örgütümüzün yöneticisinin yargılandığı davayı bile takip edememek, dayanışmayı sergileyememek bizler için çok üzücü. Ama iktidarın da bizlerden ne kadar korktuğu, bu mücadeleden ne kadar endişe duyduğunu da ortaya koyuyor. Biz bundan sonra da dayanışmamızı, sağlığın ve ülkedeki demokrasinin yeniden inşası temelinde devam ettireceğiz.”
"SİYASAL İKTİDARIN YÖNETEMEDİĞİ SAĞLIK HİZMETİNİ SAVUNDUKLARI İÇİN İKTİDARIN HEDEFİNDELER"
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, sağlık alanının iktidarın özelleştirme politikaları, neoliberal politikaları ile en hızlı ve en can alıcı bir şekilde hayata geçirdiği bir alan olduğunu belirterek; “İktidar kamusal hizmeti tasfiye ederek bu alandan hizmet gören halkın ve emekçilerin sağlık hakkından yararlanmasını önünü engeller koydu. Bu alanda mücadele eden hem SES sendikamız hem de TTB iktidarın bu politikaları sürekli olarak teşhir etti. Dolayısıyla bugün TTB’nin hedefe konmasının temel gerekçesi bu. Bugün siyasi iktidarın savaşa ve yoksullaştırma politikalarına karşı bu duruşa iktidar bir cevap üretmeye çalışıyor. Her açıklamada hem Şebnem Korur Fincancı’nın şahsına dönük hem de TTB’ye dönük türlü açıklamaların yapıldığını görüyoruz. Bugün sizde tanık oldunuz adliye önünde kurum temsilcileri ve TTB MK’nın temsilcilerine karşı bir hukuksuzlukla karşılaştık. Aslında yargının nasıl siyasal iktidarın vesayeti altına girdiğini gördük. Sabah saatlerinden itibaren bir vatandaş olarak dahi adliye giremeyeceğimizi, sanki önceden bir karar verilmiş gibi, şiddete maruz kalarak içeri alınmadık. Bu AKP-MHP blokunun Türkiye’yi getirmiş olduğu bir nokta. Şunu ifade etmek gerekiyor. Hem Şebnem Korur Fincancı hem de TTB bütün dünyada saygınlığı ile var olmuş kişi ve kurumlardır. Hem bilim alanında hem de demokrasi mücadelesinde sözünü sakınmadan söylemişlerdir. Bizlerde KESK olarak bu zamana kadar hep omuz omuza ve yan yana bir arada olduk. Bugün de bunu göstermek için buradayız” diye konuştu.
Emek ve Demokrasi güçleri saat 18.30'da bir basın açıklaması yapacak.
NE OLMUŞTU?
Federal Kürdistan Bölgesi’nde yürütülen askeri operasyonlarda kimyasal silah kullanıldığı iddialarının araştırlması gerektiğini söyleyen Fincancı bu ifadelerinin ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından hedef gösterilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise Fincancı hakkında soruşturma başlatmıştı.
Başsavcılığın, "terör örgütü propagandası yapmak" ve "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama" iddialarıyla açtığı soruşturma kapsamında Fincancı dün gözaltına alınmıştı.