Burjuvazinin kutsal ittifakı: NATO
Kongredeki sunumların geneli NATO’yu ve Türkiye ile ilişkilerini tahlil ederken NATO’yu ortaya çıkartan koşulları göz ardı ediyor ve onun meşruluğunu kanıtlama gayesine giriyor.
Fotoğraf: Marek Studzinski/Unsplash
Hümeyra HANNARİCİ
Ankara Üniversitesi
Bu sene 13-14 Ekim tarihlerinde gerçekleşen Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kongresi’nin ana başlığı “NATO ve Türkiye”. Kongrede sunumlar, Türkiye’nin birçok üniversitesinden gelen yüksek lisans ve doktora öğrencileri tarafından gerçekleştiriliyor.
NATO’NUN VARLIK SEBEBİ
Kongredeki sunumların geneli NATO ve Türkiye ilişkilerini, NATO’nun politikasını tahlil ederken NATO’yu sabit bir veri olarak kabul ediyor, NATO’yu ortaya çıkartan koşulları göz ardı ediyor ve politikasının meşruluğunu kanıtlama gayesine giriyor. “Burjuvazinin Kutsal İttifakı NATO” başlıklı sunum ise kongredeki sunumların genelinden bu noktada ayrışıyordu. Sunum, NATO’nun kuruluş sebeplerini tartışırken yalnızca Sovyetler Birliği’ne karşı kurulmuş bir örgüt olarak değil bununla birlikte dünyadaki işçi sınıfı hareketlerine karşı ve bu hareketleri bastırmak için kurulmuş bir ittifak olmasının üstünde duruyordu. NATO ve burjuvazinin, işçi sınıfı hareketlerini bastırmak konusunda amaç birliğinde olmalarının sebebinin ise antlaşmada yer alan “tarafların uluslararası alanda iş birliğini teşvik” ve silahlanma olduğu belirtilen sunum akademide NATO’nun genellikle tartışılmayan yönlerine dikkat çekti. Derslerde tartışıldığı haliyle NATO, Sovyetler Birliği’ne karşı bir araya gelmiş kapitalist ülkelerin oluşturduğu bir ittifak örgütüyken bugünkü işlevi tartışılmıyor. 1991 yılında dağılan Sovyetler Birliği, NATO için bir tehdit değil artık. Fakat bugün NATO, emperyalist yayılmacılığın somut bir örneğini oluşturuyor. Her yıl NATO’nun üye ülkelere yaptığı “daha fazla silahlanma” çağrısı NATO’nun silah tekelleriyle olan ilişkisini ve burjuvaziyle ittifakının en temel sebebini gözler önüne seriyor.