Polisin boğazını sıktığı muhabirimiz Nazlıer: Kamuoyunun duymasını, görmesini istemiyorlar
Gözaltına alınan Şebnem Korur Fincancı ve gazeteciler için düzenlenen eylemi takip ederken polis tarafından boğazı sıkılıp telefonuna el konulan muhabirimiz Eylem Nazlıer yaşadıklarını anlattı.
Eylem Nazlıer | Fotoğraf: Evrensel
Gözde TÜZER
İstanbul
Türk Tabipleri Başkanı (TTB) Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve gözaltına alınan gazeteciler için 26 Ekim akşamı saat 19.00’da Kadıköy Süreyya Operası önünde yapılmak istenen basın açıklamaları, polisler tarafından engellendi. Hem eyleme katılanlar hem de gazeteciler darbedilerek alandan uzaklaştırıldı.
Evrensel Muhabiri Eylem Nazlıer’in polis tarafından boğazı sıkıldı, telefonuna ve basın kartına el konuldu. Yaşadıklarını anlatan Nazlıer, “İlk defa bu şiddete maruz kalmadım, daha öncede yaşadım. Ama bu şiddet bu günlerde artmaya başladı. Biz gazetecilik yapmaya devam edeceğiz” dedi.
October 26, 2022
"YAKA PAÇA ALANDAN ÇIKARILDIK"
Nazlıer, yasak kararını tebliğ eden polislere kadınların, eylem alanına çağrı yaptıklarını, gelecek kadınlar olduğunu söylediğini aktararak “Ama bir anda kadınlar çembere alındı ve basın alandan uzaklaştırıldı. Darbedilerek... Hiçbir şekilde görüntü çekmemize izin vermediler. Yaka paça alandan çıkarıldık, darbedilen meslektaşlarımız da oldu” dedi.
Kadınların nasıl gözaltına alındığını görüntüleyemediğini aktaran Eylem Nazlıer, “Sadece kadınların çığlıklarını duyabildim. Çekim yapabileceğim nereye gittiysem polis tarafından engellendim. 'Güvenli alan' dedikleri, görüntü çekemeyeceğim bir alana sürüklendim. Zaten istedikleri de o. Yapılan muameleyi, insanlık dışı uygulamayı çekmemiz istenmiyor. Kamuoyunun görmesini, duymasını istemiyorlar. Bu yüzden de ilk biz engelleniyoruz” ifadelerini kullandı.
"GAZETECİYİM DEMEME RAĞMEN"
Polis müdahalesinde arada kaldığını ve apartman boşluğuna geçerek görüntü çekmeye başladığını, kitlenin çembere alındığını ve kendisinin de o çemberin içinde kaldığını aktaran Nazlıer o anda yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Beni biraz geç fark ettiler. Fark ettiklerinde de çok sert bir müdahaleye maruz kaldım. Kollarımda çekiştirmeye başladılar. O sırada kadın bir polis telefonuma ve basın kartıma el koydu. Bir taraftan da boğazımı sıktı. ‘Gazeteciyim’ dememe rağmen gözaltı yapmaya çalıştı. Savaş alanı gibiydi ortalık. Boğazımı sıktığında nefessiz kalabilirdim. Yapmak istediği de oydu. Çünkü düşmanca bir tavır içindeydi.”
"BU GAZETECİ GÖRÜNTÜ ÇEKİYOR"
O sırada polisin, amiri konumundaki bir polise, “Bu gazeteci görüntü çekiyor” dediğini aktaran Nazlıer, “Gazetecinin görevi nedir onu bile bilmiyorlar” dedi.
Son dönemde sahada çalışan gazeteciler üzerindeki baskının giderek ağırlaştığını vurgulayan Eylem Nazlıer şöyle devam etti:
“Görüntü çekmemize izin vermiyorlar, alanda ilk bize müdahale ediliyor. Suç işlediklerinin farkındalar. Bu yüzden biz gazetecilere bu kadar baskı uyguluyorlar. İlk defa bu şiddete maruz kalmadım. Daha öncede yaşadım. Ama bu şiddet, bu günlerde artmaya başladı. Biz gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Halkın haber alma hakkını savunmaya ve halka gerçekleri ulaştırmaya devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun gerçekleri görünür kılmayı sürdüreceğiz.”