EMEP ve DİH yaralanan madenci ailelerini ziyaret etti: Çalışma koşullarını işçiler belirlemeli

EMEP ve DİH heyeti, 41 işçinin yaşamını yitirdiği Bartın’ın Amasra ilçesinde TTK’ye ait maden ocağında meydana gelen patlamada yaralanan işçilerin ailelerini ziyaret etti.

28 Ekim 2022 12:27
Paylaş

Emek Partisi (EMEP) ve Demokrasi İçin Hukukçular (DİH) heyeti, 41 işçinin yaşamını yitirdiği Bartın’ın Amasra ilçesinde TTK’ye ait maden ocağında meydana gelen patlamada yaralanan işçilerin ailelerini ziyaret etti. Ziyaret sonrası işçilerin tedavi gördüğü İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi önünde açıklama yapan EMEP Genel Yönetim Kurulu (GYK) Üyesi Levent Tüzel, “Bu gibi iş cinayetlerinin, katliamların son bulması için çalışma koşullarını işçilerin belirlediği, işçilerin denetlediği bir düzene ihtiyaç var” dedi.

EMEP GYK Üyesi Levent Tüzel, Küçükçekmece İlçe Yöneticisi Neslihan Karyemez, DİH üyeleri Avukat Ahmet Ergin ve Avukat Osman Zeki Erdoğan’ın yaptığı ziyaret sonrası bilgi veren EMEP GYK Üyesi Levent Tüzel, 1 işçinin servise çıkarıldığını, 5 işçinin de yanık ünitesinde tedavilerinin sürdüğünü aktardı. Tüzel, “Anlaşıldığı kadarıyla yanık tedavisi uzunca bir zaman sürecek ve aileler burada onlara eşlik edecekler” dedi.

"DELİLLER HÂLÂ ONLARIN ELİNDE"

Soruşturma süreciyle ilgili konuşan Tüzel, başta Çağdaş Hukukçular Derneği üyeleri olmak üzere avukatların oradaki incelemelere, keşiflere, bilirkişi araştırmalarına katıldıklarını hatırlattı. Soruşturmanın selameti ve güvenilirliği açısından 41 işçinin yaşamını yitirdiği müessesede görevli olanların işten el çektirilmesi ve elde edilen bulgulara göre adli tedbirlerin alınması gerektiğini söyleyen Tüzel, “Ama bu kadar zaman geçmiş olmasına rağmen delillerin karartılması, delillerin hâlâ onların denetiminde olması gibi bir tehlike söz konusu” dedi.

"ORTADA BİLİNMEYEN NEDENLER YOK"

301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamı’nda yaşanan süreci hatırlatan Tüzel, “Mecliste Araştırma Komisyonu raporları hazırlandı, açıklamalar yapıldı. Enerji Bakanı ‘Burası en ileri teknolojinin uygulandığı bir maden sahası’ diyordu o havza için. Devlet yöneticilerinden, Cumhurbaşkanı ağzından burada da aynı sözleri duyduk” diye konuştu.

Yıllarca Avrupa’da, Avrupa ülkelerinde maden çıkartılan sahalarda ölümlü kazaların duyulmadığına dikkat çeken Tüzel, “Burada elbette bir ihmal var, bir suçluluk var, bir sorumluluk var. Ama bu nedenler bizim bilmediğimiz nedenler değil. Türkiye Taşkömürü sahalarının, işçi sayısının hızla azaltılması, yeni işçi alınmaması gibi bir şirket kafasıyla özelleştirilmesi, sermaye yönetimi anlayışıyla yönetiliyor olması başlı başına bir neden. En son 1500 işçi alınmış. Bu orada çalıştırılması gereken işçi sayısının çok çok altında. Dolayısıyla bir maden işletmesinin gerektirdiği sayıda elemanın, teknik bir kadronun burada çalıştırılmadığı görülüyor. Bunlar tabii ki süreç içerisinde aydınlanacak” ifadelerini kullandı.

"DOĞRUDAN İŞÇİLER DENETLEMELİ"

“Burada bizim en çok üzerinde durduğumuz nokta işletmenin, devletin sorumluluğu ve bunun cezasızlıkla örtülmemesi” diyen Tüzel şöyle devam etti: “Yeni işçi katliamları yaşanmasın diye mücadele edeceğiz. İşçi cinayetlerini önlemek açısından doğrudan işçi denetim kurullarının olduğu, işçinin söz sahibi olduğu, ona yeterli kaynak ve materyal sunulduğu, çalışma koşullarını doğrudan işçilerin belirlediği bir düzene ihtiyaç var.”

Emek Partisinin süreci takip edeceğini ifade eden Tüzel, “Amasra halkının, maden emekçilerinin acısını paylaşıyoruz. Bu sistemin, bu kara düzenin böyle devam etmemesi için sorumlularının ortaya çıkartılması ve hesap sorulması için de sürecin takipçisi olacağız. Soruşturmayı yürüten başsavcılığa ve savcılara bir kez daha söylüyoruz: Burada süreç bütün açıklığıyla paylaşılsın” diye konuştu.

Ayrıca TTK müesseselerinde Türk-İş’e bağlı Genel Maden İşçileri Sendikasının örgütlü olduğunu hatırlatan Tüzel, “Maden işçilerinin haklarını, çıkarlarını, emeğini, alın terini savunmak, onları yer altında ölüme yer yüzünde açlığa göndermemek için varlar. Sendikacılar burada görevlerini yerine getirmiyor. İşçi kardeşlerimizin buradan ders çıkartarak kendi örgütlerine sahip çıkması ve kendi geleceklerini açmak ve bu suçlularla hesaplaşmak için örgütlü birliklerini devreye sokmaları gerekiyor” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

 

ÖNCEKİ HABER

M7 Metro hattındaki saat kısıtlaması 30 Kasım'a kadar uzatıldı

SONRAKİ HABER

9 gazeteci hakkında tutuklama kararı verildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa