EMEP'ten 29 Ekim açıklaması: Sömürüden kurtuluş mücadelesinin 100 yıllık tarihi

Emek Partisi (EMEP) cumhuriyetin ilan edilişinin 99. yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada “Cumhuriyet demokrasiyle aynı anlama gelmez. Demokrasi kendisini cumhuriyeti ilk fırsatta bir baskı rejimine veya faşizme dönüştürmeye çalışan egemen sınıflara karşı verilen mücadeleye borçludur” dedi ve bugün de bu mücadelenin sürdüğünü vurguladı.

EMEP Genel Merkezi, açıklamasında “Cumhuriyet, sömürüden, yoksulluktan ve baskıdan kurtuluş mücadelesinin 100 yıllık tarihidir. İşçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş mücadelesine selam olsun!” dedi.

Geçen yüzyılda, halkın işgal altındaki toprakları ölüm kalım mücadelesiyle kurtararak, eski rejimin kölelik bağlarını kopardığını ifade eden EMEP, bu mücadelenin sonucunda cumhuriyetin kurulduğunu, saltanatın yıkıldığını, halifeliğin kaldırıldığını ifade etti.

Peyderpey kazanılan haklarla birlikte Türkiye halkı ve emekçilerinin, dünya emekçilerinin sahnesindeki yerini aldığına dikkat çeken EMEP, “Türkiye işçi sınıfı daha Osmanlı İmparatorluğu zamanında başlattığı demokrasi ve  ‘insanca yaşam’ için hak mücadelesini, cumhuriyet döneminde de sürdürdü. Örgütlendi, güçlendi, modern bir sınıfa dönüştü” tespitini yaptı.

Hakların çok az karşılanan demokratik taleplerin kısmi anayasal varlığını, başta işçi sınıfı olmak üzere toplumsal kesimlerin mücadelelerine borçlu olduğunu ifade eden EMEP, emekçiler ne zaman güç kaybı yaşamış ve örgütsel inisiyatifleri azalmışsa bu hakların dünya çapında olduğu gibi Türkiye’de de gasbedildiğini belirtti.

MÜCADELELER, KAYIPLAR VE YENİDEN KAZANIMLAR TARİHİ

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin mücadeleler, kazanımlar, kayıplar, yeniden kazanımlar tarihi olduğunu ifade eden EMEP, 15-16 Haziran, Zonguldak yürüyüşü, Tekel ve metal fırtına, 1968 ve Gezi direnişi; kadınların, Kürt halkının, sosyalizmi hedefleyen örgütlerin mücadeleleri, üniversitelerdeki gençlik mücadeleleri, darbelere karşı direnişler, köylülerin yaşam alanı mücadeleleri ve küçük üreticilerin mitinglerini anımsattı.

İKTİDAR, KAZANIMLARI PARÇA PARÇA YOK ETTİ

İktidarın 100 yıl boyunca kazanılmış hakları parça parça yok ettiğine dikkat çeken Emek Partisi, tek adam rejimine ilişkin de şunları söyledi:

"Birkaç yıldır tek adam rejiminin keyfiyeti altında, hukukun ancak bu tek adamın kabul ettiği kadar anlamının olduğu bir rejim kuruldu. En küçük ifade özgürlüğüne bile tahammülü olmayan bu yönetimin buyruğuyla, daha dün Şebnem Korur Fincancı tutuklandı; TTB ile TMMOB’daki seçimlerin iptal edilmesinden bahsediliyor. Dünyada en çok gazetecinin ve siyasetçinin hapiste olduğu ülke, Türkiye. En çok grev yasaklanan, en çok yayın kapatılan yer de burası.

Her gün halkına yalan söyleyen, 41 kişinin öldüğü maden cinayetini kader, fıtrat diye geçiştiren; memleketin taşını toprağını yandaş sermayeye satılığa çıkaran böyle bir yönetim adı en çok yolsuzlukla anılan yönetimdir. Seçmenlerin ilgisini ve desteğini yitirdikçe de daha da baskıcı hale gelmekte, adım adım faşizme yol almaktadır.

Halk ise yoksulluk sınırının çok altında bir ücretle hayatını sürdürmeye daha doğrusu hayatta kalmaya çalışıyor.  Cumhuriyet demokrasiyle aynı anlama gelmez. Demokrasi kendisini cumhuriyeti ilk fırsatta bir baskı rejimine veya faşizme dönüştürmeye çalışan egemen sınıflara karşı verilen mücadeleye borçludur. Bugün de bu mücadele sürüyor.

Ancak bu böyle gitmez."

CUMHURİYET KURTULUŞ MÜCADELESİNİN ZEMİNİ

Cumhuriyetin hayatları ve hakları için her gün mücadele eden işçi sınıfı ve halkın kurtuluş mücadelesinin de zemini olduğuna vurgu yapan Emek Partisi, “Bu halk 1919’da başının çaresine bakmıştı, yine yapacaktır ve kendi kaderini kendi belirleyerek, kendi inisiyatifiyle bir halk cumhuriyetini bu düzenin bağrından çıkaracaktır” dedi.

EMEP açıklamasında son olarak şu ifadeleri kullandı: "Partimiz bu mücadelenin içindedir ve daima olacaktır. Halkımıza çağrımızdır: Haklarımız için mücadeleye devam edelim, işçilerin emekçilerin cumhuriyetini birlikte kuralım.  Türkiye emekçilerinin ve işçi sınıfının bitmeyen mücadelesi bu vesilesiyle kutlu olsun…" (HABER MERKEZİ)

Ahmet Yaşaroğlu

99’uncu yılında cumhuriyet