Öğrenciler için hayat: İşten okula, okuldan işe
Enflasyon artışı, eriyen ücretler, alım gücünün düşmesi öğrencileri de vurdu. Görüştüğümüz öğrenciler "okuldan eve, evden okula" olan döngülerinin "işten okula, okuldan işe" haline geldiğini anlattı.
Fotoğraf: Evrensel
Mirza ÇELİK
Doruk YAHYAKENANOĞLU
Kocaeli
Enflasyondaki artış, eriyen ücretler, alım gücünün düşmesi herkesin hayatını zorlaştırdığı gibi üniversite okuyan gençlerin yaşamını da olumsuz etkiliyor. Ortalama gelirli bir aile bile bu koşullarda çocuğunun masraflarını karşılamakta zorlanır hale gelirken bu durum birçok genci çalışma hayatına itmiş durumda. Görüştüğümüz Kocaeli Üniversitesi öğrencileri "okuldan eve, evden okula" olan döngülerinin "işten okula, okuldan işe" haline geldiğini anlattı.
Uluslararası İlişkiler 2. sınıf öğrencisi Metin, öğrenim hayatını hem okuyup hem çalışarak nasıl devam ettirmek zorunda kaldığını anlatıyor. Birçok şeyin fiyatının arttığını, giderlerinin gelirlerine göre fazlalaştığını belirten Metin, "Ortalama bir ailenin çocuğuyum. Ailem yurt paramı ödemek dışında biraz para gönderiyor fakat bu para üniversitede geçinebileceğim bir para değil. Bu durum beni ve ailemi aştığından dolayı yarı zamanlı bir işte çalışıyorum" dedi.
NEREDEYSE BÜTÜN GÜN ÇALIŞTIKTAN SONRA OKULA GİDİYOR
İlk senesinde çalışmak zorunda kalmadığını belirten Metin, "Giderek kötüye giden ekonomik sorunlardan ötürü çalışmak zorunda kaldım. Bir dönem okulun yakınındaki bir kafede çalıştım daha sonra derslere daha çabuk yetişebilmek için kampüsteki kafeye geçtim. İkinci öğretim olduğum için derslerim akşam başlıyor, sabahları on buçuk dört buçuk arası çalışıyorum sonra işten çıkıp dersime giriyorum. Günüm işten okula okuldan işe giderek geçiyor" diyerek yoğun çalışma temposunu anlattı. Öğrencilerin kredi borcuyla ilgili yakıcı soruna da değinen Metin, şunları söyledi: "Geçen sene burs başvurusunda bulundum burs çıkmadı kredi çıktı, faizinden ötürü kredi almadım. Krediyi alsaydım daha sonra iş bulup birde krediyi ödemek zorunda kalacaktım, nereden baksak yılda ortalama 8 bin desek dört yılda 32 bin lira devlete borcum olacak bu durumda bir sıfır geriden başlayacaktım.”
OKUMAK İÇİN DERSLERDEN FEDAKARLIK ETMEK ZORUNDA
Gazetecilik 4. sınıf öğrencisi Mehmet ise hafta içi okula gidip hafta sonları düğün salonlarında çalışarak öğrenim hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Düğün salonundaki işine bazen haftaiçi de çağırıldığını ve böyle zamanlarda derslerini aksattığını ifade eden Mehmet, “Dersleri aksatmamaya özen gösteriyorum ama okula devam edebilmem için paraya ihtiyacım oluyor ve bu durumda derslerden fedakarlık yapmam gerekiyor" dedi.
Babasının asgari ücretle çalıştığını ve evden ancak 800 ila 1000 TL arası para gönderilebildiğini ankatan Mehmet, şunları söyledi: "Yurt çıkmadığı için arkadaşımla ev tutuk kişi başı aylık bin iki yüz lira kiraya veriyorum bunun elektrik su faturası da eklenince bu para geçimimi sağlamama yetmiyor. Geçimimi sağlayabilmem için asgari ücrete yakın bir para almam gerekiyor ama bu hem okuyup hem çalışan birisi için zor bir şey, ailemin gönderdiği olsun KYK da aldığım kredi olsun bunların toplamı yeterli gelmiyor. Bu durum beni çalışmak zorunda bırakıyor.(Kocaeli/EVRENSEL)