30 Ekim 2022 03:35

16 yaşındaki işçi yazdı: Tam zamanlı işçiyim ama kaydım çırak, ücretim yarım

Milli Eğitim Bakanı Özer, mesleki eğitim merkezilerine kayıtlı öğrenci sayısını 10 ayda 159 binden 910 bine çıkarmakla övündü. Kadosan Oto Sanayinden bir çırak ise gerçeği Evrensel'e yazdı.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Kadosan Oto Sanayi Sitesinden Bir Çırak

Merhaba Evrensel okurları, ben Kadosan Oto Sanayi Sitesinde çalışan 16 yaşında bir işçiyim. Geçtiğimiz yıl İMES’in içerisindeki Süheyl Erboz Mesleki Eğitim Merkezinde öğrenciydim. İlköğretim okulunu bitirdikten sonra sınav puanım çok iyi olmadığı için mesleki eğitim merkezine (MESEM) kayıt yaptırmak zorunda kaldım. Ama öğrenciliğim bir yıl sürebildi. Çünkü, çalıştığım iş yerini değiştirmem gerekti ve yeni iş yerimdeki patronum haftada bir günlüğüne bile olsa okula gitmeme müsaade etmedi. Ben de mecburen öğrenciliği bırakmak zorunda kaldım. Öğrenciliği bıraksam bile kaydım okulda devam ediyor. Çünkü, beni haftada bir gün okula göndermeye müsaade etmeyen patronum, devletten alacağı çırak parasından vazgeçmek istemiyor. Nasıl oldu bilmiyorum ama buna okul idaresini de ikna etmiş olmalı ki kaydım silinmedi. Hâlâ öğrenci olarak görünmeye devam ediyorum. Devamsızlık hakkım eksilmiyor. Okuldan hâlâ mesaj gelmeye devam ediyor. Ama ben okula gidemiyorum.

BU DEVİRDE İŞ BULMAK KOLAY DEĞİL...

Geçen sene de yapıyorlardı ama bu senenin başında daha da arttı: Önceden öğrenciyken bile okul çıkışlarında beni yine işe çağırıyordu patron. Saat akşam altıdan sonra okuldan çıkıp mesaiye gidiyordum. Bu sene ilk iki hafta da patron yine beni işe çağırdı. Ben de mecbur gitmek zorunda kaldım. Sonra, hepten okulu bırakmamı söyledi. Yine mecbur bırakmak zorunda kaldım. Çünkü, bu devirde iş bulmak o kadar da kolay değil. Ben okulda öğretmenime söylüyordum, “Hocam, ders çıkışı beni işe çağırıyorlar” diye. Öğretmenim de bana diyordu ki “İş öğrenmek kolay değil. İşi öğreneceksen patron seni çağırmadan senin ders çıkışı kendi isteğinle gidip çalışman gerekiyor” Öğretmene bir şey demiyordum ama kendi kendime düşünüyordum tabii: O zaman ben neden çıraklığa başvurdum? Normal işçi olsam en kötü asgari ücret alırım çünkü. Madem gidip çalışacağım, direkt normal işçi olayım.

İŞE GELİNCE TAM ZAMANLI, MAAŞA GELİNCE YARIM...

Bu sene okulu tamamen bırakmak zorunda kalınca da sordum bunu patrona. Dedim “Ben madem okula gitmeyeceğim, madem tam zamanlı işçi olacağım, o zaman bana hiç değilse asgari ücret vermen gerekmez mi?​” Bana dedi ki, “Sen bu işleri düşünme. Kafanı yorma sen. Ben seni mağdur etmem.” Böyle dedi ama çırak maaşımdan 500 lira fazlasını verdi sadece. Mağdur etmem dediği 500 liralık fark. İşte farkla birlikte 2 bini biraz geçiyor... Kızdıkları, sövdükleri yetmiyor, bir de bu şekilde hakkımıza geçiyorlar.

Bazen patronun arabasını tamir ediyorum. Diyorum “Acaba ben de bir gün böyle bir arabaya binebilir miyim?​” Sonra diyorum, “Bizde bu kader varken bu arabanın anahtarını anca tamir etmek için alırız elimize”

ÖĞRENCİ SAYISI ARTIYOR AMA NASIL...

Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı bir açıklama yapmış. Demiş ki “Öğrenci sayımız arttı. 1 milyona yaklaştık” Öğrenci sayısı artmıştır mutlaka. Ama nasıl artmıştır. Mesela ben bu dediklerimi yaşayan tek öğrenci değilim. Benim arkadaşlarıma da aynı şeyi dedi patronları. Onlar ne yaptılar bilmiyorum ama hepsi olmasa da bir kısmı patronun yap dediğini yapmak zorunda kalmıştır. Demek istediğim, artan öğrenci sayısı gerçek değil.

Gerçekte olan benim yaşadığım şey. Hem sadece bu da değil. Benim eskiden çalıştığım yerde biri çalışıyordu mesela. O da genç. Zihinsel engelli. Yüzde kaç bilmiyorum ama zihinsel engelli olduğunu biliyorum. Patronu gitmiş onu da MESEM’e kaydetmiş devletten para almak için. Normalde öğrenci değil. Sayı artıyorsa da böyle böyle artıyordur bence.

YAŞADIKLARIM BU ŞEKİLDEDİR...

Evrensel gazetesinden bir abi bana dedi ki “Bunları yaz”. Ben başta dedim “Abi ben ne anlarım gazeteye yazmaktan?​” Hem dedim, “Kim umursar da açar okur benim yazdıklarımı?​” Abi dedi, “Öyle düşünme, bu gazete sizin. Tabii ki siz yazacaksınız.” O yüzden ilk defa böyle bir şey yazıyorum. Daha önce de sohbet etmiştik, gazeteye yazmışlardı ama ben ilk defa yazıyorum. Evrensel’e yazanlar sağ olsunlar, haklarımızı koruyorlar. Benim anamın babamın savunmadığı hakkımı bu insanlar savunuyorlar. Elim kolum yağ içinde kalıyor. Başkası iğreniyor. Bu abiler iğrenmeden tokalaşıyorlar bizimle, sağ olsunlar.

Benim yaşadıklarım bu şekilde. Bunları paylaşmak istedim. Okuyan herkese teşekkür ederim.


UCUZA ÇALIŞTIRILAN ÖĞRENCİ SAYISI ARTIYOR

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Türkiye’nin mesleki alanda ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü yetiştirmek için yapılan çok yönlü çalışmalarla, mesleki eğitim merkezlerine kayıtlı öğrenci sayısını 10 ay gibi bir sürede 159 binden 910 bine ulaştırarak rekor artış gerçekleştirdiklerini açıklamıştı. Bakan Özer, “2022’nin sonunda 1 milyon hedefine ulaşmakla kalmayacağız, bu hedefin de çok daha ötesine geçeceğiz” demişti.

Yapılan açıklamada, mesleki eğitim merkezlerinde, asgari ücretin üçte biri oranında ücret alan öğrencilerin mezun olduktan sonra işyeri açma belgesine de sahip olduğu belirtmişti. Yaş sınırı olmaksızın meslek sahibi olmak isteyen en az ortaokul mezunu herkesin başvurabildiği, 3 yıl çıraklık, 1 yıl kalfalık eğitimleri verilen mesleki eğitim merkezlerinde, çıraklar 1658, kalfalar 2 bin 763 TL ücret alıyor.

ÖNCEKİ HABER

Kadınların payına bağımlılık, ayrımcılık ve 25 lira düştü

SONRAKİ HABER

Madenci yakınlarının talebi: Sorumlular ceza alsın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa