Maden işçisi: Bu ülkede adalet işçiden yana işlemiyor
Soma’dan bir maden işçisi yazdı: “Acılarımızın bir türlü hafiflemesine müsaade etmediler. Adalet azıcık da işçiden yana, emekçiden yana işlemedi bu ülkede.”
Fotoğraf: DHA
Soma’dan maden işçisi
Amasra’da meydana gelen facia bir kez daha o travmayı yaşattı bizlere. Canımızı çok yaktı. Soma’daki 301 canımızı toprağa vereli 8 yıldan fazla zaman geçmiş. Ama o günleri unutamıyoruz.
Günlerce, aylarca bu acıyı hissederek, kahrolarak yaşadık. Çünkü birçok eve o ateş düştü. Birçoğumuzun tanıdığı, arkadaşı, mesai arkadaşı, akrabası ya da komşusuydu kaybettiğimiz arkadaşlarımız. 7 yıl sürdü duruşmalar, her duruşma yine kahrettik. Asıl suçluları aklamak için dönmeyen dolap kalmadı... Bu ülkede adalete olan güvenimizi kaybettik bu 7 yılda.
Ermenek’te yine madenciler öldü, Çorlu Tren Katliamı’nda çocuklarımız öldü, yine kahrettik. Acılarımızın bir türlü hafiflemesine müsaade etmediler. Adalet azıcık da işçiden yana, emekçiden yana işlemedi bu ülkede.
Amasra’da madende patlama olduğunu duyduğumuz an buz kesti ellerimiz, yüzümüz... Biliyoruz ki şimdi orada herkes perişan... Umutla bekleyenler perişan... Cenazesini bari göreyim diyen analar perişan... Biz yaşadık çünkü o günleri.
41 canımızı teslim ettik toprağa Amasra’da. Bir tek canın bile hesabı tutulamazken, kopan bir parmağın bile acısı unutulamazken, 41 canın ağırlığını nasıl taşıyacak bu yürekler, nasıl kabulleneceğiz? Yine sorumlular yok ortada. Yine hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına, görevlerine devam ediyorlar.
Soma Türkiye’nin en büyük linyit kömürü yatağı. 15 binden fazla maden işçisi var. Kömür bizim kaderimiz gibi. Çevre il ve ilçelerden de iş bulabilme umuduyla gelen binlerce insan var. Böyle bir sektörün olduğu bir yerde bile iş bulmak artık çok zor. Tarım da var Soma’da ama karın doyurmuyor. Gelecek kaygısı kalıcı bir iş bulmaya zorluyor insanları.
Hayat çok zor. Ağır bir iş olmasına, büyük riskler taşımasına rağmen, yer altı madenciliği neredeyse tek meslek. Eğer ölmez ya da sakat kalmazsan, 15 yıl yer altında çalışıp, düşük maaşla da olsa emekli olabiliyorsun diye, madenciliği tercih ediyorsun. Eskiden yer altına girmek istersen, kolaylıkla iş bulabilirdin. Şimdi öyle değil. Torpille ancak.
Hayat o kadar zor ki, Amasra’da göçük olduğunu duyuyorsun Soma’da yer altında çalışırken... Üretim bile durmuyor, devam ediyor. 1 tonu 5 bin lirayı geçmiş. O banttan o kömür akacak!
Risklerin bertaraf edildiği bir yer altı madenciliği yapılamaz mı? Elbette yapılabilir. Bu ölümler bir kader değil asla. Her türlü güvenliği sağlayacak teknolojiler var dünyada. Yeter ki güvenli üretim yapılmak istensin. Yeter ki insan canı, kömürden, makineden, paradan daha kıymetli görülsün. Yeter ki daha çok para kazanma hırsına kurban edilen, rakamlardan ibaret bir şey olarak görülmeyelim.
Bartın Amasra’daki ailelerimize sabır, hayatını kaybeden işçi arkadaşlarımıza rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun.