TOKİ’nin Uzundere'deki çifte mağduriyetini artık çözün!
TOKİ'nin Uzundere Mahallesi’ndeki konut projesi kurayla ev almaya hak kazananlarla projenin yapılacağı arazinin sahipleri köylüler olmak üzere çifte magduriyet yarattı.
Toki mağdurları | Fotoğraflar: Ramis Sağlam/Evrensel
Ramis SAĞLAM
İzmir
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından İzmir’in Karabağlar ilçesi Uzundere Mahallesi’nde, yapılması planlanan konut ve üniversite projesi, kura çekimiyle ev almaya hak kazananlarla, projenin yapılacağı arazinin sahipleri köylüler olmak üzere çifte mağduriyet yarattı. Mağdur taraflardan biri 2019 yılında çekimi yapılan kurada hak sahibi olan 750 kişi, diğeri de arazilerinde konut yapılmak istenen Uzundere köylüleri. 3 buçuk yıldır evlerinin yapılmasını bekleyen vatandaşlar, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından sorunsuz bir arazide inşaatların yapılarak bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesini isterken, Uzundere köylüleri ise, inşaat alana konusunda mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına uyulmasını, proje için başka bir alan tercih edilmesini istiyor.
Uzundere Mahallesi sınırları içerisinde muhtelif parsellerin bulunduğu 90 hektarlık alanla ilgili Karabağlar Belediyesi projeyle ilgili planları yargıya taşımış ve yargı projeyi durdurmuştu. Dava, proje alanında parseli olan Uzundere Mahallesi’nde yaşayan 15 vatandaşın lehine sonuçlandı. Gelin, yaratılan mağduriyetleri TOKİ’nin kurası sonucu hak sahibi olan vatandaşlardan ve Uzundere köylülerinin Avukatı Naciye Gür ve Uzundere Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği Başkanı Süleyman Gür’den dinleyelim.
‘İMAR PLANI İKİ DEFA İPTAL EDİLDİ’
2019 yılından bu yana bekleyişlerini sürdürdüklerini dile getiren Alişen İnal, yaklaşık bir buçuk yıl sonra bu arazinin davalık olduğunu öğrendiklerini söyledi. İnal, “Karabağlar Belediyesi mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı aldığını öğrendik. Bu süre içerisinde iki defa imar planı iptal edildi. 750 hak sahibinin tamamı kiracı ve dar gelirli olduğu için çok mağdur olduk. Kura için gereken tüm şartları taşıyoruz. Bugüne kadar hangi kapıyı çaldıysak boş çıktı. Sürekli mahkemeler, davalarla karşılaştık. İlgililerden dava açanlarla görüşmesini, kimse mağdur olmadan sorunun çözülmesi istiyoruz” dedi.
‘CEBİMİZDE PARA OLSAYDI TOKİ’YE BAŞVURMAZDIK’
TOKİ’ye başvurup kuradan çıktıklarında umutla evlerine kavuşacakları günü beklediklerini belirten engelli Arif Koruk açılan davaları öğrendiklerinde şaşırdıklarını söyledi. Konuk, “Bugüne kadar görüştüğümüz yerler, ‘Evinizi yapacağız’ deyip, bir bebeği avutur gibi bizi avutup bize net şekilde cevap vermediler. Cebimizde para olsaydı TOKİ’ye başvurmazdık. 2019 yılında konutlarımız 243 bin iken 23 bin lira peşinat verecektik. Bugün 1 milyona 1,5 milyona çıktığını söylüyorlar, peşinat olarak100-150 bin peşinat nasıl verelim” diye konuştu.
‘EVLERİMİZİN YAPILMASINI İSTİYORUZ’
SSK emeklisi Mehmet Koçak da bugüne kadar hep kiracı olduğunu ve hâlâ kirada yaşadığını söyledi. Koçak, “TOKİ’nin dar gelirlilere yönelik ev sahibi projesini duyunca müracaat ederek kura çekilişine katıldım. Ancak 4. defa kura çekiminde 157. sıradan asıl üye olarak İzmir Karabağlar’dan hak sahibi oldum. Ancak 3.5 yıl geçtiği halde ev sahibi olamadım.
TOKİ’yi aradığımda ‘İzmir Karabağlar Belediyesi, mahkemeye verdi arsamızı elimizden aldı. Biz arsa arıyoruz evlerinizi yapacağız’ diyorlar. Biz devletimizden evlerimizin yapılmasını bekliyoruz” dedi.
‘TAKSİTLERİ NASIL ÖDEYECEĞİZ?’
Kira öder gibi ev sahibi olacağı söylendiği için kuraya bin lira ödediğini vurgulayan Birgül Umat, evlerinin yapılmaması nedeniyle çok zor günler yaşadıklarını söyledi. Umat, “Kurayı çektiğimiz 2019 yılında ödeyeceğimiz taksit aylık bin lirayı aşmayacağını söylüyorlardı. Bugün kaç para olacağını bilmiyoruz, çok üzgünüz. Hiç kimse bize açıklama da yapmıyor” diyerek, belirsizlikten dolayı sorunlar yaşadıklarını anlattı.
‘HAYALLERMİZLE OYNAMASINLAR’
Çocuğu 6 aylıkken TOKİ’ye girdiklerini, kuradan hak sahibi olduklarını duyduklarında çok sevindiklerini söyleyen İnci Altun, bugün oğlunun 4 yaşına girdiğini fakat hâlâ inşaatın başlamadığını söyledi. Altun, “4 yıl önce kiraya 500 liraya öderken, bugün 3 bin 500 ödüyorum. Tek suçumuz fakir olmak mı? Bizim sesimizi kimse duymuyor. Seçim olduğu zaman arkasında olduklarımız da bizim arkamızda olsun. Bir evimiz olsun istiyoruz” dedi. Altun’un eşi Recep Altun ise şunları ekledi: “Bu projeyi yapacaklarsa yapsınlar yapmayacaklarsa bizim umutlarımızla, hayallerimizle oynamasınlar. Bizim tek umudumuz TOKİ’den ev sahibi olmaktı. TOKİ’den ev sahibi olamazsak ev sahibi olamayız.”
‘DEĞİŞEN KOŞULLARDA TAKSİTLERİ ÖDEMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL’
Mehmet Çelebi ise 2019 yılında yapılan kura çekişlinde adı ilk okunduğunda, 70 yaşına kadar bir ev sahibi olamadığı için çok sevinmiş. Çelebi, “Kuradan sonra geçen 3 yılın sonunda hiçbir şey yapılmadı. Şantiye için daha önceden getirilen konteynerler da kaldırılmış. Son açıklanan projelere de başvurumuz engellendiği için başvuramıyorum. Başvuru yaptığımda 600 lira kira ödüyordum, bugün ise bin 500 lira kira ödüyorum. Şartların değiştiğini, memur katsayısına endekslendiği için ödememiz neredeyse imkansız hale geldi. Bu alanın sorunlu olduğuna dair bize hiçbir şey söylenmedi. Devlet bizi belediye ile Uzundere köylüleriyle niye karşı karşıya getiriyor” dedi.
İMAR PLANI ÜÇ KEZ İPTAL EDİLDİ
TOKİ tarafından Uzundere Mahallesi’nde, yapılması planlanan projeye karşı, Uzundereli köylüler dava açtı. Proje üç kez mahkeme tarafından iptal edildi. TMMOB’a bağlı Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nin açtığı davada, mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Dava sonucunda, üniversite alanı ve TOKİ’nin bir önceki imar planları ve yapım ihaleleri iptal edildi. 15 Uzundere Köylüsünün açtığı dava süreci ve gelişmeleri Uzundere Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği Başkanı Süleyman Gür ve davanın Avukatı Naciye Gür anlattı.
‘ARAZİ BİR GECEDE EL DEĞİŞTİRDİ’
Köylerinin üst kısmında yer alan Hazine mülkiyetindeki bölgede 2017 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karabağlar Belediyesi tarafından Katı Atık Transfer Merkezi’nin de yer planlamasının olduğunu söyleyen Süleyman Gür, “Açmış olduğumuz dava sonucunda idare mahkemesi, istinaf ve son olarak Danıştay 6. Dairesi bu planlamayı iptal etti” dedi.
Hazine mülkiyetindeki arazinin Danıştay’ın kararının ardından bir gecede el değiştirilerek TOKİ'ye devredildiğini ifade eden Gür, “Yüksek yargı kararında iptal edilen planlamaya konu alanın Karabağlar ilçesinin orman ile arasındaki son yeşil kuşak hattı olması gerekçesiyle bu kararı verdiği açıkça yargı kararıyla ortadayken, planlama alanının orta yerinde ve çevresinde yer alan köylümüze ait araziler yok sayıldı. Köyümüzün, köylümüzün çevresel tehditlere ve trafik yoğunluğuna maruz kalacağı görmezden gelinerek, ekolojik koridor, bağlar, bahçeler ve de zeytinlikler yokmuş gibi davranarak bakanlık tarafından hazırlanan planlamaya karşı da açtığımız davayı kazandık” diye konuştu.
‘YARGI KARARLARI YOK SAYILAMAZ’
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın görüşlerinin alınmadan planlama yapmasını istemediklerini söyleyen Gür, “TOKİ'ye devredilen arazilerin içerisinde yaşayan 37 hak sahibinin belirsizliğinin ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu'nun bahse konu alanın bir kısmının konut yapımına açılması konusunda bakanlık ile görüşmeye açık olduğu şeklinde yargı kararlarını görmezden gelen hukuk tanımaz bu tür açıklamalarını kabul etmiyoruz” dedi.
‘İMARA AÇMA ÇALIŞMASI GARABETTİR’
300 yıllık köyün uygulama imar planını dahi yapmayan bir belediyenin iptal gerekçeleri açık olan bir alanı imara açmaya çalışması garabet olduğunun altını çizen Gür konuşmasını şöyle sürdürdü; “Karabağlar Belediyesi öncelikle kendi işine baksın. Yasaların kendisine verdiği sorumluluk ve görevleri yerine getirsin. Köyümüz çevresindeki onlarca kaçak işletme nedeniyle ortaya çıkan çevre sorunları ve tarım arazilerinin yok oluşunu izlemesin, köylü arazisini kiraya veriyor gibi mesnetsiz iddialara girmesin. İnşaat firmalarının, tehlikeli depolama alanlarının değil halkın belediyesi olsun, gereğini yapsın ve artık bu sorunu çözsün istiyoruz.”
‘KAMU YARARI YOK, HUKUK GÖZETİLMİYOR’
Dava konusu planların amacı ve gerekçesi olarak öne sürüldüğü biçimde odağında üniversite alanı ve alanın getirdiği kullanımlar olmadığını söyleyen Avukat Naciye Gür ise, “Plan alanda yeni bir konut alanı yaratmayı hedefliyor” dedi. Kamu yararına ve şehircilik ilke ve esaslarına aykırı bulunan davaya konu planların iptal edildiğini hatırlatan Gür, “Bu gerek derneğimiz gerekse davacı yurttaşlar adına hukuki bir kazanımdır. Alanda yapılacak yeni planlama çalışmalarında özellikle belirtilen hususların dikkate alınmasını, kamu yararının ve hukukun muhakkak gözetilmesi gerekir” diye konuştu.