03 Kasım 2022 04:10

70 kurum Muğla’daki çevre katliamlarına mitingle ‘dur’ diyecek

Termik santrale kurban edilmek istenen Akbelen, Marmaris’te otel yapılmak istenen milli park ve inşaatlarla kurutulacak Tuzla Sulak Alanı için mücadele eden Muğlalılar 6 Kasım'da mitgin düzenleycek.

Fotoğraf: İkizköy Çevre Komitesi

Paylaş

Övgü YILDIZ
Muğla

Muğla’da ekoloji örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri, siyasi parti ve kitle örgütleri 6 Kasım Pazar günü, çevre katliamlarına karşı miting düzenleyecek. 70 kurumun “Çok geç olmadan yaşam alanlarımızı savunuyoruz” sloganıyla düzenleyeceği miting öncesi Muğla’nın birçok yerinde çevre katliamına karşı mücadele edenlerle görüştük.

Datça’nın neredeyse yüzde 85’inin özel çevre koruma (ÖÇK) bölgesi olduğunu hatırlatan Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Datça Meclisinden Aydın Bodur, “Kargı, Kızlanaltı, Karaköy gibi birçok kamusal yerin derecesi düşürülerek talana açılmaya çalışılıyor. Önceleri 200 civarında yat için liman diye başlatılan tesis, 600 yata kadar çıkarılarak adeta bir tersane yapılmaya çalışıyor. Doğal ortama, arkeolojik mezarlara, deniz altına döşenmesi planlanan betonlarla denize zarar verilecek bir proje. MUPEÇ olarak yaptığımız itirazlar ve suç duyuruları ile şimdilik projeyi durdurduk” dedi. Bodur, mücadelelerinin devam edeceğini söyledi.

"MARMARİS BELEDİYESİ RUHSATLARI İPTAL ETSİN"

Marmaris’te devam eden çevre katliamlarına karşı mücadele ettiklerini söyleyen Marmaris Kent Konseyinden Halime Şaman, “Gökova ÖÇK bölgesi içerisinde kalan arkeolojik sit, doğal sit ve uluslararası sözleşmelerle korunan Karaca Söğüt’te, MUÇEV yat limanı genişletme projesi için ÇED gerekli değildir kararı verildi. Mahkemenin ÇED gerekli değildir kararının iptal etmesinin ardından halihazırda yürüyen ÇED süreci başladı. Sürecin parçası olan halkın katılım toplantısı, vatandaşlar tarafından yaptırılmadı. Marmaris Belediyesi ÇED iptal davasının davacısı olduğu halde marinaya ruhsat verdi” dedi.

Sinpaş sürecini hatırlatan Şaman, “Milli park içerisindeki projenin, milli parkta ekolojik yıkıma yol açtığı mahkemece hüküm altına alındı. Marmaris Belediyesinin ÇED süreci başlamadan önce 56 adet ruhsat verdiği, daha sonra bu ruhsatları iptal edip 17 adet ruhsatı yeniden düzenlediği, yenileme ve tadilat ruhsatları ile mevzuata aykırı biçimde otel ruhsatını, otel artı konuta çevirdiği, inşaat alanını da verilen ruhsatlarla 46 bin metrekareden 122 bin metrekareye çıkardığı görüldü. İnşaat mühürlü olmasına rağmen devam etmekte” diyerek, hukuksuzluğa karşı mücadelelerinin devam ettiğini söyledi.

"ÇİMENTOCU ŞİRKET MUĞLA’DAN GİDENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ"

Bayır ve Deştin Mahalleleri arasına yapılmak istenen entegre çimento fabrikasına karşı verilen mücadeleyi anlatan MUÇEP Menteşe Eş Sözcüsü Mustafa Tuncaelli, projenin yerleşim yerlerine, bahçelere, zeytinliklere, tarım alanlarına ve su kaynaklarına zarar verdiğini söyledi. Çimento fabrikasına karşı yıllardır mücadele verdiklerini dile getiren Tuncaelli, “Köylüler ve çevreciler hem açtıkları ÇED ve ruhsat iptal davaları ile hukuki mücadelelerini sürdürürken, bakanlığa karşı ÇED’in, belediyeye karşı da ruhsatın iptali için eylemler yapıyor. Çimentocu şirket Bayır’dan ve Muğla’dan gidene kadar da mücadelemiz devam edecektir” diye konuştu.

"AKBELEN ORMANI’NI KÖMÜR İÇİN YOK ETTİRMEYECEĞİZ"

Karadam Karacahisar Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) Başkanı ve İkizköylü Nejla Işık ise Akbelen Ormanı’nın termik santral için kesilmemesi için verdikleri mücadeleyi anlattı. Bir buçuk yıldır direnişlerinin sürdüğünü söyleyen Işık, “Yıllardır kömürün gölgesinde yaşamaya mahkum olan bizleri, bu gölgede sindirilmeye ve yok sayılmaya devam edemezler. Kömürün yaşamlarımızı zehirli bir sarmaşık gibi sarmasına, yaşam alanlarımıza saldırısına, kültürel mirasımız ve en büyük geçim kaynağımız olan zeytinlerimize göz dikmesine tahammülümüz yok. Akbelen Ormanı’nın kömür için yok edilmesi mümkün değildir. İkizköylüler ve yaşam savunucuları olarak bizler; zeytinlerimiz için, Akbelen Ormanı için adalet istiyoruz” dedi.

MUÇEP Gökova Meclisi ise sulak alan için verdikleri mücadeleye devam edeceklerini söylerken, yasak ve hukuku tüm girişimleri yapacaklarını duyurdu.

"SULAK ALANIMIZI SAVUNUYORUZ"

MUÇEP Bodrum’dan Neşe Tuncer de Milas ve Bodrum arasında kalan Tuzla Sulak Alanı ve Sarıçay Deltası bölgesinde bulunan 4 milyon 500 bin metrekare alanda 63 ayrı parselde toplam 743 bin metrekare inşaat yapılmak istendiğini söyledi. Bölgenin 2019 yılında sulak alan olarak tescillendiğini hatırlatan Tuncer, “Hem insan yaşamı hem de bölgede yaşayan, kışlayan, üreyen ve barınan tüm canlılar için hayati öneme sahip bu nadide sulak alan, bölgedeki ekosistemi geri dönülmez biçimde tahrip edecek, içerisinde binlerce konut, alışveriş merkezleri ve hatta golf sahalarının da bulunduğu bir turizm kenti projesinin tehdidi altındadır” dedi.

Projenin iptali için gerekli adımları attıklarını ifade eden Tuncer, “Bu nadir yaşam alanı, onun yuva olduğu binlerce canlı, tarihsel değerler ve ortak yaşam adına çok endişeliyiz. Ülkemiz sınırları içindeki sulak alanların yok oluşlarına ilişkin haberleri neredeyse her gün görürken, Bargilya Tuzla Sulak Alanı’nı birlikte yaşatmaya devam edelim. Tuzla’yı tüm değerleriyle beraber savunalım” diye konuştu.

"DÜNYAYA SAHİP ÇIKIYORUZ"

Köyceğiz’de maden sahalarına karşı verilen mücadeleyi hatırlatan Sandras’ı Koruma Platformundan Neşe Yüzak ise şunları söyledi; “Sandras’ın tepesindeki Eti Krom’a ait madenin devamında 2 ruhsat daha Menteşe’ye kadar iniyor. Eğer biz, her bulduğumuz madeni kazarsak, şu anda Muğla’da yüzde 60-70 oranında toprağın sıyrılıp götürülmesi, üstündeki ağacın gitmesi demek. Eğer bir planlama yoksa geçmişteki Devlet Planlama Teşkilatının yaptığı gibi ‘Maden bize lazımsa çıkaralım’ şeklinde değilse, maden bir ticaret unsuruysa, ormanı da ticaret unsuru olarak gören insanlar şu anda siyaseten ne kurdu ne kuşu ne de bizi düşünüyorlar. En büyük handikapımız budur. Burada yaptığımız şey çok değerli. Çünkü vatandaş, vatanına sahip çıkıyor. Daha doğrusu dünyalılar dünyaya sahip çıkıyor diyebiliriz.”

ÖNCEKİ HABER

Didim İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde mobbing iddiası

SONRAKİ HABER

Ege Bölgesi’nde de eğitim emekçileri hakları için iş bıraktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa