4 Kasım 2022 04:44

Dandun Tiyatro'dan GIRLS | Bu dünya kızlara uygun bir yer değil!

Kübra YETER

Pembe renge “terörist” diyebilir miyiz? Ya da dünyada kız çocuklarına uygun bir yer bulabilir miyiz? Peki kız çocuklarına ait oyuncakları bir silaha dönüştürebilir miyiz? Dandun Tiyatro’nun yeni oyunu GIRLS, tüm bu sorularla birlikte geçtiğimiz haftalarda Kadıköy Boa Sahne’de prömiyerini gerçekleştirdi. Oyun, Haleema, Ru ve Tisana adında üç kız arkadaşın içine sıkışıp kaldıkları kapanda çocukluklarını, arkadaşlık ve kadınlık sınırlarını sorguladıkları tekinsiz bir hikayeye konuk ediyor izleyiciyi.

Biz de İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede yok sayan, şimdi de çocukları koruyan Lanzarote Sözleşmesi’ne göz diken bir zihniyetle mücadele ettiğimiz şu günlerde izleyiciyle buluşan GIRLS’ü yönetmeni Nazlı İnan’la konuştuk.

Nijeryalı yazar Theresa Ikoko’nun bir metni ilk kez Türkiye’de sahneleniyor. GIRLS’ü sahneye taşıma fikri nasıl oluştu, metinde sizi çeken neydi?

Dandun Tiyatro kurucu ekibinden Deniz yıllar önce Theresa Ikoko’nun “Girls” metni ile karşılaşıyor ve çok seviyor. Oyunu yapmak için kolları sıvıyorlar fakat yıllar içinde çeşitli badireler atlatıp bir türlü oyunu sergileyecek noktaya gelemiyorlar, araya pandemi de giriyor tabii, süreç iyice uzuyor. Bu sürecin ardından pandemi yıkıcı etkilerini azaltınca bir yönetmen arayışına özellikle de kadın yönetmen arayışına giriyorlar ve ortak arkadaşımız aracılığıyla ekiple buluşuyoruz. Dolayısıyla metin bana hazır geldi ve okur okumaz oyunun benim için çok fazla oyuncak barındırdığını fark ettim ve tabii ki ekibin genç kadınlar tarafından kurulmuş olması beni çok heyecanlandırdı. Esasen beni projeye çeken unsur ekibin taze enerjisi oldu.

"BU HEPİMİZİN ORTAK TRAJEDİSİ"

Prömiyerde Boko Haram’ın kaçırdığı kızların hikayesinden yola çıktığınızı belirtmiştiniz. Oyun zamansız, mekansız, coğrafyası yok fakat Türkiye’yle de ortak bi’dili var. Bu hususta nelere dikkat ettiniz?

Oyun metninin orijinal yapısı Nijerya’da geçen, Boko Haram tarafından kaçırılan kız öğrencilerin trajik sürecinden oluşuyor. Dünyada her coğrafyada özellikle de Ortadoğu’da fazlaca karşılaştığımız ve maalesef bize çok tanıdık bir hikaye... Bu yüzden seyircinin oyuna uzak bir coğrafyanın egzotik bir hikayesi olarak bakmasını istemedim. Kadınlar bugün hâlâ bu durumu yaşıyorlarsa sadece kadın olarak zayıf gösterildikleri, alınıp satılabildikleri, cinsel obje olarak görüldükleri ve eğitimden uzak tutulmaya devam ettikleri içindir. Bu sebepledir ki sistemin bize lütuf olarak verdiği bütün objeler, sıfatlar ve statüler silah olarak kullanıldı rejide, söylemek istediğim en önemli şeylerden biri pembe rengin bir terörist kadar tehlikeli olabileceği idi. Bize sınırlar çizilmiş, hareketlerimiz belli. Giyeceklerimize ya da giyemeyeceklerimize bizim dışımızda karar veren bir yapı var. Bu hepimizin ortak trajedisi yani.

GIRLS’te ikili bir dünya vardı. Oyuncak kutusundaki bebeklerin dünyasıyla gerçek bir yaşam arasında gidip gelen bi’ sihir gibi… Yönetmen olarak nasıl bir deneyimdi GIRLS’ü sahneye taşımak ve böylesi bir dünya yaratmak?

Ataerkiye açtığımız savaşta dil olarak “silahlarımız”ı belirlemiş olmak bebek evinin yarattığı sihri ve bu sihri kıran anları oluşturdu. Ekibin de bu yapıyı yürekten kabul etmesi ve deneme cesaretleri planladığım yapıyı güçlendirdi. Zaten her türlü haliyle canımızı yakacak olan hikayeyi, gözü yaşlı oyuncular yerine mekanik bedenler ile anlatmak hepimizi en çok heyecanlandıran şey oldu.

"BİRİLERİ DÜĞMEMİZE BASIP ‘I LOVE YOU’ DEDİRTİYOR"

Kadınların Türkiye’de, Nijerya’da, başka birçok yerde maruz kaldıkları göz önüne bulundurulduğunda oyun bugüne dair neler söylüyor, gösteriyor bize?

Biz provalara yeni başladığımız sıralarda İran’da Mahsa Amini’nin başörtüsünün düzgün olmadığını düşünen polisler tarafından öldürülmesine tepki ile doğan bir direniş başladı. 2022’de kadınlar hâlâ bedenleri ile ilgili karar veremiyorlar. Ve bu durum sadece İran’a özgü bir durum değil. Amerika’nın en ünlü pop ikonlarından olan Britney Spears bile yıllarca kendi hayatıyla ilgili karar verebilmek için hukuk savaşı verdi. Boko Haram Batılı tarzda eğitim alınmasın diye bu okullarda okuyan kız öğrencileri kaçırıyor, Türkiye’de her gün ama her gün kadın cinayeti işleniyor, hâlâ çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları var. Ve hâlâ birileri kız çocuklarının hayallerine müdahale ediyor. Bir kızın kahraman olabilmesi, Harvard’da ders verebilmesi, ülke yönetebilmesi en önemlisi bu hayatta canlı kalabilmesinin ne kadar zor olduğunu anlatıyoruz.

Biz bir oyun evinde eline parlayan pembe şeyler verilmiş, oyuncak tencerelerle yemek yapmış, plastik fincanlarla misafirlerine çay ikram etmiş oyuncak bebekleriz. Birileri bizi giydiriyor, saçımızı tarıyor, kolumuzu bacağımızı oynatıyor ve düğmemize basıp “I love you” dedirtiyor.

NİJERYALI YAZARIN TÜRKİYE’DE SAHNELENEN İLK OYUNU

GIRLS, Nijeryalı Yazar Theresa Ikoko’ya ait. Bu vesileyle de yazarın Türkiye’de ilk kez bir oyunu sahneleniyor. Oyunun yönetmen koltuğunda Nazlı İnan’ı görüyoruz. GIRLS’ün kızlarını ise Bahar Seki, Deniz Ekinci ve Eda Akalın canlandırıyor. Oyun Boko Haram çetelerinin kaçırdığı kızlardan ilham alınarak kaleme alınmış bir metin. Ekip ana metin üzerinde yaptıkları çalışmayla oyunu mekansızlaştırarak daha evrensel bir noktaya taşımaya çalışıyor. Oyunu besleyen ve kızların içinde yer aldığı dikenli yuvanın sınırlarını çizen ışıkların imzasında Ayşe Sedef Ayter’i görüyoruz. Oyunun dikkat çeken diğer bir ögesi müziklerde ise Kıvanç Kürkcü’yü görüyoruz. GIRLS’ü merak eden seyirciler 5 Kasım’da Sahne Pulcherie’de, 8-20 Kasım tarihlerinde de Kadıköy Boa Sahnede izleyebilirler.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et