Razvan Nicula ve Uçurum
Nebahat Akın, geçtiğimiz günlerde yüz yüze tanıma fırsatı da yakaladığı Şair-Yazar Razvan Nicula'ya ve Uçurum kitabına dair yazdı.
Razvan Nicula ve Nebahat Akın | Fotoğraf: Kadir İncesu
Nebahat AKIN (*)
Çocukları sevip konuştuğumda, bana cevap vermez çekinirler. Ben de “Ah, yazık, dili yokmuş” derim. Çocuk o zaman gülümseyerek dilini çıkarıp gösterir.
2019 tarihli Şiir Evreni adlı “Romanyalı Şairler Antolojisi” tanıtım gününde, dilini bilmesem de okuduğum “Ölüydüm” şiiriyle Razvan Nicula’yı gıyaben tanıdım, sevdim. Ben üreten insanları çok severim. Hele ki insanlara, insanlığı şiirle yazıyla anlatan edebi kişilere saygım sonsuzdur.
“Uçurum” öykü kitabı ve “Ölüydüm”, “Alıştım” adlı şiirleriyle gıyaben tanıdığım Razvan Nicula’yı, 29 Ekim Cumartesi günü, yüz yüze tanıma fırsatı yakaladım. Torunum yaşındaki saygı duyduğum, sevgi beslediğim şairi bir bayram sevinciyle kucakladım.
Birbirimize anlatacak şeylerimiz olabilir düşüncesiyle, heyecanla toplantının sonunu bekledim. Ne yazık ki iyi işitemediğimden, sesinin rengini, sesindeki ahengi duyamadım. Konuşurken ki mimikleri de onu anlamama yetmedi. Az konuşan, sessiz, sevgisini içinde saklayan, saygıya layık biri olarak gördüm. İşin samimiyetle şakasına gelirsek… Razvan Nicula’yı hareketli siyah beyaz bir resim olarak gördüm. Çocuklara sorduğum gibi sormak geçti içimden: “Dilin var mı?”
***
Razvan Nicula’nın Uçurum adlı öykü kitabını okuyorum. İlk öykü Sam. İlk izlenimim: Öyle bir kalem ki, büyük bir kalp çarpıntısı uyandırıyor okuyucusunda. Sam’ı okurken kalp çarpıntım hızlanıyor, o hızla okuyup sonuca varmaya çalışıyorum.
Sam, ana babasının birkaç günlükken toprağa gömdüğü bir bebek. Kim bilir ne acılar içindeki o ana baba, çocuklarından kurtulmaktan başka çare bulamıyorlar. Burada ana babanın da yaşamı belirleyici. Hepsi birden yaşama lanet okuyorlar, ama kader dönüp dolaşıp yine onları buluyor. Burada bir soru geliyor aklıma: Kaderine küssen çözüm olur mu?
Dünya dönüyor, iyiler kötülerle, yaşlılar ve gençler ile birlikte, kadınlar erkekler de, okumuşlar ve cahilleri de içinde barındırarak. Kader yine ağlarını örüyor aynı çark içinde büyüyor insanlar.
Bakın bu önemli, “Hikayemi öğrendiğimden beri yüreğimden çıkmayan ve bilmediğim ve yaşamı ancak yaşadığım gibi tanıyorum, aynı izden yürüyen tekerlek gibi dönüp duruyor dünya.”
Kitap daha ilk öyküden öyle bir çarptı ki beni, ikinci öyküye başlayabilmek için içime sindirebilmeliyim bu yaşadığım duyguyu. Razvan Nicula, genç olmasına rağmen iyi bir gözlemci. Dünyanın her köşesinde her an yaşanan olayları gören, iyiyi kötüyü ayırabilen okunaklı ve de kalp çarpıntısı yaratan kalemiyle okuyucusuna sesleniyor. Onu, “Alıştım” ve “Ölüydüm” (Şiir Evreni, 2019, Usar Yayınları) adlı şiirlerinden de tanıyorum. Razvan, fikrimce kafa dengi biri, fikirlerini sevdim. Kutluyorum. Razvan Nicula’nın UÇURUM öykülerinin okuru çok olsun.
(*) Neboş90