04 Kasım 2022 16:37

Erdoğan'a göre Türkiye, kadına yönelik şiddetin kol gezdiği bir yer değilmiş!

Erdoğan: Ülkemizi sanki kadına yönelik şiddetin ve cinayetin dört bir yanda kol gezdiği bir yer gibi sunanların aslında kendi içlerindeki çürümeyi gözlerden kaçırmaya çalışmasını da kabul edemeyiz.

Fotoğraf: Arif Hüdaverdi Yaman/AA

Paylaş

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 5. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nde konuştu.

Konuşmasına KADEM'i selamlayarak başlayan Erdoğan, "Batı'nın dünyanın her yerine aynı kadın modelini dayattığını" öne sürdü. "Bunun dışındaki her türlü kültürel davranış, bir anda küresel bir lince tabi tutuluyor" dedi. Bunun "çeşitli kültürlerdeki kadın algısının gerisindeki zenginliği ortadan kaldırdığını" iddia eden Erdoğan, "Kadından aynı siyasi, sosyal, ekonomik rolü oyması beklenmektedir. Artık bu mesele, insanlığın topyekun gündem başlığı haline gelmesi gereken bir seviyeye ulaşmıştır" sözlerini sarf etti.

"KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN DÖRT BİR YANDA KOL GEZDİĞİ BİR YER GİBİ…"

Erdoğan, "Ülkemizi sanki kadına yönelik şiddetin ve cinayetin dört bir yanda kol gezdiği bir yer gibi sunanların aslında kendi içlerindeki çürümeyi gözlerden kaçırmaya çalışmasını da kabul edemeyiz. Kadınların mağduriyetine yol açan çarpık kabuller, dünyanın her yerinde, gelişmiş ülkelerde de sürüyor. Bugünkü toplantımızı çağdaşlık kisvesi altına saklananları da kapsayan, tüm ön kabullerden arındırılmış sorgulama doğrultusunda atılmış önemli bir adım olarak görüyorum" diye konuştu.

FITRAT, İNANÇ, AİLE…

Konuşmasını fıtrat ve inanç gibi dini kavramlarla sürdüren Erdoğan, aile vurgusu yaparak şunları söyledi:

"Kadınların dışlandığı bir dünya, insanlığın yarısından feragat etmiş demektir. Bu da hem fıtrata hem inancımıza hem hayatın işleyişine aykırı bir anlayıştır. Kadını, aile başta olmak üzere varoluşun temel unsurlarından koparıp sapkın akımlarla yan yana getirenler, aslında en büyük kötülüğü bizatihi kadınlarımıza yapmaktadır.

Eksiklikleri, yanlışları düzelterek bugüne kadar devrim niteliğinde pek çok değişimi nasıl ülkemizin ve kadınlarımızın hanesine yazdırmışsak, aynı şekilde devam edeceğiz. İnancımızın, medeniyetimizin, kültürümüzün ve en önemlisi yaratılmışların en şereflisi olan insan vasfımızın gereği olarak bu mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız."

"6284 SAYILI KANUN ÖNEMLİ BİR REFORMDUR"

Kadınları şiddete karşı kuruyan İstanbul Sözleşmesi'ni imzasıyla feshettiğine değinmeyen Erdoğan, kadınlar adına devrim niteliğinde düzenlemeler yaptıklarını savundu. Erdoğan, "Hiç şüphesiz 2012 yılında çıkardığımız 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu bu çerçevede yapılmış önemli bir reformdur" dedi.

"PARLAMENTODA BU İŞİ ÇÖZEMİYORSAK REFERANDUMA GİDELİM"

Konuşmasının devamını başörtüsü ve aile konularında hazırladıkları anayasa değişikliği teklifine ayıran Erdoğan, CHP'yi hedef alarak özetle şu sözleri sarf etti:

"Ülkemizde bir dönem ağır şekilde varlığını gösteren düşmanlığın en büyük mağdurlarının başında mütedeyyin kadınlarımız geliyordu. Eğitim hayatlarının önüne engeller konulan, çalışmalarına izin verilmeyen kadınlarımıza bu zulümlerin çağdaşlık ve modernlik adına yapılması ise bir başka garabetti. Başındaki örtüsü sebebiyle haksızlığa maruz bırakılan, örtüleri zorla açılmaya çalışılan kızlarımızın, kadınlarımızın yaşadığı trajedi, ülkemizin bir döneminin kara lekesi olarak tarihe geçmiştir. Hamdolsun bugün hayatın hiçbir alanında kadınlarımız böyle bir zulme maruz kalmıyor, bu tür adaletsizliklere uğramıyor.

Yıllar yılı, başörtünün düşmanı olan ve üniversitelerimizde ikna olarını kuranların kimler olduğunu bilmiyor muyuz? Bu ikna olarını kuranlar şimdi de geldiler başörtü sorunun çözelim diyorlar, ne kadar güzel. Ve ben şimdi yeni bir teklif yaptım, hadi bakalım, bu seçimde kaç tane başörtülü milletvekili adayı çıkaracaksın? Bunu söyledim ya başörtülü milletvekili adayı da koyar. Bak rozet takmaya başladı. Ne kadar güzel. HADEP'te var, bunlarda da olsun, İP'de de olsun. Olsun be.

Bunların ağababaları Meclis'ten başörtülü kardeşimizi kovmadılar mı? Aynı zihniyet değil miydi? Bütün bu oyunlar bozuldu artık çark geri dönmeye başladı.

Biz ne diyoruz, gel anayasa yapalım... Bu anayasayı yaparken başörtülü başı açık herhangi bir ayrıma gitmeden hak ve özgürlükler noktasında bütün kadınlarımız anayasa teminatı altında bu süreci yaşasınlar. Ne oldu? Arkadaşlarımız ziyarete gittiler, şu anda gerek yok dediler. Peki ne olacak? Seçimden sonra çalışalım dediler. Bir gece yarısı kalktın, yasal düzenleme yapalım dedin, biz yıllardır bunu düşünüyoruz zaten, gel anayasa düzenlemesiyle yapalım, beraber yapalım, bu işi bitirelim. Bir daha da kimse bunu gündeme almasın. Niye kaçak dövüşüyorsunuz?

Kadınlarımızın başlarının açık ya da örtük olması tabi bir haktır. Yani bunun için ne anayasada ne kanunlarda bir düzenleme yapmaya ihtiyaç yoktur, olmaması gerekir. Niye? Devletin tüm kurumlarında başörtülü kardeşlerimiz var mı, var. Yani yaptık da ne oldu? Türkiye yıkıldı mı, gök kubbe çöktü mü? Yo, tam aksine. Çok daha huzurluyuz, rahatız. Demek ki bak yapınca oluyormuş. Türkiye yıkılmadı. Kimse Türkiye'yi dinamitleyemedi.

Geçmişte yaşanan bu kötü görüntüleri ve tartışmaları da dönemin ikliminin parçası olarak kabul edip hepsini geride bıraktığımızı varsaymak istiyorduk. Son tartışma vesilesiyle gördük ki ülkemizde artık kökünün kuruduğunu umduğumuz habis zihniyet tüm çirkinliğiyle halen pusuda beklemekte. Biz de tartışmaya cevabımızı, meseleyi anayasal güvenceye kavuşturmayı teklif ederek verdik. Yaptığımız hazırlığı Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere götürerek bu konudaki samimiyetimizi ortaya koyduk.

Hatta daha ileri gittim, gel, samimiyseniz parlamentoda bu işi çözemiyorsak referanduma gidelim. Millet en doğrusunu söyler. Bakalım millet ne diyor... Millete gitmeyi de bunlar kabul edemezler. Çünkü gidileceği zaman o sandıktan neler çıkabileceğini iyi düşünüyorlar. Bizim arzumuz, bu düzenlemenin insanımızın beklentisine uygun şekilde en geniş mutabakatla Meclisten geçmesidir. Uzlaşma sağlanamaması halinde ise bu meseleyi milletimizin takdirine sunmanın yollarını arayacağız." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul'da tedavi gören yaralı madencilerden Taner Şen hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

PTT Bank emeklilerin promosyon mağduriyetini gidersin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa