A101 neden mi büyük?

A101 işçisi
Kocaeli

Merhaba Evrensel okurları. Ben üniversite mezunu bir A101 çalışanıyım. Atamam gerçekleşmediği için burada çalışıyorum. Evime yakın, çalışmak zorundayım bir sürü başka işe başvuru yaptım olmadı kısacası burada çalışmaya mecburum. Geçtiğimiz günlerde MESEM aracılığıyla öğrencilerin 4 gün markete 1 gün okula gidecekleri duyrulmuştu. Haberi okuduğumda uykum kaçtı, yani benim mecburen çalıştığım bu işte öğrencim olabilecek yaştaki çocuklar da mecburen çalışacaktı. Benim gibi binlerce üniversite mezununu, öğretmen adayını bu dört duvar arasına tıktıkları gibi öğrencileri de tıkacaklardı. Kamuoyundan gelen tepkiler sonrası bu karardan vazgeçmişler. Çok üzücü ve gerçekten sinir bozucu olan bu karardan vazgeçtikleri için çok sevindiğimi belirtmek isterim.

Sizlere biraz da A101’in çalışma koşullarından bahsetmek istiyorum. Bahsedeyim ki bu devasa market zinciri nasıl bu kadar büyümüş anlayın. Eğer çalıştığımız mağaza büyük değilse 2 idareci, 2 personel olmak üzere toplam 4 kişi çalışıyoruz. Personel izinliyse diğer personel tam gün çalışıyor. Biz buna ‘full’ çalışmak diyoruz. Perşembe günleri sırayla ara çıkış (Sabah gelip öğlen çıkıyoruz) yapıyoruz. Hafta başında hangi gün izinli, hangi gün full çalıştığınız belli oluyor. Full çalıştığımız günler de ayakta durmak mümkün olmuyor, insanın ayakları geri geri gidiyor. Kendi adıma söyleyeyim öyle günlerde rengim soluyor, başım dönüyor ve ayaklarımı hissetmiyorum. Bir de o gün sevkiyat olursa koşullar daha da dayanılmaz oluyor. Mola dışında oturmak yok, sürekli kameralardan takip ediliyoruz. SKT diye bir sıkıntımız var, A101 aldığı ürünleri tarihi geçtiğinde iade garantisiyle almıyor. O yüzden de ucuza alıyor ve aldığı malı satmak zorunda. Kim satacak o kadar ürünü? Tabi ki biz çalışanlar. Mağazaya geldiğinizde dolapların başında çalışanlar görürsünüz, işte her gün tarihi geçmiş ürünleri ayırt ediyor, tarihi yaklaşan ürünleri müşterilere tavsiye etmek zorunda bırakılıyoruz.

Örneğin ertesi gün son kullanma tarihi geçecek olan 3 tane pudingi yarı fiyatına satıyoruz. Müşteriler de indirimde puding var diye düşünüp alıyor, komşusuna söylüyor. Komşusundan duyan kişi gelip de indirimde puding almak istediğinde kalmadığını söylediğimizde “Son kullanma tarihi geçmek üzere olan pudinglerdi, ondan yarı fiyatınaydı 3 taneydi zaten” diyemiyorsun.

Peynir, süt, yoğurt köfte gibi SKT’ye düşmüş ürünleri satamadığımızda depoya kaldırıyor ve mağaza sorumlusundan bir güzel azar işitiyoruz. Bölge sorumlusu geldiğinde o da mağaza sorumlusuna bağırıyor. Akşama kadar herkesin suratı beş karış, tüm gün zehir oluyor. Bu kadarla bitmiyor, whatsapp grubundan da bir sürü laf söyleniyor. İşte A101’in büyümesinin ardında bu koşullar var. Gelelim öğrencilerin 4 gün burada çalıştırılmasına, eğer tepki gelmeseydi öğrencilerin burada bu koşullarda çalıştırılmasına göz yumulacaktı. Ben de buna dair bazı sorular sormak istiyorum.

• MESEM’ in amacı öğrencilerin mesleki beceri kazandırılması değil mi?
• A101’de hangi meslekleri öğrenmeleri sağlanacaktı?
• A101’de çalıştıkları halde neden ücretleri (asgari ücretin 1/3’ü) MEB ödenecekti?
• Uygulama hayata geçseydi ve öğrenciler bizler gibi sorunlarla karşılaşsalardı, kiminle muhatap olacaklardı?
• Biz A101 işçileri olarak, yaşadığımız sorunları dile getirdiğimizde hiçbir sonuç alamazken, bu öğrencilerin sorunlarını kim çözecekti?

Cumhurbaşkanımız zincir marketler için ‘üç harfliler’ demişti. Bu üç harfliler en çok devlet büyüklerimizi çarpmış olacak, yoksa binlerce genci kendi elleriyle A101’i büyütmek için harcalar mıydı? Son olarak şunu ifade etmek istiyorum, marketler stokçuluk yapıyor fiyatlar bu nedenle yükseliyor diyerek halkı kandırıyor ve biz market çalışanlarını saldırılara açık hale getiriyorlar. İnsanlar her gün marketlere gelerek bizlerle kavga ediyor, duymadığımız hakaret kalmıyor. Stokçuluk yapmakla suçladıkları marketlere, ucuz işçi pazarlamaya çalışıyorlar. Soruyoruz bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Bir de A101 neden bu kadar büyük?

MEB, tepkiler üzerine A101 protokolünde geri adım attı