Pendik’te bir araya gelen işçiler, işçi sağlığı ve güvenliğini tartıştı

Eren YÜCEBOY
Pendik

İstanbul Pendik'te farklı iş kollarından işçiler Emek Partisi Pendik İlçe Örgütünün çağrısıyla; işyerlerinde alınan iş güvenliği tedbirlerini, devlet denetimlerini, iş kazalarını konuşmak üzere bir araya geldi.

İşçi buluşmasına Emek Partisi İstanbul İl Yöneticisi Avukat Orhan Atan da katıldı.

Buluşma, Avukat Orhan Atan'ın konuşmasıyla başladı. Atan, "Yasalara bakacak olursak, işyerlerinde işçi sağlığını gözeten, patronların uyması beklenen kuralların mevcut olduğunu görürüz. Ancak, yasalarda mevcut olan bu durum sadece formalite olarak yasalarda kendisine yer buluyor. Fiili olarak hayata geçmiyor. Bu sebeple yasaların fiilen işlemesini de sağlayan bir işçi denetimi ve işçilerin kendi haklarını savunmalarının baskısıyla bu yasalar anlam kazanabilir" dedi.

Metal işçisi söz alarak kendi iş yerindeki güvenlik önlemlerinin alınmamasına dair fikirlerini şu şekilde paylaştı: "Patron kadar devlet de sorumlu, devlet de suçlu. Sözde işçilerin patronları şikayet edebileceği kurumlar var. Ama hep sözde. Ben devletin bir kurumuna patronu şikayet edip de sonuç alan bir işçiye rastlamadım. Devlet patronları kolluyor, onların arkasında duruyor. Patron iş güvenliği önlemi almıyor, devlet de sadece izliyor."

"İŞÇİLER BİRLİK OLSA ÖNLEMLER FORMALİTE OLARAK KALMAZ"

Metal iş kolunda çalışan başka bir işçi söz alarak kendi işyerindeki durumu şu şekilde özetledi: “Bizim fabrikamızda iş güvenliği uzmanı çalışıyor ama sözde çalışıyor. Yüzünü göremiyoruz. Fabrikayı gezmiyor. Fabrikada çalışan işçilerle sohbet edip dertlerini dinlemiyor. Sorundan sıkıntıdan bir haber olunca çözüm de olamıyor."

Sözüne devam eden metal işçisi kendi fabrikasındaki iş güvenliğinin formaliteye sıkışmış olmasının gerekçesini ise şu şekilde açıkladı: "İşçiler birlik olsa, kendi haklarını savunsa bunlar formalite olarak kalmaz. Gerçekten iş güvenliği için fabrikada çalışan o kişi işini yapar. Patronlar tedbir almak zorunda kalır. İşçiler birlik olmadığı için güvenlik önlemleri formalite olarak kalıyor."

Gıda iş kolunda çalışan bir işçi de söz alarak kendi fabrikasındaki deneyimlerini aktardı. Kendi fabrikasında iş güvenliği önlemlerinin birçok fabrikaya kıyasla daha iyi olduğunu belirten işçi, devamında ise şunları söyledi: "Önlemler alınıyor alınmasına ama yeterli mi? Değil. İlla ki kaza bela geliyor başa. Bizim fabrikanın bir kuralı var: Başına bir kaza mı geldi, hastaneye gidip kaza tutanağı tutturamazsın. İzin vermiyorlar buna. Neden? Çünkü global düzeyde iş yapan bir fabrika bu. Avrupa'ya iş yapıyor. Oradaki puanı düşmesin istiyor."

Sözlerine devam eden işçi geçmişte fabrikada yaşanan bir iş kazasına dair de şunları söyledi: "Fabrikada bir arkadaşın parmağına kıymık batmıştı birkaç yıl önce. Arkadaşımızı gönderdiler hastaneye. Patron direkt çağırdı muhasebeciyi. Dedi ki 'Bunu gönderin' Parmağına kıymık batsa bile seni çürüğe çıkarıp kapının önüne koyabiliyorlar."

"VERGİ KESİNTİLERİ İŞÇİLERİ MAĞDUR EDİYOR"

Toplantıda konuşulan bir diğer konu vergi kesintileri oldu. Katılan bütün işçiler vergi kesintisinin kendilerini mağdur ettiğini belirtti.

Cam iş kolundan emekli olan bir işçi söz alarak, "Ben cam fabrikasında çalışıyordum geçen yıl. O zaman patron mesai ücretlerini bankaya yatırmayıp elden veriyordu işçilere. Kesinti olmuyordu. Fabrikadaki arkadaşlarla konuşuyorum hala. Bu sene, patronlara şikayet geldiği için bütün ücreti bankaya yatırmaya başlamışlar. Kesintiler de başlamış. Birçok arkadaşım fabrikadan ayrılmak zorunda kaldı. Artık kimse mesaiye kalmak istemiyor kesintiler yüzünden ama açlık yoksulluktan mesaiye kalmak zorundalar bir yandan da" şeklinde konuştu.

Avukat Orhan Atan "İş güvenliği önlemleri konusunda da vergi konusunda da söylediğiniz her şey şuna varıyor. Söyledikleriniz bizim kiminle ve neyle mücadele etmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Bizim, işçiler olarak patronlarla ve onların arkasını kollayan, onlar daha fazla kazansınlar diye yasaları onların dilediği şekilde düzenleyen patronların devletiyle mücadele etmemiz gerekiyor. Şüphesiz, bu devlet işçilerin yanında değil. Patronlar güvenlik önlemi almayınca seyrediyor.  İşçilerden vergi kesiyor, patronlara vergi affı ve teşvik veriyor. İşçilerin kazanılmış bütün haklarını bir bir elinden alıyor. İşçilerin bu haklarını koruyabilmesi, yeni haklar kazanabilmesi için mutlaka birlik olması gerekiyor. İşçi kendi hakkını savunmazsa, kimse savunmuyor” ifadelerini kullandı.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği sempozyumu 11-12 Kasım’da gerçekleştirilecek

"Biz dur demezsek, vergide adaletsizlik sürer"

Ocaktan eylüle emekçinin ödediği vergi 3,7 kat arttı