07 Kasım 2022 03:00

Dicle Hukuk öğrencisi: 40 yıllık hafızaya sahip çıkacağız

"Bizler geleceğin hukukçuları olarak bugün bu hukuksuzluğun kampüste hüküm sürmesine izin vermeyeceğiz."

Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

Paylaş

Gülbahar
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi

Merhaba, ben Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinden Gülbahar. Fakültemizin yerinin taşınacağını duyduğumuz günden bu yana yaşadıklarımızı anlatmak istiyorum.

Son bir yıldır bir söylenti şeklinde dolaşan ‘hukuk fakültesi taşınacak’ sözleri biz öğrencileri bir hayli huzursuz ediyordu. Bununla beraber kesin bir duyuru yapılmadığından dolayı hiçbirimiz ne yapacağımızı bilemiyorduk. Taşınma işleminin kesin olarak duyurusu işlem başlamadan tam bir hafta önce yapıldı. Sınav dönemlerinde bile birçok anket yaptıran üniversite yönetimi bu konu hakkında tek bir anket yaptırmamış, hiçbir öğrencinin fikrini almamıştır. Fikrimiz alınmadan ve hiçbir öğrenci ile bir görüşme gerçekleşmeden alınan bu kararın irademizi sakatladığını düşünüyoruz.

Bunların yanı sıra taşınmak istemememizin sebeplerinden bahsetmek istiyorum. Şu anki hukuk fakültesinin konumu adeta kampüsün kalbi denilebilecek bir konumda yer alıyor. Fakültemiz; Tıp Fakültesi, Diş Fakültesi, Eczacılık Fakültesi ve diğer birkaç fakültenin bir arada olduğu bir alanda bulunuyor. Bu fakültelerin bir arada olması, öğrenci iletişiminin kuvvetlenmesi ve sağlıklı bir sosyal ortamın oluşması için çok önemlidir. Öğrenciler yemyeşil ağaçların altında diğer öğrenci arkadaşları ile bir çay eşliğinde sohbet etmeyi adeta çölün ortasına yapılmış diğer beton yığını fakülteye değiştirmek istemiyor.

Bütün bunların yanı sıra bizim burayı terketmememizin en önemli sebebi bu fakültenin hafızasıdır. Bu fakülte tam 40 yıldır yani kurulduğu günden bu yana bulunduğu yerde yükselmektedir. Biriktirdiği hafıza, sahip olduğu çok önemli bir miras bulunmaktadır. Bu fakülteden mezun olan çok önemli insanların geçtiği sıralardan geçtiğini bilmek öğrenciler için çok değerli bir motivasyon kaynağıdır. 40 yıldır adım adım biriktirilen bir kültür bir hafıza vardır ve bu hafıza şimdilerde bir beton yığınıyla değiştirilmek isteniyor. Üniversite yönetimi hiçbir öğrencinin fikrini almadan başka fakülteler için yapılmış bir binayı birdenbire hukuk fakültesi için tahsis ettiğini söylüyor ve bunu öğrencilere dikte ediyor. Bu kararı öğrencileri yok sayma ve irademizi sakatlama olarak alıyor ve karşı çıkıyoruz.

Üniversite yönetimi tarafından yapılan açıklamaya da değinmek istiyorum. Öncelikle bahsedilen yeni fakültenin yerinin kampüsün mutena bir yerinde olduğu söylenmektedir. Bu yerin mutena olduğuna tek bir irade karar vermiştir. Öğrencilerin yüzde sekseninden fazlası bu yerin kendilerine uygun olmadığını, hukuk fakültesinin maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamadığını defalarca dile getirmiştir.

İkinci olarak değinmek istediğim nokta üniversite yönetiminin ihtiyaç haline başka fakültelerin amfilerinin kullanılabileceğini yazmıştır. Öğrenciler olarak bu tutarsız açıklamaya anlam veremiyoruz. Bu açıklamayla üniversite yönetimi yeni binada var olan kapasite sorununu kabul etmiştir. Ayrıca yönetimin bahsettiği gibi sadece basında çıkan birkaç haberden ibaret olmayan ve şu anda tam olarak ikinci haftasına giren eylemlerimiz göz ardı edilmektedir.

Öğrenci bileşenlerin her gün belli bir saatte toplanıp taleplerini dile getirdiği meşru bir eylem hali hazırda sürmektedir. Öğrenciler olarak çok haklı ve basit bir talebimiz bulunmaktadır. Bu konuda tek söz sahibi olan öğrenciler. Bizzat muhatap alınana kadar direnmeye devam edeceğiz. Bizler geleceğin hukukçuları olarak bugün bu hukuksuzluğun kampüste hüküm sürmesine izin vermeyeceğiz.

ÖNCEKİ HABER

Elazığ’da öğrencinin çilesi hiç bitmiyor!

SONRAKİ HABER

SASA'da eski şube başkanı, yeni patron temsilcisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa