"Kuduzun artmasında sorumlu hem hayvanları hem insanları mağdur eden kanun yapıcılar"
Bitlis’teki kuduz vakası sonrası sokak hayvanları yine hedefte. İVHO/YK Üyesi Necati Bozkurt, "Kuduzun artmasında sorumlu hem hayvanları hem insanları mağdur eden kanun yapıcılar” dedi.
Servet Taşdemir/AA
Eylem NAZLIER
İstanbul
Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde yaklaşık 10 gün önce kuduz bir köpek tarafından ısırılan P.E. ve M.E. isimli iki çocuk yaralanmıştı. Kuduz teşhisi konulan M.E’nin sağlık durumu ciddiyetini korurken, tedavisi sona eren P.E. ise dün taburcu edildi. Bu olay sonrası sokak hayvanlarının yine hedefe konulduğunu belirten İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Necati Bozkurt, “Öncelikle yaşananlara çok üzüldüğümüzü ifade etmek isterim. Çocuklarımıza acil şifalar diliyorum. Böyle olayların tekrar yaşanmaması için yetkilileri bir an önce gerekli tedbirleri almaları konusunda göreve davet ediyorum" dedi.
“TÜRKİYE’DE HER YIL ORTALAMA 2-3 YURTTAŞ HAYATINI KAYBEDİYOR”
Dünya Sağlık Örgütü’nün kuduz hastalığını dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalıklarından biri olarak kabul ettiğini hatırlatan Bozkurt, dünyada kuduz hastalığından dolayı ölenlerin büyük çoğunluğunun Hindistan gibi geri kalmış ülkelerde yaşadığını, Türkiye’de ise her yıl ortalama 2 ile 3 kişinin hayatını kaybettiğini aktardı. Bozkurt, "Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 2021 yılında 270.000’ e yakın kişinin ısırılma veya tırmalanma dolayısıyla hastanelere başvurduğu ve kuduz aşısı olduğu bilinmektedir" dedi.
“ÇOĞU BELEDİYEDE GEÇİCİ BAKIMEVİ, BARINAK, VETERİNER HEKİM YOK”
“2004 yılında çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu’na göre tüm Belediyeler geçici hayvan bakımevi kurmak zorunda olmasına rağmen ,ülkemizde bulunan 922 tane Belediyenin sadece 156 tanesinin geçici bakımevi veya barınağı var" diyen Bozkurt, "Mevcut durumda kullanılan hayvan bakımevleri veya barınaklarının büyük çoğunluğu asgari teknik ve hijyenik koşulları taşımamaktadır. Özellikle belirtmek isterim ki bu alanlara merkezi hükümet tarafından gerekli önem ve destek verilmemektedir. Sahipsiz hayvanların yerel yönetimler tarafından kısırlaştırılması, aşılarının düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Ancak çoğu Belediyede Veteriner Hekim dahi bulunmamaktadır. 7332 sayılı kanuna göre 31.12.2022 tarihine kadar nüfusu 20.000 ‘i geçen Belediyeler geçici havyan bakımevi kurmak zorunda olmasına rağmen görüyoruz ki yapılması gerekenler hala yapılmamaktadır.
Yani ülkemizde hayvan sağlığına dolayısıyla insan sağlığına maalesef kıymet verilmektedir" dedi.
“HAYVANLARDA İNSANLAR GİBİ BU HASTALIĞIN MAĞDURU”
Sahipli ve sahipsiz hayvanlardan insanlara bulaşan kuduz hastalığının önlenmesinde Sağlık Bakanlığı tarafından sağlık sınıfından sayılmayan, koruyucu hekimliğin temel taşını oluşturan veteriner hekimliğin önemi anlatan Bozkurt, “Koruyucu hekimlikte aşı çok önemlidir. Evde beslediğimiz kedi ve köpeklere kuduz aşısı yaptırmak yasal zorunluluktur. Evde beslediğimiz ve sokaklarda yaşayan kedi ve köpeklere senede bir kez kuduz aşısı yapıldığı zaman hayvanların bağışıklığını sağlamış oluruz. Hayvanlarda insanlar gibi bu hastalığın mağdurlarındandır. Köpek ve kedileri aşılamayla koruyabiliriz. Böylece hastalığın yayılmasını ve bulaşmasını engellemiş oluruz. Diğer taraftan unutulmamalıdır ki kuduz yüzde 100 oranında ölümcül bir hastalıktır. Fakat zamanında yapılan aşılamayla yüzde 100 oranında önlenebilen bir hastalıktır" dedi.
“ÇÖZÜYORMUŞ GİBİ YAPIYORLAR”
Bu ülkeyi yönetenlerin, sokak hayvanlarının sorunlarının çözümü konusunda samimi olmadığına dikkat çeken Bozkurt, "Sokak hayvanlarının sorunlarını çözmek için uğraşmıyorlar. Sadece çözüyormuş gibi yapıyorlar. Bugün yaşananlar ülkeyi yönetenlerin son yirmi yıldır almadıkları tedbirlerin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Bugün İstanbul’da yaklaşık 500 binin üzerinde başıboş dolaşan köpek, 1 buçuk milyona yakın kedi olduğu tahmin edilmekte. Gelişen teknolojik imkanlara rağmen Türkiye’de ne kadar sahipsiz veya sahipli kedi ve köpek olduğu bilinmiyor. Bu konuda gerçekten bu ülkeyi yöneten yöneticiler, bu kanunu çıkaranlar, bu yönetmeliği hazırlayanlar sadece masa başında kanun ve yönetmelik hazırladıklarından dolayı ülkenin gerçeklerinden de haberdar değiller. Kanun çıkararak biz aslında hayvanları koruyoruz diyorlar ama sorunlar büyüyor, gün geçtikçe mağduriyetler artıyor" ifadelerini kullandı.