Karanlık yolları, çirkin yasakları birlikte aşarız
Kadınların yaşadığı sorunları, yine o yerdeki kadın toplulukları üzerinden tartışmak ve çözümler geliştirmek gerekiyor.
Fotoğraf: Freepik
Aleyna
Erciyes Üniversitesi
Yeni dönemin başlaması ile geçen senelerde yaşadığımız problemlerinin çok daha kötülerini yaşayacağımızı kestirememiştik. Kampüs içinde yaşanan sözlü tacizler toplu taşımadan indiğimiz andan başlayıp fakültemize gidene kadar bitmiyor. Benim fakültem toplu taşımaya en uzak olan fakülte ve ikinci öğretim öğrencisiyim. Derslerim akşam oluyor, 21.00 gibi dersten çıkmış oluyorum. Tek başımıza toplu taşımaya yürümeye korktuğumuz için kadın arkadaşlar ile birbirimizin dersten çıkmasını bekliyoruz. Hep beraber yürümemiz bir nebzede olsa bizleri rahatlatırken yürüdüğümüz yolun ışıklarının çok yetersiz olduğunu ve korkutucu olduğu gerçeği ile karşılaşıyoruz. Birçok kez talep etmemize/edilmesine rağmen pandemide kaldırılan fakülte içi ring araçları tekrardan aktif hale getirilmedi.
“KAMUSAL ALANDA BİR ERKEK İLE SARILAMAZSIN”
Öte yanda KYK kız yurtlarında bu sene yemekhanelere askılı, kısa, şort, kabri tarzı kıyafetler ile gidilmesinin yasaklanması. Bu durum ise sözlü olarak, “erkek personellerin rahatsız olması” ile açıklanıyor. Yurt önünde ise bir erkek ile sarılmak, vedalaşmak yasak. Bu kişinin kim olduğunun önemi yok babamız, kardeşimiz veyahut erkek arkadaşımız kim olursa olsun kınama cezası verilebiliyor. Eğer yurt yakınlarındaki bir parkta vedalaşmak tercih edilmiş ise de kamusal alanda bir erkek ile sarılamazsın diyerek sözlü uyarı yapılıyor.
GÜVENİLİR MEKANİZMALARA İHTİYAÇ VAR
Kampüste geçen sene bahar şenlikleri gerçekleşti. İki yıllık pandeminin ardından bir nebzede olsa problemlerimizi bir kenara bırakarak eğlenmek isterken üniversitemizin şenliklerinde çok sayıda taciz yaşandı. Tacize uğrayan kadınların önemli bir bölümü şenlikte stant açan KAÇAUM’a (Erciyes Üniversitesi Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi) başvurdu. Güvenlik veyahut polise gitmek yerine kendini güvende hissettiği kadın çalışmaları merkezine geldiler. Üniversitelerde kadın kulüplerini ve KAÇAUM’a benzer araştırma ve uygulama merkezlerini ve toplulukları geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü kadınların yaşadığı sorunları, yine o yerdeki kadın toplulukları üzerinden tartışmak ve çözümler geliştirmek gerekiyor. Yaşanan sorunların getirdiği doğal tepkiyi bir adım öteye götürerek bu tepkiyi örgütlemeliyiz.