Boş zaman ve hobi mi, o neydi ya?!
İngilizce kursuymuş, bir müzik aleti çalmakmış, dans kursuymuş… Hayal oldu. Antidepresan kullanımı tavan yaptı. Bu hep böyle mi gidecek? Yok daha neler…
Fotoğraf: Pngtree
Özge TÜRKOĞLU
Çukurova Üniversitesi
Üniversiteli genç kadınlar daha okulları bitmeden kendilerini geçim sıkıntısının içinde buluyorlar. Kendi aramızda sohbet ederken bile her şeyin fiyatının nasıl arttığını ve yaşadığımız psikolojik sorunları konuşmadan geçemez olduk.
Çalışacak bir iş bulabilsek bile sorunu çözmüş olmuyoruz. Bu sefer karşımıza mobbing, taciz tehlikesi çıkıyor. Patronlar işyerlerinde nasıl giyineceğimize bile karışma hakları varmış gibi davranıyorlar. Özelikle kadın çalışanlarla istediği gibi konuşabiliyorlar.
Ben Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Eğitim hayatımın çoğu çalışarak geçti. Şu an ise iki öğrenciye özel ders vererek geçinmeye çalışıyorum. Mezun olup avukat olarak çalışmak istiyorum ama şimdiden geçim kaygısı güdüyorum. Ben özel ders vererek az da olsa derslerime vakit ayırabiliyorum ama garsonluk yapan arkadaşlarım fiziksel olarak çok yoruluyorlar. Çoğu zaman gece bitiyor işler. Bırakın ders çalışmayı ertesi gün uyanıp okula gelmeleri bile çok zor oluyor.
NE ZAMAN VAR NE PARA!
Ben çocukluğumdan beri bağlama çalarım. Son yıllarda gerilediğimi düşünüp kursa gitmek istiyorum ama dinlenecek vakit bile bulamıyorum. Ben üniversite birinci sınıfta iken İngilizce kursuna ve dans kursuna gidiyordum. Şu an hiçbirine ayıracak bütçem yok. Kurs ücretleri iki katına çıktı. Artık üniversite hayatında hobilerle ilgilenmek hayal oldu.
ANTİDEPRESAN KULLANMAYAN KALMADI
Ruhsal olarak da çok yoruluyoruz. Devlet hastanesinden randevu bulup psikiyatri polikliniğine gidebiliyoruz ama terapiye ulaşmak çok zor bizler için. Artık antidepresan kullanmayan bir üniversiteli genç kadın görünce şaşırıyoruz. Yaşam koşullarımızın iyi olmaması, okurken çalışmak zorunda olmamız, bizi mutlu edecek hobilerimize bile ulaşamıyor olmamız, hayatın her alanında karşımıza çıkan ikincil sırada olma hissi, taciz, tecavüz ve şiddetle karşılaşma ihtimalimizin yüksek olması ya da bizzat bunları yaşamış olmak biz genç kadınları psikolojik olarak çok yıprattı, yıpratmaya da devam ediyor.
Bizi kendimize getiren şey ise kadın mücadelesi oluyor. Yaşadığımız sıkıntıları konuşup birlikte çözüm üretmeye çalışıyoruz. Çukurova Kadın Çalışmaları Topluluğu olarak kadınlara dayanışma çağrısında bulunuyoruz. Çünkü ne kadar dayanışma içinde olursak sesimiz o kadar gür çıkar. Sesimizin gür çıkması ise taleplerimizi kazanımlara dönüştürür.