"Ekmeğin fiyatı arttı, benim gündemim bu"
Kayseri’de servis bekleyen işçilerle görüştük. İşçilerin ana gündemi, ekonomi ve promosyon ödemeleri.
Fotoğraf: Evrensel
Ahmet AKARSU
Kayseri
Kayseri’de çalıştıkları fabrikalara gitmek için servis bekleyen işçilerle yaptığımız görüşmelerde öne çıkan konu ilk konu ekonomi ve promosyon ödemeleri oluyor. Bartın’daki madencilerin ölümünü de işçilerin gündeminde yet tutarken, İran’daki gelişmeler ise kısmen takip ediliyor.
Metal ve tekstil işçileri gündemlerini “Banka promosyonlarının ödenmesini bekliyoruz” şeklinde aktarıyor. Açıklanan enflasyon oranlarından şikayet eden bir metal işçisi, “Marketlerde her gün etiket değişiyor. Hiçbir şey alamaz hale getirildik. Ülkenin sonu hiç hayra alamet değil” diyor. “Ekmek 4 lira oldu. Gündemim bu” diyen bir tekstil işçisi ise şunları söylüyor: “Hükümet fiyatları düşüremiyor. Ekonomik olarak iyice kötüye gidiyoruz. Ekmek bile alamayacak hale gelenlerin sayısı arttı...” Çalıştığı fabrikada tüm işçilerin kredi taksiti ödediğini ifade eden işçi, “Borçla harçla ev almaya çalışıyoruz. Maaşımız kredi borcuna gidiyor. Artık çoğu işçinin eşi çalışmaya başlamış. Yoksa tek maaş asgari ücretle geçim imkansız” diyor.
"ŞAHLANAN İŞÇİ DEĞİL"
AKP iktidarının “Türkiye Yüzyılı” başlığıyla açıkladığı programı hatırlattığımızda işçiler, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AKP’li yöneticilerin “Şahlanıyoruz” yönündeki açıklamalarına değiniyor. Bir mobilya işçisi, “Şahlandık diyorlar. Böyle şahlanma görülmüş müdür? İşçi şahlanmadı ki, varsa yoksa zenginler şahlandı. Ben inanmıyorum söylenenlere” diyor.
Yıllarca AKP’ye oy vermiş bir metal işçisi de şunları söylüyor: “Çalışma ve fazla mesai. Onun dışında bir gündemim yok. Vardiyalı çalıştığımızdan düzenli olarak ne oluyor takip edemiyoruz. Haberimiz bile olmuyor bazen. Bakın ben Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiriyorum. Doğruya doğru. Benim çalıştığım yerde şu an işler iyi, maaşımız düzenli yatıyor. Ama ortalık perişan halde. Ama oy verecek başka kimseyi göremiyorum.”
"İŞ CİNAYETLERİNDE SUÇ İŞÇİYE ATILIYOR"
42 madencinin yaşamını yitirdiği Bartın’daki patlama sonrası iş cinayetleri de daha sıcak bir şekilde işçilerin gündeminde. Bir metal işçisi, “Geçtiğimiz günlerde işçi servisi kaza yaptı. 6 işçi arkadaşımız yaralandı. Gündemim bu” diyor. Aynı metal işçisi, Bartın’da yaşanan işçi katliamıyla benzeştiriyor süreci: “İşçi servisi kazalarında onlarca işçi ölüyor. Onlarcası yaralanıyor. Suç servis şoförüne atılıyor. Başka kimseye bir şey olmuyor. Bartın’daki maden faciasında da aynısı olmuyor mu? Suç birilerinin üstüne atılıyor. Olan yine işçiye oluyor.”
Bir tekstil işçisi, türban tartışmasına ilişkin konuşuyor: “Kim nasıl giyinmek istiyorsa öyle giyinsin, kimse buna karışamaz. İran’da da insanlara baskı var, bir şeyler dayatılıyor. Sonu böyle oluyor. Bizim de sonumuz böyle olacak.”
“Silivri soğuk olur şimdi, kış da yaklaşıyor” diyen işçiler de oluyor: “Görüş vermek isteriz ama konuşanın başı yanıyor...”
Kış aylarının zor geçeceğini söylüyor hep bir ağızdan işçiler. Örgütlü olan işyerlerinde işçiler sendikalarına (Türk Metal, Özçelik İş) kızıyor. “Promosyon diyorlar ama henüz bir şey çıkmadı. Bir şeyler yapmıyorlar” diye eleştirenler oluyor. Servisi gelen ise binip gidiyor...