13 Kasım 2022 04:52
/
Güncelleme: 08:47

Sağlık emekçisi bir kadın: Sağlık politikaları değişsin, şiddet son bulsun

"Evden her çıktığımda hastanede “Bugün bir şiddete maruz kalacak mıyız?” diye düşünüyorum. Poliklinikte hasta ve yakınlarının sözlü şiddetine çok fazla maruz kaldım, hala da kalıyorum."

Sağlık emekçisi bir kadın: Sağlık politikaları değişsin, şiddet son bulsun

Fotoğraf: Evrensel

Bir sağlık emekçisi
Malatya

Poliklinikte tıbbi sekreter olarak çalışmaktayım. Yaklaşık 17 yıldır farklı birimlerde çalışıyorum. Yaptığım işi çok seviyorum, insanlara yardım etmeyi, işlerini kolaylaştırmayı seviyorum. 

Yaptığım işte manevi olarak doyum alıyorum ama maddi olarak doyum alamıyorum.

Tıbbi sekreter olarak bir günüm şöyle geçiyor: Sabah doktor gelmeden hasta kaydı yapıyoruz. Poliklinik başladıktan sonra tüm hastalara girimel işlemleri yapıyoruz. Bunun yanında danışmanlık yapıyoruz. Hastanın nereye, nasıl gideceği, hangi doktorun nerede olduğu gibi pek çok iş...

Evden her çıktığımda hastanede “Bugün bir şiddete maruz kalacak mıyız?​” diye düşünüyorum. Poliklinikte hasta ve yakınlarının sözlü şiddetine çok fazla maruz kaldım, hala da kalıyorum. Fiziksel olarak şiddet, arada masa olduğu için mümkün olmuyor. Ama fırsatını bulsalar yaparlar. 

Dr. Ekrem Karakaya'nın öldürülmesinden sonra iki günlük iş bırakma ve bayram tatili sonrası hastanede oluşan yoğunluktan dolayı ilaç raporunu onaylama işlemini yaparken sırada bekleyen bir hastanın sözlü tacizine maruz kaldım: “Neden kalkıyorsun, neden beni bekletiyorsun, beklemek zorunda mıyım?​” diye bağırmaya başladı. Ben de elimdeki işlemin kendisinin gibi bir hastaya ait olduğunu, işlem yapmam gerektiğini söyledim. Hasta bana “ahlaksız kadın” gibi ağza alınmayacak kelimeler kullandı. Bu hakaretleri söyleyen sarıklı ve cübbeli bir kişiydi. Daha sonra doktorların ve diğer hastaların araya girmesi ile hasta benden uzaklaştırıldı ve beyaz kod verildi. Şikayetçi oldum.

Hastane idaresi yoğun birimleri dolaşıp çalışmaları hakkında bilgi almayıp eksiklikleri sormuyor. Beyaz kod verilmesine rağmen sorumlu şef ya da hastane yöneticilerinden hiçbir şekilde orada yaşanılan hakkında bilgi almadılar. Onlar için şiddet artık normalleşmiş. Daha yaşadığım beyaz kod olayında, güvenlik görevlisi “Beyaz kod verseniz de bir şey çıkmaz, özür diletip sizi şikayet etmekten vazgeçiriyorlar” dedi. Böyle bir ortamda ne kadar güvende ve verimli çalışabilirsin? 

Bence bu şiddetin sebebi, çalışan sayısının yetersiz olması, polikliniklerin fiziki şartlarının uygun olmaması, hastaların randevu alamayıp bunun sorumlusu olarak bizi görmesi… Bunun nedeni de orada ulaşabildiği ve ilk muhatap olduğu kişinin poliklinik sekreteri olması.

Bu şekilde bu şiddet çözülmez. Çünkü daha biz karakoldan gelmeden şiddet uygulayan şahıslar serbest bırakılıyor. Hastane yöneticilerinin personeline sahip çıkması gerekiyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et