16 Kasım 2022 10:27

İran'da Mahsa Amini protestolarına ikinci idam cezası

Tahran Devrim Mahkemesi, Mahsa Amini protestolarına katılan 1 kişiye daha idam cezası verdi.

Fotoğraf: Sarkhat Portal

Paylaş

İran'ın başkenti Tahran'da Mahsa Amini'nin ahlak polisi tarafından öldürülmesi sonrası başlayan protestolara katılan ve "isyan çıkarmakla" suçlanan çok sayıda kişinin yargılanması sürerken, Tahran Devrim Mahkemesi 1 kişiye daha idam cezası verdi.

İran Yargı Erkine bağlı Mizan Haber Ajansında yayımlanan haberde, Tahran Devrim Mahkemesi'nce önceki günlerde 1 kişiye idam cezası, 5 kişiye de 5 yıl ile 10 yıl arasında değişen hapis cezaları verildiği hatırlatıldı.

Haberde, kimlik bilgileri belirtilmeksizin, Tahran Devrim Mahkemesi'nin, 1 göstericiye daha “korku ve infiale sebep olacak şekilde ateşsiz silah kullanmak suretiyle devlete savaş açmak" suçundan idam cezası verdiği bildirildi. Karara yönelik temyiz yolunun açık olduğu aktarıldı.

Bu kararla, Mahsa Amini protestolarına katıldıkları gerekçesiyle idam cezası verilen kişi sayısı 2'ye yükseldi.

GÖSTERİLER SÜRÜYOR

Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından "başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle" gözaltına alınıp darbedilen ve hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini, 16 Eylül'de yaşamını yitirdi. Bunun üzerine İslam Cumhuriyeti yönetimine karşı başlayan şiddetli protestolar yaklaşık iki aydır devam ediyor. Çok sayıda kişinin rejim güçleri tarafından öldürüldüğü eylemlerde yaklaşık 15 bin kişi gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlara dair iddianamelerin hazırlanmaya başlamasıyla birlikte verilecek cezalar da tartışma konusu oldu.

İran Meclisindeki 227 milletvekilinin imzasıyla 6 Kasım Pazar günü, "gösterilerde ateşli veya ateşsiz silahlarla insanların canına kast eden ve ölümlerine neden olan kişiler hakkında idam cezasının uygulanmasını öneren" bir bildiri yayımlanmıştı. Bildiride ağır cezalar verilmesi istenmişti.

İran Meclis Başkanlığı Sözcüsü Nizamuddin Musevi ise bildiriye dair 8 Kasım'da “(Bu bildiride) Batı medyasının çizdiği yanlış çerçevenin aksine, ölüm cezasından bahsedilmiyor ancak insanların canını alan kişilerin 'kısası' vurgulanıyor" demişti. (DIŞ HABERLER)