17 Kasım 2022 08:43
Son Güncellenme Tarihi: 17 Kasım 2022 22:04

Alham Albashır'ın savcılık ifadesinde çelişkiler: "Uyuşturucu sandım"

İstiklal Caddesi'nde düzenlenen bombalı saldırıya dair gözaltına alınan Alham Albashır savcılık ifadesinde çelişkili ifadeler verdi, çantada bomba olduğunu bilmediğini ileri sürdü.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

İstiklal Caddesi'ne düzenlenen bombalı saldırıya dair gözaltına alınan Ahlam Albashır'ın savcılıktaki ifadesi tamamlandı. Patlamanın şüphelisi Ahlam Albashır'ın savcılık ifadesinde çantada bomba olduğunu bilmediğini ileri sürdüğü belirtildi. İstanbul Emniyeti'nden "Bombacıyı takip eden ikinci bir şüpheli yok" açıklaması yapıldı. Ahlam Albashır'ın da aralarında bulunduğu 17 kişi, tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edildi. 

17 KİŞİ HAKKINDA TUTUKLAMA TALEBİ

Olayın ardından Albashır'la birlikte 51 kişi gözaltına alındı, 2 kişi serbest bırakıldı. 49 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından bu sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Şüphelilerin sabah saat 11.00 sıralarında 29 Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınmaya başlandı. Şüpheli Ahlam Albashır'ın ifadesi saat 11.30'da alınmaya başlandı, 16.30 sıralarında tamamlandı. Tüm şüphelilerin sorguları ise 17.00 sıralarında bitti. 

İfade işlemlerinin ardından savcılık, 49 kişiden Ahlam Albashır'ın da aralarında bulunduğu 17 kişi ''devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs" ve "kasten öldürmeye yardım" suçlarından tutuklanmaları talebiyle hakimliğe sevk etti. Savcılık, 3 şüpheliyi adli kontrol talebiyle hakimliğe sevk ederken, 29 kişinin sınır dışı edilmesine karar verildi.

SAVCILIK İFADESİNDE "UYUŞTURUCU SANDIM" DEDİ

İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım'da 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 81 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin gözaltına alınan ve emniyetteki işlemleri tamamlanan 49 şüpheli, bugün sabah saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Saat 11.00 sıralarında başlayan ifade işlemleri için 29 savcı görevlendirildi. Bazı şüpheliler için tercüman ve CMK'den atanan avukatlar hazır bulundu. 

DHA'nın haberine göre patlamanın şüphelisi Albashır savcılık ifadesinde, olay günü Bilal ile Taksim'e gittiklerini, çantada bomba olduğunu bilmediğini ileri sürdü. Albashır, "O geri döndü. Ben oturdum, orada beklerken Hacı kod adlı kişiden telefon geldi. 'Çantayı bırak ordan ayrıl' dedi. Elledim çantayı içindeki yumuşak bir şeydi, üstte cips falan vardı. Altında yumuşak bir şey vardı. Uyuşturucu sandım. Bıraktım. Gitmeye başladım. Parfüm bakıyordum, o arada patlama oldu, parfümü de bıraktım kaçtım. Taksiye bindim, taksici telefonda ne olduğunu gösterince anladım. Esenler'e atölyeye gittim" dediği belirtti.

Ahlam Albashır'ın emniyetteki ifadesinde ise Münbiç'teyken "Hacı" kod adlı kişi tarafından önce Cerablus'a gitmek üzere görevlendirildiğini ancak bu görevi kabul etmediğini bunun üzerine Türkiye görevi verildiğini söylediği kaydedildi. Albashır'ın, "Hacı, 2022 Temmuz ayında bana Cerablus'a gitmem için görev verdi. Ben o görevi kabul etmedim. Sonra bölgenin zenginlerinden biri olan aynı zamanda YPG'nin sözde İstihbarat biriminden olduğunu öğrendiğim Hasan diye biri bana geldi ve Hacı seni yanına çağırıyor sana çok önemli bir görev verecek dedi. Ben de Hasan'la birlikte Hacı'nın yanına gittim. Hacı bana 'Madem Cerablus'a gitmiyorsun o zaman Bilal'le birlikte Türkiye'ye gideceksin' dedi. Ben de Türkiye'ye gelmeyi kabul ettim. Hacı bize 400 lira para ve 2 tane telefon verdi. Giriş için bütün ayarlamaları yaptıklarını söyledi. Sonra İdlib'te Bilal'le buluştuk. Bilal'i ilk defa İdlib'te gördüm. 27 Temmuz'da Hatay'a geldim. Oradan da Doblo tarzı bir araçla İstanbul'a geldim. Bilal bana Türklerden nefret ettiğini söyledi. Bilal'in telefonuna bir konum geldi. Araç şoförü diğerlerini indirdi beni ve Bilal'i de konumdaki adrese Ferhat Habeş isimli adamın evine götürdü" dediği bildirildi.

İstanbul'a geldikten sonra Ferhat Habeş'e ait atölyede çalışmaya başladıklarını, bu süreçte Bilal'in hiç dışarı çıkmadığını kendisinin de saldırıdan önce 2 kere Yasir K. ile birlikte keşif yapmak için Taksim'e gittiğini söyleyen Albashır'ın, "O süreçte hiç gezmedim. Bilal de hiç dışarı çıkmadı. Son bir ay içerisinde 2 kere Taksim'e geldim keşif yapmak için. En son saldırıdan 11 gün önce gittim Taksim'e. Her seferinde Yasir isimli kişi götürdü beni. Pazar günü öğleden sonra Bilal, Yasir ve ben birlikte yola çıktık. Taksim'e geldik. Bilal bana kahverengi çantayla beyaz poşeti almamı söyledi. 'İşim var sen git ben geleceğim' dedi. Sonra ben aldım onları yürüdüm. Oturduğum yere geldim. 40 dakika orada oturdum. Sonra çantaları bırakıp abiye kıyafetlerin olduğu bir mağazaya gittim. Fakat tam o sırada Hacı bana fotoğraf ve video gönderdi. Videoyu izlediğimde benim bankta oturduğum anların fotoğraflarını gördüm. Korkuya kapıldım ve aynı banka geri döndüm. Sonra Hacı beni aradı, 'Çantaları bırak ve oradan uzaklaş' dedi. Ben kalkıp uzaklaşmaya başladım sonra da patlama meydana geldi" ifadelerini kullandığı belirtildi.

Saldırıdan sonra da Esenler'de kaldığı adrese geri döndüğünü bu sırada onu almaya Ahmet Jarkas'ın geldiğini söyleyen Albashır'ın, "Sonra ben Esenler'deki eve gittim. Ahmet geldi beni aldı. Orada benim telefonumu kırdı ve Küçükçekmece'ye götürdü. Biz burada olduğumuz süre boyunca çanta hep Bilal'in yanındaydı" dediği kaydedildi.

İSTANBUL EMNİYETİ: BOMBACIYI TAKİP EDEN İKİNCİ BİR ŞÜPHELİ YOK

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre; Albashır, polise verdiği ilk ifadede, "Pazar günü Bilal Hassan, Yasir (Yasir El-Korali) ile beraber yola çıktık. Taksim’e geldik. Bilal, bana beyaz poşet ve kahverengi sırt çantasını verdi, 'Sen git, ben geliyorum’ dedi. Ben, bir mağazanın önüne geldiğimde telefonuma kendime ait fotoğrafım gelince korktum, paniğe kapıldım. Fotoğrafı bana yollayan Hacı, 'Seni izliyoruz, çantaların yanına git’ dedi. Ben çantaların yanına gittim, korktum, çantayı bırakıp Taksim’e doğru yürüdüm" dedi. ANKA'nın haberine göre Emniyet ve istihbarat birimlerince yapılan çalışmada, 'kadının fotoğrafının çekilmediği, ifadesinde bunu kendisini kurtarmak için söylediği' belirtildi. Polisin araştırmalarında, bombacı kadının hiç yerinden kalkmadığı, İstiklal Caddesi’nde ikinci bir kişi olmadığının tespit edildiği kaydedildi.

"EVDE KARGAŞA ÇIKTI"

Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nda 49 kişiden 30 kişinin ifade işlemleri tamamlandı. Gözaltına alınan Mahmut Haso’nun avukatı, Haso’nun ifadesini şöyle aktardı: “Bombacıyı teslim eden Hatice isimli kadının oğlu Ahmet. Kadını o akşam eve getiriyorlar. Yarın Yunanistan’a gidecek diyorlar. Sonra internette bu kadının fotoğraflarını görüyorlar. Evin sahibini çağırıyorlar. Evin sahibi de diyor ki ‘Siz ne yapıyorsunuz? Polisi çağıracağım. Hiçbir yere çıkmayın’ diyor. O sırada kargaşa çıkıyor. Ardından polis eve baskın yapıyor. Polis gelince de kadını gösteriyorlar.”

"SUÇLAMA YOK"

Haso’nun ifadesi sırasında IŞİD, YPG ve PKK ile ilgili herhangi bir suçlamanın olmadığını belirten avukat, “Haso ifadesinde evde olanları anlattı. Haso, Türkçeyi iyi bildiği için tercümanı yoktu. 2013’ten beri Türkiye’de yaşıyor. Müvekkilim iki aydır o evde yaşıyor. İki ay önce İstanbul’a Antep’ten gelmiş. Antep’te Suriyeli olduğu için dövmüşler. Annesi de ‘Oğlum git İstanbul’da çalış’ demiş" ifadelerini kullandı.

GÖZALTI GEREKÇESİ: KOMŞU

Gözaltına alınan 60 yaşındaki bir Suriyelinin avukatı da gözaltı gerekçesini müvekkilinin 'Halepli olması ve Albashır’ın çalıştığı iş yerinin yakınında çalışıyor olması' olarak açıkladı Avukat, "Ancak müvekkilim kadını ne görmüş ne de tanıyor. Halepli olduğu için şüphelenmişler ve gözaltına almışlar" dedi. (HABER MERKEZİ)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

ABD'de Cumhuriyetçiler, Temsilciler Meclisinde çoğunluğu elde etti

SONRAKİ HABER

ABD'de akademisyenler greve gitti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa