Üniversitede kadına şiddete karşı birleşelim
Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü ile ilgili gazetemize gönderdiği mektupta şiddete karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
Başkent Üniversitesinden bir öğrenci
Ankara
Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesini bu sene kazanmış bir hazırlık sınıfı öğrencisiyim. Geçtiğimiz mayıs ayında okulumuzun mühendislik fakültesinden E.G’nin yine okulumuzda okuyan eski kız arkadaşı A.D’ye fiziksel şiddet uyguladığını sosyal medya aracılığı ile öğrendik. Arkadaşımız darbedildikten sonra rapor alıp şikayetçi olması üzerine eski erkek arkadaşının önce gözaltına alındığını, ardından ifadesinin alınıp tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını söylüyor. Bunun ilk olmadığını belirten arkadaşımız ayrıca yaptığı eski bir şikayet sonucunda uzaklaştırma kararı çıkarttığını fakat buna rağmen serbest bırakıldığını da çeşitli medya kuruluşlarına ifade etmiş. Can güvenliğinin tehlikede olmasından dolayı verdiği son dilekçede de E.G’ye elektronik kelepçe takılmasını talep ediyor.
Okulumuzun rektörlüğü ise ekim ayında bu olayın görüntülerinin kamuoyunda yankı bulması üzerine bir açıklama yaptı. Olayla ilgili yargısal sürecin devam ettiğini ve Başkent Üniversitesi Rektörlüğü olarak her türlü şiddet olaylarına karşı olduklarını belirten ancak bir yandan da olayın kampüs dışında gerçekleşmesinden kaynaklı sorumluluk kabul etmediklerini dolaylı olarak ifade eden bir açıklamaydı bu. Yaşanan olay hakkında disiplin soruşturması başlatılması gerekirken buna dair de rektörlük tarafından herhangi bir ifadeye yer verilmedi.
Okulumuzda yaşanması muhtemel bu gibi olaylar karşısında ise haklarımızı savunabilecek ne bir ÖTK ne de bir toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleme ve cinsel tacizi önleme birimi (CİTÖB) bulunuyor. Bu alanla ilişkilendirebileceğimiz tek öğrenci topluluğu ise böyle durumlarda inisiyatif almaktan oldukça uzak. Benim de içerisinde yaşadığım kampüs ve çevresinde, hatta bundan ziyade küresel bir sorun haline gelen bu gibi olayların üzerine, bizi çevreleyen bütün olumsuzluklara rağmen, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü yaklaşıyor iken, biz genç kadınlar hayatın akışında bizim de bir yerimizin olduğunu söyleyebilmeliyiz. Bu yüzden bu yazıyı okuyan arkadaşlarımı yaşadığımız sorunlar etrafında mücadeleye davet ediyorum.
