Namık Tarancı Diyarbakır’da “Basın Özgürlüğü ve Haber Alma Hakkı” paneli ile anıldı
20 Kasım 1992’de Hizbul-kontra tarafından katledilen Gerçek Dergisi Diyarbakır Temsilcisi Namık Tarancı, Evrensel gazetesinin düzenlediği “Basın Özgürlüğü ve Haber alma hakkı" paneli ile anıldı.
Fotoğraf: Evrensel
20 Kasım 1992’de Hizbul-kontra tarafından katledilen Gerçek Dergisi Diyarbakır temsilcisi Namık Tarancı, ölümünün 30. yılında Evrensel gazetesi tarafından düzenlenen “Basın Özgürlüğü ve Haber alma hakkı” paneli ile anıldı. Panele Konuşmacı olarak Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyesi Münevver Karademir ve Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat katıldı.
Diyarbakır Barosu Av. Tahir Elçi Konferans Salonunda yapılan panele Namık Tarancı’nın mücadele arkadaşı Derman Tarancı, siyasi parti temsilcileri de katıldı. Moderatörlüğünü Evrensel gazetesi Diyarbakır Muhabiri Dilan Temiz’in yaptığı panel, basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkı için mücadele ederken yaşamını yitiren tüm gazeteciler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
November 19, 2022
“HALKIN HABER ALMA HAKKI AYAKLAR ALTINA ALINIYOR”
İlk olarak konuşan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyesi ve Jinnews Kürtçe editörü Münevver Karademir konuşmasını Kürtçe yaptı. Basın üzerindeki baskıların arttığı böylesi bir süreçte dayanışmanın önemini vurgulayan Karademir,“Halkın haber alma hakkını gözeterek haber yapan gazeteciler çok büyük zorluklarla karşılaşıyorlar, tutuklanıyorlar, öldürülüyorlar. Tüm hakları ayaklar altına alınıyor. Böylelikle toplumun haber alma hakkı da ayaklar altına alınıyor” dedi. Özgür basın çalışanlarının halkın haber alma hakkı için mücadeleye devam ettiğini vurgulayan Karademir, “Namık Tarancı’da bu gazetecilerden biriydi. Biz de onların arkadaşları olarak onların bize bıraktığı mirası sahiplenerek bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Kadın gazetecilerin hem Kürt olmakta hem de kadın kimliklerinden dolayı üzerlerinde daha fazla baskı var. Ama Kürt kadınları bu baskıları bertaraf edip mücadelelerine devam ediyorlar” dedi.
“90’LARDAN BUGÜNE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ MÜCADELESİ DEVAM EDİYOR”
Ardından konuşan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ise Türkiye’de basın özgürlüğü mücadelesinin baskı ve cezalarla karşılaştığını belirterek, “Bu 1915’te Ermeni gazetecilerin başına gelenlerle başladı. Seyh Sait İsyanının süreciyle devam etti. Şimdi biz gazeteci davalarından, tuklamalarından söz ediyoruz. Bunu örneklemek gerekirse 1992 yılı İzzet Gezer, Cizre newrozunu izlerken panzerden açılan ateşle katledilmişti. O dönem faili meçhul cinayetlerin de arttığı bir süreçti. Milletvekilleri de öldürülmekteydi. 20 Eylül 1992 Musa Anter cinayeti. Musa Anter sadece halkın haber alma hakkı ve basın özgürlüğü açısından değil, Türkiye’nin bu topraklardaki kültürel birikim açısından hem de basın özgürlüğü açısından yeri var. Bilge kişiliğiyle de hiciv ustası bir kişilikti. Kürt basın emekçilerine dönük baskılar karşısında gösterilen güçlü direniş ve Kürt basın emekçilerinin ne kadar güçlenerek devam ettiğini, halkın haber alma hakkında güçlü duruşlarını görmek mümkün” dedi.
“BİZE BÜYÜK SORUMLULUKLAR VE MİRASLAR BIRAKTILAR”
Namık Tarancı’nın devrimci bir gazeteci olmasının yanı sıra edebi kişiliğine de dikkat çeken Polat, “Aynı zamanda bir şairdi. Kaptan diyorduk ona. O da Cahit Sıtkı Tarancı’nın yeğeni ve genel olarak bir edebiyat kalemi kuvvetli bir devrimci gazeteciydi. O zamanlarda hizbul-kontra cinayetleri çok yaygındı bu bölgede. Hizbullah röportajı yapıldı Gerçek dergisinde kapaktan yayınlandı ve Deniz Özbaş ile birlikte Namık Tarancı yapmıştı. 20 Kasım’da hizbulkontra tarafından katledildi. Musa Anter’in öldürülmesinden sonra Musa Anter cinayetinin de üzerine giden, cinayetin aydınlanması için mücadele eden bir gazeteciydi. Bize çok büyük sorumluluklar ve miraslar bıraktılar” diye konuştu.
TUTUKLAMALAR DEVAM EDİYOR
Kürt gazeteciler üzerinde bugün devam eden baskı ve tutuklamalara değinen Polat, “5 ay önce Haziran ayında Kürt meslektaşlarımız tutuklandı. 16 meslektaşımız tutuklu ve 5 aydır iddianame bile hazırlanmadı.Ve ardından Ankara merkezli bir operasyon düzenlendi. 9 gazeteci arkadaşımız tutuklandı. Ve Nedim Türfent 12 Mayıs 2016’da tutuklanmıştı. 6 yılı aştı ve Nedim Türfent üzerine zorla ifade verenlerin hepsi ifadelerini geri çekmelerine rağmen tutukluluk hali devam eden bir meslektaşımız. Bu örnekler arttırılabilir” dedi.
Basın emekçilerinin baskı ve tutuklamalar karşısında halkın haber alma hakkı için haber yapmaya devam ettiklerini söyleyen Polat, “Burada bu kadar gazetecinin tutuklanmasına rağmen meslektaşlarımızın ellerinde kameraları ile sürekli haber gündemlerini takip ediyor oluşu bize aslında mutlu olmamızı söyleyen bir gerçekliktir. Ayrıca bu panelin katılımcılarının önemli bir oranının da genç arkadaşlardan oluşması yine bize umut veriyor. Bunun aslında nasıl kuşaktan kuşağa aktarıldığını Musa Anterlerin, Kaptanların başka pek çok meslektaşımızın nasıl bir miras bıraktığını ve bunun devam ettiğini gösteriyor” diye konuştu.
20 Kasım 1992 tarihinde katledilen Namık Tarancı, yarın saat 12.00’de Mardinkapı Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında anılacak. (Diyarbakır/EVRENSEL)