Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: "Sisi ile masaya oturursam kendimi inkar ederim" diyordu, ne oldu?
Kemal Kılıçdaroğlu, "Erdoğan, 'Benim için Cumhurbaşkanı Mursi'dir. Sisi ile aynı masaya oturursam kendimi inkar ederim' diyordu. Ne oldu" dedi.

Fotoğraf: TBMM
İLGİLİ HABERLER

Bahçeli: Sisi teması doğru bir temastır, Esad ile de görüşme vasatı açılmalıdır

Buldan: AKP-MHP ittifakı, seçim kampanyasını savaş politikalarıyla başlattı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın Mısır Devlet Başkanı Sisi ile verdiği fotoğrafa tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Erdoğan, 'Uluslararası platformlarda Sisi'yi Cumhurbaşkanı olarak kabul etmediğimizi söyledim. Benim için Cumhurbaşkanı Mursi'dir. BM'de onunla aynı masaya oturursam kendimi inkar ederim' dedi. Ne oldu? Benim zoruma giden Türkiye’nin itibarını yerle bir etmesi" ifadelerini kullandı.
İstiklal Caddesi'nde gerçekleştirilen bombalı saldırıya ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Nasıl oluyor da Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları yol geçen hanına dönebiliyor" diye sordu.
Göktürk'te Kemer Country'nin imara açılmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Gözünüzü halen para doyurmadı mı? Rant rant rant nereye kadar? Mezara götürmeyeceksiniz bu kadar parayı. Nerede yeşil bir alan var hemen imara açalım! Yapmayın arkadaşlar, 16 milyona acıyın. İktidar olduğumuzda ben onlara göstereceğim" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
AKP VE MHP SEÇMENİNE ÇAĞRI
"Geçmişte iktidar veya MHP’ye oy vermiş kardeşlerim olabilir. O kardeşlerime bir şey diyorum, Türkiye’nin bu gidişinden memnun değilseniz, sandığa gittiğinizde oyunuzun rengini değiştirmek zorundasınız. Kendiniz için değil evlatlarınız için, Türkiye için değiştirmek zorundasınız."
"TÜRKİYE'Yİ BU GİRDAPTAN ÇIKARMAK ZORUNDAYIZ"
"Bu coğrafyada terörden en büyük acıları yaşayan Türkiye’dir. Türkiye’yi bu girdaptan çıkarmak zorundayız… Sağlıklı politikalarla. Terör bir insanlık suçu, bunu bütün dünyaya anlatmak zorundayız. Terör kimden, nereden gelirse gelsin, hangi amacı taşırsa taşısın hep beraber karşı çıkmak zorundayız. Kısır tartışmalarla terörün yanındaymış, karşısındaymış gibi algı yaratmanın Türkiye’ye hiçbir faydası yoktur. Terörden uzak bir Türkiye olsun istiyoruz."
"SINIRDAN NASIL GEÇTİ?"
"Asıl sorulması gereken soruyu daha sormadık: Bu terörist sınırdan nasıl geçti? Nasıl oluyor da Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları yol geçen hanına dönüyor? Sınırları neden kontrol etmiyorsunuz. Kim izin verdi bu teröristlere? Biz bunu söylediğimizde, 'Ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz' diyor. Biliyorsan bu nasıl oldu arkadaş? Önlem alacaksınız kardeşim! Rahmetli Ecevit iktidarı teslim ettiğinde terör bitmişti zaten. Nasıl oldu da bu kadar yeniden dallandı budaklandı?"
"TONLARCA UYUŞTURUCU BU ÜLKEYE NASIL GİRİYOR?"
"Uyuşturucu teröristleri de var aramızda. Yüz binleri zehirliyorlar. Onların teröristten ne farkı var? Tonlarca uyuşturucu bu ülkeye nasıl giriyor? Devleti yöneten birisi uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirir mi Allah aşkına! Türkiye öyle bir noktaya geldi ki uyuşturucu baronlarının hesaplaştığı ülkeye döndü. Mafya liderlerinin hesaplaştığı bir ülkeye döndü. Birbirlerini öldürüyorlar. Böyle bir Türkiye'yi kabul etmiyoruz."
"O ÇOCUĞUN VEBALİ BU DEVLETİ YÖNETENLERİN OMUZLARINDADIR"
"Terörle mücadele ediyorum, oy devşirebilir miyim? Terörle böyle mücadele edemezsin. Biri teröre destek veriyor diye bir ülkeyi suçlarken, diğeri taziye kabul ediyor. Böyle devlet yönetilmez. Maden faciası oluyor sorumlu yok. Tren kazası oluyor sorumlu ortada yok. Terörist gelmiş geziyor, sorumlu yok.
Devletin adaletle yönetilmesi elzemdir. 5 yaşındaki çocuk atılan roketle hayatını kaybediyorsa, o çocuğun vebali bu devleti yönetenlerin omuzlarındadır. O 5 yaşındaki çocuğumuzun annesinin, babasının yaşadığı dramı kendi vicdanlarında ölçüp tartmazlarsa bu sorunu çözemezler."
"İSTANBUL'DAN İNTİKAM ALMAKTAN VAZGEÇMEDİZİ Mİ?"
"Gidiyorsunuz İstanbul’da Kemerköy’de büyük bir alanı imara açıyorsunuz. Niye kardeşim? Bu İstanbul’dan hâlâ ama hâlâ intikam almaktan vazgeçmediniz mi ya! Ranttan vazgeçmediniz mi ya! Para gözünüzü doyurmadı mı ya! Rant rant rant nereye kadar? Bu kadar parayı mezara götürmeyeceksiniz. İstanbulluya acıyın. Yeşil alan yapmak için çaba harcanıyor. Vermişler müteahhitlere orayı imara açacaklar. Niçin? Çok pahalı daireler olacak. Az kaldı, iktidar olduğumuzda onlara göstereceğiz! Dünya kadar sorun var, üç beş kişi kazanacak diye bunun hesabını yapıyorlar. Ya o üç beş kişinin de Allah belasını versin ya. Ağaca kıymayın ya! Bütün bunları yaparken devletin polisini kullanıyorlar. Polis rantiyecinin polisi değildir! Devletin polisini bir avuç rantiye için kullanıyorsunuz."
"ÇİFTÇİYE EN BÜYÜK KAZIĞI ATANLAR BAKAN VE YARDIMCISI OLDU"
"Gübrede girdi maliyeti yüzde 220 arttı. Gübre üreticileri kartel oluşturdular iddiası geldi. Rekabet Kurulu soruşturma açtı. Bunlardan birisi Gübretaş. Yaklaşık 800 bin çiftçiye ait bir fabrika. Bu fabrika da bu kartelin parçası. Gübretaş'ın yöneticisi kim? Tarım Bakanı Vahit Kirişci ve Tarım Bakan Yardımcısı 2 yıl üyelik yaptı. Asıl suçlayacağın adamları bakan yaptın. Çiftçiye en büyük kazığı atanları bakan ve bakan yardımcısı yaptın."
"ÖĞRETMENLERİN CİDDİ SORUNLARI VAR"
"24 Kasım Öğretmenler Günü. Öğretmenlerin ciddi sorunları var. Öğretmen kardeşlerimi sınava soktular. Hiç endişe etmeyin eğer biz öğretmenleri kamuda daha güzel ve ayrıcalıklı bir sınıf haline getirmezsek görevimizi yapmamış oluruz. Öğretmenlerin tamamını yasa çıkararak ayrıcalıkla hale getireceğiz. Bir öğretmen intihar etmeden önce hazırladığı bir mektup; Feyzullah Yar. Şikâyet ediyor 7. kattan atlıyor. Bir öğretmeni bu hale düşürmek 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışır mı? Çocuğunu okula gönderen hiçbir aile eğitimden memnun değil. Bunu düzelteceğiz. Öğretmenleri bu ülkenin baş tacı yapacağız. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında maaş almayacak. İkili eğitim, birleştirilmiş sınıflar, bunları bitireceğiz."
ERDOĞAN-SİSİ GÖRÜŞMESİ: TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALADI
"Bu dış politika dış politika değildir. Kişiye endeksli dış politika olmaz. Dış politikada yanlış yaparsanız, hamaset yaparsanız size bir gün bunun gereğini yaparlar ve siz onların önünde diz çökmek zorunda kalırsınız. Erdoğan, Mısır Devlet Başkanı için 'Uluslararası platformlarda sadece Sisi'yi Cumhurbaşkanı olarak kabul etmediğimizi söyledim. Benim için Cumhurbaşkanı Mursi'dir. BM'de onunla aynı masaya oturursam kendimi inkar ederim' dedi. Ne oldu Allah aşkına? Benim zoruma giden tarafı Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyet'ni temsil etmesidir. Ne demektir tükürdüğünü yalamak... Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Bütün dünya gülüyor. Türkiye'nin itibarı böyle sarsılmamalı."
"YENİ BİR VİZYON AÇIKLAYACAĞIZ"
"3 Aralık'a kadar sabredin. 3 Aralık'ta yeni bir vizyonu açıklayacağız. Türkiye'yi artık bu kriz zincirinden kurtarmamız lazım. Emin olun çok güzel şeyler açıklayacağız. Sonsuza kadar krizi bitirecek bir vizyon açıklayacağız. Vizyonumuz hazır, 3 Aralık. Ekiplerimiz hazır, yatırımcılarımız hazır, taze para da hazır. Türkiye'yi bu beladan kurtaracağız. 3 Aralık'ı bekleyin ve asla unutmayın geliyor gelmekte olan." (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et