Yazar Devrim Koçak: Politik olmayan sanat eseri yoktur

Halil YENİ
Gebze

Devrim Koçak’ın ilk romanı “Nergis Hanım Hakkında Bazı Şeyler” mart ayında yayımlanarak raflardaki yerini aldı. Everest Yayınlarının 2021 yılı İlk Roman Ödülü’nü kazanan eser uzun bir mektup yazarak kaybolan Nergis Hanım’ın etrafında gizemli ve duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Önemli toplumsal sorunlara da değinerek özellikle kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini ince bir işçilikle anlatıyor.  Koçak’la ilk romanını konuştuk.

Hakkınızda o kadar az bilgi var ki, merak eden okurlarımız için söyleşimize bu soru ile başlamak istiyorum. “Nergis Hanım Hakkında Bazı Şeyler” kitabıyla ilk roman ödülü kazanıp, edebiyat dünyamıza adım atan Devrim Koçak kimdir?

 Galiba bu durum okurları ilgilendirecek ya da ilgilerini çekebilecek çok az şey olmasından kaynaklanıyor. Ankaralıyım. Ankara siyasal mezunuyum. Sanayi sektöründe çalışıyorum. İyi bir okur olmanın ötesinde, edebiyat dünyasıyla özel bir ilişkim olmadı. O dünyayı tanıdığım da söylenemez. Üniversite günlerinde yayımlanmış bir iki şiiri saymazsak ‘’Nergis Hanım Hakkında Bazı Şeyler’’ elimden çıkan ve tamamlayabildiğim tek metin.

“Nergis Hanım Hakkında Bazı Şeyler”in yazım süreci hangi duygularla başladı? Nasıl ilerledi?

Aslında roman, bir anlamıyla, bitirilememiş veya yarım kalmış başka denemeler uğrunda yapılan çalışmalara dayanıyor. Hikayeler başka başka olsa da yazma deneyimi bir şekilde birikmiş oldu. Özelde ise bu kitabın yazılmasını tetikleyen ilk duygu tanımadığın birine mektup yazma arzusu oldu diyebilirim. Sonra adım adım yerini başka duygulara bıraktı ve mektup bir biçim olarak önemli hale geldi. Düşe kalka ilerledi her şey. Bazen koşar adım bazense tırıs halinde. On dokuz aylık bir yazma/yazamama döneminin sonundaysa bitti.

‘KARAKTERİN OLUŞUMUNDA KİŞİSEL DENEYİMİN PAYI VAR’

Nergis Hanım, romanın ortalarına kadar hakkında kısa konuşmalar yapılan kayıp bir karakterken, romanın ortasında yazdığı mektuplarla merkeze yerleşiyor. Nergis Hanım karakterini nasıl oluşturdunuz? Nelerden etkilendiniz?

İkiz kardeşim kadın, iki de ablam var, bu listeye annemi de ekleyince farklı yaşlarda, farklı tabiatlarda olan dört kadının arasında büyüdüm. Nergis karakterinin oluşumunda bu kişisel deneyimin epeyce payı var. Bunların dışında okuduğum kitaplardan, izlediğim filmlerden dünyama giren kurgu kadınların da fazlasıyla faydası oldu. Gerisi de galiba biraz hayal gücü, biraz uydurma tutkusu. Nergis Hanım böyle böyle ortaya çıktı diyebilirim.

Nergis, Hatice ve Umut… Romanın merkezinde eşleri, babaları ya da sevgilileri tarafından duygusal şiddete maruz kalmış kadınlar duruyor. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

Elbette romancının bir cinsiyeti olmamalı, fakat bu ideal fikrin gerçek hayatta geçerli olduğunu söylemek mümkün değil. Tedirginliğimin kaynağı da buradan türüyordu, erkek bir yazarın kadın karakterlerin merkezinde durduğu bir hikaye yazarken beceriksizlik etmesi ya da gerçekçi olamaması vs. Neyse ki ya da ne mutlu ki öyle olmadı ve bu beni epeyce mutlu ediyor.

Romanda önemli toplumsal sorunlara değinip özellikle kadın cinayetlerini, 12 Eylül öncesi dönemi, özelleştirme politikalarını ve sonuçlarını anlatıyorsunuz. Romanda yaşanan olaylara ve parça parça aktarılan mesajlara bir bütünden bakıldığında romanın politik bir roman olduğunu söyleye bilir miyiz?

Biraz beylik bir cevap olacak ama politik olmayan sanat eseri yoktur. Politik olmadığını iddia eden sanatçı, bilerek ya da bilmeyerek bir politik mevziinin içinden üretmektedir. Aksi mümkün değil. Yine de politik konuları ele almanın el yakan tarafları var ve yazar hiç ummadığı bir haneye de düşebilir. Benim amacım politik ya da toplumsal olayların bireylerin hayatındaki doğrudan ya da dolaylı etkilerini anlatabilmekti. Çok kişisel olduğunu düşündüğümüz olayların ya da kararların toplumsal olanla ilişkisini gösterebilmek istedim, umarım becerebilmişimdir.