23 Kasım 2022 09:33

‘Işık, varlığını karanlıklara borçludur’

Resam Hatice Gülmez Nalbant’ın resimlerinde umut hep var. Umut, ışığa açılan bir kapı ya da penceredir ya da geçidin sonundaki aydınlıktır çoğu zaman. Adeta, zamanlar arası yolculuk gibi...

‘Işık, varlığını karanlıklara borçludur’

Görsel: Hatice Gülmez Nalbant'ın resim sergisi afişi

İclâl Erentürk GÜÇSAV

Ressam Hatice Gülmez Nalbant’ın eserlerinde sokakları, meydanları, dış mekanları, geçitleri, kent görünümünü gözlemlemekteyiz. Kent kültüründe, önümüze serilen alanlar, insanlar, tüneller ve daha birçok detay karşımıza çıkmakta. Hatice Gülmez Nalbant resimlerinde, kentte var olan aksaklıkların, köhneliklerin, yoz yansımaların yanı sıra, içinde umudu barındırarak, eski ama, -eskimeyen- kent dokusunun güzelliğini vurgulayan, aydınlık, ferah, ışıklı alanları, birbiriyle kaynaştırmaktadır. Aslında  tam da hayata benzer parçalar bunlar. Yaşamda, hem artının, hem de eksinin olması gibi...

Günümüzde ise, içinde bulunduğumuz kent olgusu, geçmişimizle karşılaştırdığımızda, bizi bize yabancılaştıran bir noktaya doğru evrildiğini ve toplumsal hafızamızın da örselendiğini görmekteyiz.

Yok olan mahalle kültürü, insanların sıcak, içten yardımlaşmaları, komşu olmanın önemi, duyarlılık bilinci; gökyüzüne uzanan gri, betonlaşmış, düz, estetik değerlerin öne çıkmadığı, duygudan uzak, yapılaşmalarla solgun anılara bırakmıştır kendini...

İşte tüm bu gözlemlerin ışığında, Hatice Gülmez Nalbant resimlerini, bu içsel kaygıyla, resimsel diline dönüştürerek; kimi zaman daha stilize ederek, kimi zaman da detayları adeta, makro bir büyüteçle, soyutlaşan alanlara çevirmiştir. Koyu tonların, renkle harmanlanışı, zıt renklerin ahengi, kentle yapılanışa bir gönderme oluşturmaktadır. Boyanın yer yer yoğun, yer yer de seyreltilerek kullanımı da bu zıtlığa, en keyifli yansıma oluşturuyor tuvallerinde…

Kolajın da zaman zaman eşlik ettiği alanlar, rölyefik etkisiyle, kentin dokusuyla, bütünleşiyor kendiliğinden...

Hatice Gülmez Nalbant’ın, “Işık Varlığını Karanlıklara Borçludur” adlı yeni sergisinde, bu temalar hayat bulmaktadır. Onun resimlerinde umut hep var. Umut, ışığa açılan bir kapı ya da penceredir ya da geçidin sonundaki aydınlıktır çoğu zaman. Adeta, zamanlar arası yolculuk gibi...

Mavi ve tonları, filizlenen umutları, sıcak sarı, turuncular, kırmızılar ise, umutların pekişmesini arttıran renkler olarak kullanılmaktadır onun resim dilinde.

Hatta, deseni, renklerle örmesi, resimlerinde yer alan kurgunun önemli bir vurgusudur...

Kuşkusuz, tüm bunları alt alta dizdiğimizde, farkındalıklarıyla sözünü söyleyen resimler olduğunu göreceğiz.

Evrensel'i Takip Et