10 Ekim davasında Ankara Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusu
10 Ekim Katliamı avukatları Yakub Şahin hakkındaki ihbar dosyasını soruşturma dosyasına dahil etmediği ve delilleri kararttığı gerekçesiyle Ankara Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu.
Fotoğraf: Birkan Bulut/Evrensel
10 Ekim Ankara Katliami Davası Avukat Komisyonu 10 Ekim Ankara Katliamı dava dosyası sanığı Yakub Şahin'in katliamdan 10 gün önce bomba malzemesi satın almaya çalıştığına ilişkin Nizip Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihbar dosyasının Ankara Cumhuriyet Savcılığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilmesine rağmen evrakın soruşturma dosyasına dahil etmemesi sebebiyle bilinçli ve kasıtlı olarak delilleri kararttığı gerekçesiyle Ankara Emniyet Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulundu
“DELİLLER KASITLI VE BİLİNÇLİ OLARAK MAHKEMEDEN SAKLANMIŞTIR”
10 Ekim Ankara Katliami Davasi Avukat Komisyonu tarafından hazırlanan suç duyurusunda 10 Ekim katliamıyla ilgili yargılama sürecinde tutuklu sanıklar hakkında 2018 yılında verilen çeşitli mahkumiyet kararlarının bir kısmı kesinleşmiş olduğu, firari sanıklarla ilgili yargılamanın ise halen devam ettiği belirtilerek: “Hatırlanacağı üzere firari sanıklarla ilgili yargılama devam ederken katliamdan tam 4 yıl sonra Ankara katliamı soruşturmasına dair 9 klasör evrakın katliam soruşturması dosyasına konulmadığı ve mahkemeye de sunulmadığı, böylece katliamın nasıl organize edildiğine ve kamu görevlileri tarafından katliam faillerine nasıl yol verildiğine dair çok önemli deliller ve bilgilerin kasıtlı ve bilinçli olarak mahkemeden, müdahil ailelerden ve kamuoyundan saklandığını ortaya çıkarmıştık.
Söz konusu kayıp klasörlerde bulunan evraka göre canlı bombaların Gaziantep’ten Ankara’ya gelişinde onlara escortluk yapan Yakub Şahin, katliamdan 10 gün önce bomba malzemesi olan amonyum nitrat satın almaya çalışmış, gübre satıcısının ihbarı üzerine harekete geçen Nizip Cumhuriyet Savcılığı, kısa bir araştırmadan sonra Nizip’te kendisinden gübre almak isteyen şahıslardan şüphelenen gübre satıcısının 30 Eylül 2015 tarihinde yaptığı ihbar üzerine kısa sürede bomba yapımı için gübre satın almak isteyen Yakub Şahin ile onunla birlikte hareket eden Hüseyin Tunç’u ve olayda kullandıkları araçları tespit etmiştir” denildi.
“ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ DELİLLERİ YOK ETMEYE ÇALIŞMIŞTIR”
Nizip Emniyet Müdürlüğü’nün, 02/10/2015 tarihinde (katliamdan 8 gün önce) kimliğini tespit ettikleri Yakub Şahin’i, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve istihbarat Şube Müdürlüklerine bildirerek, Yakub Şahin hakkında gerekli araştırmanın yapılmasını istediğinin altı çizilen şikayet dilekçesinde şu ifadere yed verildi; “Ancak dosyaya gelen bilgi ve belgelerden anlaşıldığı kadarıyla Gaziantep Emniyet Müdürlüğü bu ihbarla ve Yakub Şahin’le ilgili hiçbir işlem yapmamıştır.
Bununla ilgili o dönemde görevini yerine getirmeyen Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan ve sorumluluğu bulunan Emniyet personeli hakkında tarafımızdan suç duyurusunda bulunulmuştur.
Öte yandan Nizip Cumhuriyet Savcılığı’nın katliamdan 10 gün önce bomba malzemesi satın almaya çalışan Yakub Şahin’le ilgili sadece Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne bilgi vermekle yetinmediği, ayrıca yine aynı dönemde katliamdan hemen sonra Yakub Şahin’in yakalanması üzerine, Yakub Şahin hakkında yaptıkları araştırma konusunda katliam soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcılığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bilgi verdiği anlaşılmıştır.
Ancak katliam soruşturmasını yürüten Ankara Emniyet Müdürlüğü personeli ve Ankara Cumhuriyet Savcıları, Nizip Cumhuriyet Savcılığı’nın Yakub Şahin’le ilgili düzenlediği evrakı soruşturma dosyasına dahil etmemiş ve mahkemeye de sunmayarak, soruşturmayı yanlış yönlendirmişler, bilinçli ve kasıtlı olarak delilleri karartmışlar ve delilleri yok etmeye çalışmışlardır.
“SUÇ DELİLLERİNİ YOK ETME, GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇLARINDAN SORUŞTURMA TALEP EDİYORUZ”
Söz konusu “kayıp klasörler”i saklayan soruşturma savcılarının delilleri gizledikleri ve kararttıklarının anlaşılması üzerine soruşturma savcıları hakkında ilgili merciilere gerekli şikayetler yapıyıp, şikayetlerle ilgili süreçin Anayasa Mahkemesi önünde devam ettiği belirtilen şikayet dilekçesinde “Bu nedenlerle bu defa da o dönemde (2015 yılında) Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bulunan ve bu konuda görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen tüm Emniyet personeli hakkında TCK 281. Maddesinde yer alan “suç delillerini yok etme” ve TCK 257. Maddesinde yer alan “görevi kötüye kullanma” suçlarından gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılmalarının sağlanması için 10 Ekim mitingini düzenleyen kurumlar olan KESK, DİSK, TMMOB ve TTB ile katliamda yakınlarını yitiren bir kısım aileler ve yaralılar adına savcılığa şikayet dilekçemizi sunuyoruz” denildi.
“KATLİAMDA SORUMLU KAMU GÖREVLİLERİN YARGILANMASI İÇİN HUKUKİ MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
Soruşturmanın en başından itibaren, katliamı gerçekleştirenlerin sadece mahkemede yargılananlardan ibaret olmadığı, katliam faillerine yardım eden, yol veren ve görmemezlikten gelen kamu görevlileri sayesinde katillerin rahat şekilde katliamlar gerçekleştirdiklerinin söylendiği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi; “Ancak bir çok somut delil olmasına ve bu deliller üzerinden çok sayıda suç duyurusu yapılmasına rağmen bugüne kadar hiçbir kamu görevlisinin bu katliamdan dolayı henüz yargılanmadığına özellikle dikkat çekmek istiyoruz. Katliamın gerçek faillerinin bulunması ve bu katliamda şu veya bu biçimde sorumluluğu bulunan tüm kamu görevlilerinin yargılanmasının sağlanması için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü hukuki yollara başvurmaya devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.” (HABER MERKEZİ)