24 Kasım 2022 12:35

EMEP'ten 25 Kasım açıklaması: Kriz, yoksulluk ve şiddet üreten bu düzeni yıkalım!

"Bu 25 Kasım’da da her yerde 'Eşit, şiddetsiz, özgür bir yaşam için Türkiye’de ve dünyada kadınlar ayakta' diyerek, 'İş, ekmek, özgürlük' sözümüzle alanlarda olacağız."

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Kadınlar, dünyanın her yerinde şiddete, eşitsizliğe, yoksulluğa ve kadın düşmanı politikalara karşı yarın alanlarda olacak. Emek Partisi (EMEP) Genel Merkezi de 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne dair açıklama yaptı.

Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan imzalı açıklamada krizle birlikte, ekonomik şiddetin sadece hane içinde yaşanan bir şiddet olmadığının bir kere daha ortaya çıktığı vurgulandı. EMEP, açıklamasında, iktidar eliyle yaratılan güvencesizlik, işsizlik ve yoksulluk ortamında kadınların işsiz kalmamak için patronların her türlü baskısına dayanmaya çalıştığını ifade etti.

“Sus diyor iktidar kadınlara, sus ve itaat et! Sadece nikah törenlerinde verilen demeçlerde değil, karanlıkta bırakılan terör eylemleriyle sus diyor! Sürekli korku ortamında yaşatarak, kör terör eylemlerini karanlıkta bırakarak, sokakları ve meydanları yasaklayarak susturmaya çalışıyorlar emekçileri, kadınları” denilen açıklamada, “Yetmiyor, halk her geçen gün daha da yoksullaşırken, gençler uyuşturucu batağına, kadınlar fuhşa itilirken, her gün dört çocuktan biri okula aç giderken Suriye’ye bombalar yağdırılıyor. Yeni kontrolsüz göçlere yol açılıyor, yeni uyuşturucu hatlarının önü açılıyor, kadınların öldürülüp tecavüze maruz bırakıldığı yeni çatışma ortamları yaratılıyor, aç ve kimsesiz kalacak çocuklara sokaklarda yaşamın kapısı açılıyor. Terörle, savaşla, karanlıkla halkın iradesi seçime kadar rehin alınmak isteniyor” ifadeleri kullanıldı.

"AİLE DEDİKLERİ SÖMÜRÜ ÇARKININ DAHA HIZLI DÖNMESİ!"

Erdoğan’ın kadınlara "ailenin lokomotifi" demesinin de hatırlatıldığı açıklamada şunlar kaydedildi:

“Nasıl bir aile bu iktidarın ailesi? Çalışan anne babalar evi geçindirebilmek için vardiya üstüne fazla mesai kovalamaktan ne birbirini ne de çocuklarını görebiliyor. Emekli hayatı yaşaması gereken büyükanne ve büyükbabalar ya işte eve katkı sunmak için çalışıyor ya da 'ücretsiz kreş' işlevi görüyor. Çocuklar bile ailelerine yük olmamak için ekonomi uzmanı kesilmiş, kuru ekmekle okula gidiyor; yerel yönetimler 'Açlık solcuların uydurması' diye okullarda bir öğün ücretsiz nitelikli yemeği çocuklara çok görüyor. Kutsaya kutsaya bitiremedikleri annelik, yetememekten yetiştirememekten kadınların ruhunu kemiriyor. Genç kadınların çoğu okuyamıyor, okumak isteyen barınamıyor, işe giren taciz ve mobbing tehdidi altında çalışıyor. İşte sömürü düzeninin ve onun siyasi iktidarının yarattığı aile! Cinsel yönelimlerin kriminalize ederek, LGBTİ’lere karşı nefreti körükleyip onları hedef göstererek güçlendirmek için anayasa değişikliği yapacakları aile budur. Emekçilerin sırf hayatta kalabilmek için çırpınıp durduğu, birlikte sömürüldüğü, kadınların şiddetin her türlüsünü yaşadığı, çocukların kötü beslendiği, sağlıklı gelişemediği bir aile! Aşksız, sevgisiz, güvensiz… Böyle bir aileyi güçlendirmek istemek sömürü çarkı daha hızlı dönsün demektir. Kadınları, medeni haklarından, üreme haklarından, insanca yaşama hakkından mahrum bırakarak şiddet dolu hanelere hapsetmek demektir. Sömürü ve şiddet kapitalizm makinesinin birbirini döndüren iki çarkıdır.”

"İRAN'DA MÜCADELE YOL GÖSTERİYOR"

Kadına yönelik şiddetle mücadelenin işçi sınıfının kurtuluş mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğunun belirtildiği açıklamada, İran’da kadınların molla rejimine karşı özgürlük mücadelesinin, üniversitelerde gençlik hareketiyle ve en önemlisi en kritik iş kollarında grevlerle birleşmesinin yol gösterici olduğunun altı çizildi.

"İŞ, EKMEK, ÖZGÜRLÜK SÖZÜMÜZLE ALANLARDAYIZ"

Açıklamada şu çağrılar yer aldı:

“Başta işçi kadınları, insanca çalışma koşulları için, işyerinde mobbing, taciz ve her türlü baskıya karşı sendikalarda, sendika içerisinde ayaklarına bağ olan sendikal bürokrasiye karşı mücadelede birleşmeye, tüm kadınları, sürekli kriz, yoksulluk ve şiddet üreten bu sömürü ve baskı düzenini yıkmak ve kadınların eşit ve özgür ortağı olduğu bir halk egemenliğini hep birlikte inşa etmek için mücadele etmeye çağırıyoruz.

Bu 25 Kasım’da da her yerde 'Eşit, şiddetsiz, özgür bir yaşam için Türkiye’de dünyada kadınlar ayakta' diyerek, 'İş, ekmek, özgürlük' sözümüzle alanlarda olacağız.” (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Türkiye ve çevresi 122 yılda, 6 ve üzeri büyüklüğündeki 226 depremle sarsıldı

SONRAKİ HABER

Eğitim Sen’den 24 Kasım açıklaması: Eğitim emekçilerin sorunlarına kalıcı çözüm üretilmeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa