25 Kasım Kadın Platformu Taksim’de 25 Kasım yasağının iptali için dava açtı
25 Kasım Kadın Platformu, Beyoğlu Kaymakamlığının Taksim Tünel’de yapılacak olan 25 Kasım eylemini yasaklama kararına karşı iptal davası açtı.
Fotoğraf: Sevda Karaca/Evrensel
25 Kasım Kadın Platformu İstanbul'da Beyoğlu Kaymakamlığı'nın Taksim'de yapılacak toplantı, gösteri, yürüyüş, eylem yasağı kararının iptali için dava açtı.
Beyoğlu Kaymakamlığı, 25 Kasım Kadın Platformunun çağrısıyla Taksim Tünel’de yapılacak 25 Kasım eylemini yasakladığını açıklamıştı.
Kaymakamlık, bazı sosyal medya hesaplarındaki çağrıyı gerekçe göstererek yaptığı açıklamada “… toplumsal iç barışı tehdit edebileceği, etkinlikleri gerçekleştirecek grup/şahıslar ile vatandaşlarımız arasında sözlü ve fiziksel provokatif amaçlı olayların olabileceği, kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunmasının tehlikeye düşebileceği değerlendirilmektedir” demişti.
Yasak kararının ardından açıklama yayımlayan Platform ise “Müsaade istemiyoruz, şiddetsiz bir hayat istiyoruz!” diyerek 25 Kasım’ın yasaklanamayacağını ve Taksim Tünel’de olacaklarını açıklamıştı.
25 Kasım Kadın Platformu bugün Taksim’deki 25 Kasım eylemi yasağına karşı iptal davası açtı. İstanbul 13. İdare Mahkemesi Başkanı, yasak kararına ilişkin açılan davada kaymakamın savunmasını almak istediğini söyledi.
25 Kasım Kadın Platformu sosyal medyadan yaptığı açıklamada, mahkeme başkanının bu tercihinin kararı vaktinde vermemek için bir uzatma çabası olduğunu söyledi.
"MAHKEME YÜRÜTMEYİ DURDURMAMAK İÇİN BAHANE ARAMAKTADIR"
25 Kasım Kadın Platformu adına davayı takip eden avukatlardan Av. Gülyeter Aktepe ve Av. Tuğba Yılmaz, "Kadınların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemeye ilişkin anayasal haklarını kullanmalarını engellemeyi amaçlayan bu karar, siyasi bir karardır. Söz konusu yasaklama kararı hak ve özgürlüklere müdahale niteliğinde olup tamamen haksız ve hukuka aykırıdır. Temel hak ve hürriyetler idarenin kararlarıyla kısıtlanamaz. Bu sebeple her alanda olduğu gibi hukuki zeminde de mücadelemizi sürdüreceğiz" dediler. Mahkeme Başkanının yürütmeyi durdurma kararını vermeden Kaymakamlığın savunmasını istemesinin hukiki olarak gerekli olmadığını belirten avukatlar, "İdare Mahkemesi bu siyasi yasak kararını durdurmaya cesaret edemediği için hukuken gerekli olmadığı halde savunmayı öne sürmekte ve yürütmeyi durdurmamak için bahane aramaktadır. Bu aşamada idarenin savunmasının alınması zorunlu değildir ve beklemenin tek işlevi süreci uzatmak olacaktır. Bugün eylemden önce verilmediği takdirde yürütmenin durdurulması kararı anlamsız kalacaktır" diye ifade etti. (HABER MERKEZİ)