25 Kasım 2022 15:47
/
Güncelleme: 15:51

İlhan Diken Mezopotamya Halk Sağlığı Günleri-II başladı

Diyarbakır’da düzenlenen "İlhan Diken Mezopotamya Halk Sağlığı Günleri"nin ikincisi başladı. Etkinlik öncesi 25 Kasım’a dair açıklama yapıldı, Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanması protesto edildi.

İlhan Diken Mezopotamya Halk Sağlığı Günleri-II başladı

Fotoğraf: Evrensel

Diyarbakır Tabip Odası, Türk Tabipler Birliği(TTB), ve Toplum ve Hekim dergisi tarafından düzenlenen "İlhan Diken Mezopotamya Halk Sağlığı Günleri"nin ikincisi başladı. Diyarbakır Tabip Odası eski başkanlığını yapan ve 2014 yılında hayatını kaybeden Dr. İlhan Diken anısına düzenlenen etkinliğin bu yılki başlığı "Şiddetin Toplumsal Kökeni ve Sağlıkta Şiddet". Açılış konuşmalarını Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, İlhan Diken'in kardeşi Şeyhmus Diken, TTB Merkez Konsey Üyesi Adalet Çıbak, Toplum ve Hekim Dergisi Hakem Kurulu adına Onur Hamzaoğlu yaptı.

3 gün sürecek programda 6 oturum olacak.

“ŞİDDET YAŞAMIMIZIN HER ALANINDA”

İlhan Diken Mezopotamya Halk Sağlığı Günleri

Fotoğraf: Evrensel

Etkinlik öncesi 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe dair konuşan Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Elif Turan, " Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Şiddet yaşamamızın her alanında ve İstanbul Sözleşmesinden çekildikten sonra da kadına şiddet her geçen gün artıyor. Kadın katliamları  neredeyse bir cins kırımına vardı.Bugün Şebnem hoca da aramızda olacaktı ama kendisi Sincan Cezaevinde. Fiziken aramızda olmasa da duygu ve düşünceleri bizlerle, bizlerin mücadelesinde" dedi.

“ŞEBNEM KORUR FİNANCI HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE TUTUKLANDI”

Ardından Şebnem Korur Fincancı'dan gelen mesajı okumak için sözü TTB Merkez Konsey Üyesi Adalet Çıbak aldı. Çıbak, "Biliyorsunuz bir ay önce Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Başkanımız, hocamız Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı haksız hukuksuz bir şekilde tutuklandı. Türk Tabipler Birliği yetmiş yıldır bu topraklarda sağlığın psikolojik iyilik halinin yanında siyasi ve sosyal iyilik halinin gerçekleştirilmesi için mücadelesini sürdürmüştür. Toplumun, emekçilerin sağlık hakkına ulaşması için yetmiş yıldır mücadelesini sürdürüyor. Hiçbir zaman susmamıştır. TTB susmayacaktır, mücadelesine devam edecektir" dedi.

ŞEBNEM KORUR FİNCANCI’DAN MEKTUP

"Sevgili kız kardeşlerim,

Patriyarkanın saldırılarının giderek arttığı bir dönemden geçiyoruz. Biz hekimler, tüm travmalarda olduğu gibi kadına yönelik şiddette de birincil sorumluluğu olanlarız. Kadına yönelik şiddete yalnızca erkek şiddetini belgelemek ile, yaralara pansuman yapmak ile çözüm olamayacağımızı biliyoruz. İşte tam da bu nedenle pandemiyi fırsata çevirenlere, İstanbul sözleşmesi’ni feshedenlere, kadın sağlığını yok sayan sağlık politikalarına, cezasızlık ödülü dağıtan erkek yargıya karşı ez cümle patriyarkaya karşı mücadele ediyoruz. Bu 25 Kasım’da aranızda olamasam da; biz kadınlar evde, sokakta, işyerlerinde, hücrede…kadınlar için, özgürlüğümüz için hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz."

“ERKEK ŞİDDETİ İLE ARAMIZDAN ALINAN MESLEKTAŞLARIMIZI ANIYORUZ”

Daha sonra TTB Kadın Komisyonu Üyesi ve Diyarbakır Tabipler Birliği Yönetim Kurulu üyesi Rojda Tayfun 25 Kasım'a dair açıklama metnini okudu. Tayfun, " Mirabel Kardeşler'in 1960 yılında faşist Trujillo rejiminin militer güçleri tarafından tecavüz edilerek öldürülmesi nedeniyle 1999 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edilmiştir. 1999’dan beri, her yıl 25 Kasım’da dünyanın her yerinden kadınlar olarak kadınlara yönelik şiddete karşı ses çıkarıyoruz. TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu olarak ise her 25 Kasım’da olduğu gibi bu yıl da  erkek şiddeti ile aramızdan alınan meslektaşımız Dr. Aynur Dağdemir’i cesaretiyle anıyoruz" dedi

“KÖR SAĞLIK HİZMETİNE KARŞI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ”

Kadınların ekonomik krizden ve getirdiği sorunlardan daha fazla etkilendiğini ifade eden Tayfun, "Emek alanında ise pandemi bahanesiyle getirilen güvencesiz çalışma koşulları kadınlara dayatılmaya devam ediliyor. Derinleşen ekonomik kriz ile kadınlar erkeklere oranla daha fazla yoksullaşıyor, işsiz bırakılıyor. Yoksulluğun getirdiği sorunlar ile bakım emeği sırtlarına yüklenmiş olan kadınların kaygıları, yaşam stresleri kat be kat artıyor.

Bu olumsuzlukların sağlık çalışanı kadınları da etkilediğini söyleyen Tayfun, "Biz kadın hekimler ise hem yaşadığımız hak kayıpları hem de kamusal ve özel alanda toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele ederken bir de performans baskısı, esnek çalışma saatleri, güvensiz çalışma ortamları, mobbing, sağlıkta şiddet ile karşı karşıya kalıyoruz. Bizler emeğimize sahip çıkarken, kadın sağlığına kör sağlık hizmeti yapılanmasına karşı mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi.

“SAĞLIKLI BİR TOPLUM İÇİN KADIN MÜCADELESİ ÖNCELİKTİR”

Kadınlar olarak mücadelenin gerekliliğine dikkat çeken Tayfun, "Son olarak TTB Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanması ile topluma göz dağı verilmeye çalışılıyor. Ancak hem dünyada hem de ülkemizde artan bu saldırılara karşı kadın mücadelesi de hız kesmeden devam ediyor. İran’da molla rejimine karşı çıkan kadınların direnişi tüm kadınlara cesaret veriyor. Bizler de sağlıklı bir toplum için kadın mücadelesini birincil görüyoruz. Umut etmek ve direnci büyütmek için çok sebebimiz var" dedi.

Açıklama bittikten sonra "Şebnem Korur Fincancı onurumuzdur, Susmuyor, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz" sloganları atıldı. (Diyarbakır/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et