Reçetedeki her üç ilaçtan biri yok

Kübra KIRIMLI
ANKARA

Yaklaşık iki yıldır ilaç temininde ciddi krizin yaşandığı Türkiye’de eczacılar Şubat ayından yapılacak olan kur güncellemesine kadar sorunun daha da derinleşmesinden endişe duyuyorlar. Uzun yıllar sonra 27 Kasım tarihinde Ankara’da “Büyük Eczacı Mitingi”’nde bir araya gelecek olan eczacılar defalarca dillendirdikleri sorunlara çözüm bulmayı umuyor. Konuya dair konuştuğumuz Eczacı Erdal Kart Pazar günü gerçekleştirilecek mitingin akabinde bir süre daha ilaç krizinin devam edeceğini düşündüğünü ifade edip, “Meslek odalarımızda eğer sorunlarımıza çare sağlanmazsa kepenk kapatmadan söz ediliyor. Hakkaniyetli bir şekilde mesleğimizi icra etmek istiyoruz. Salt günü kurtarmak için düzenlenen ilaç fiyat kararnamesinin altında ezilmek istemiyoruz.” diye konuştu.

“TÜRKİYE MUADİL İLAÇ ÜRETİMİNDE ÇOK İYİ KONUMDA AMA…”

Defalarca yapılan basın açıklamalarının yetkililer tarafından görünmediğinden söz eden Eczacı Erdal Kart, ilaçta yaşanan sorunun çözümünün kendi ilacımızı üretmekten geçtiğinden söz ediyor. Bunu “kendi molekülümüz” diye ifade eden Eczacı Kart, “İşin içinde sanayinin, akademinin ve devletin olması lazım. Salt sanayiye de bırakılamaz bu iş. Devlet desteğinin mutlaka olması lazım” diyor. Kart, Türkiye’nin jenerik yani muadil ilaç üretiminde çok iyi bir konumda olduğunu ifade edip, muadil ilaçlarla ilaçta yaşadığımız krizi aşamadığımızı da sözlerine ekliyor.

MEVSİMSEL HASTALIKLAR ARTIYOR ANTİBİYOTİKLER YOK

Sorunun bugün ortaya çıkmadığını yaklaşık 5 yıl gibi bir süreyi kapsadığını söyleyen Kart, şu an doktorun yazdığı reçetedeki her üç ilaçtan birinin eczanelerde bulunmadığını söylüyor. Vatandaşların eczane eczane dolaşarak ilaçları tek bir yerden temin edebilmek için çaba gösterdiğini ifade eden Kart, eczacılar olarak iletişim gruplarından kurdukları ağ ile ilaçları birbirlerinden temin edebilmeye çalıştıklarını ifade ediyor.

Şu anda piyasada Türkiye’de kullanılan ilaçların yaklaşık yüzde 30’u bulunamıyor. Mevsimsel hastalıkların özellikler de gribin hızla seyir aldığı yönünde uzmanların açıklamaları ortadayken Eczacı Erdal Kart grip, soğuk algınlığı, üst solunum yolu hastalılarında kullanılan çocuk ve yetişkin antibiyotiklerin piyasada bulunmadığını söylüyor. Bunun yanı sıra çeşitli kan, kalp ve tansiyon ilaçlarının da yokluğu söz konusu.

Pazar günü yapılacak olan “Büyük Eczacı Mitingi”’nin sorunlara çare olmaması koşulunda meslek odalarında kepenk kapatmadan söz edildiğini anlatan Eczacı Kart, mitingin akabinde krizin Şubat ayına kadar devam edeceğini tahmin ettiğini söylüyor. Kart, Şubat ayında euro kurunun belirlenmesi neticesinde yeni bir şeyin söylenebileceğini ifade ediyor. Sorunun salt ilaç krizi olmadığını, Türkiyede var olan değersizleştirme politikaları neticesinde eczacılarından bundan payını aldığını sözlerine ekleyen Kart, hakkaniyetle mesleklerini yapmak istediklerini söylüyor.

“GİDERLER TÜİK’E GÖRE DE FAZLA ENAG’A GÖRE DE”

Türkiye’de yaşanan kira-konut krizinin eczacıları da etkilediğini söyleyen Kart, “eczanelerin kiraları uçmuş durumda. Eczacılar yeni gelecek kira sözleşmesinin geleceği günü ve nasıl bir zam geleceğini kara kara düşünüyor.” diyor. “Giderler çok fazla. Giderlere gelen enflasyon oranındaki zam TÜİK’e göre de fazla, ENAG’a göre de fazla” diyen Eczacı Erdal Kart, giderlerini artış göstermemesinden şikayetçi. “Bizim karlılığımız ilaç fiyat kararnamesindeki karlılığımız çok düşük, sürekli enflasyon altında eziliyoruz” diyen Kart, mitingin tüm bu anlattığı sorunları çözmesini bekliyor. Kart, “Gerekirse her sene enflasyon oranında karlılığımızın arttırılması gerektiğini talep ediyoruz.” diyor.

ECZACILAR ANITPARK’TA BİR ARAYA GELECEK

16 Ekim 2022 tarihinde Ankara Tandoğan’da yapılması planlan “Büyük Eczacı Mitingi”; 14 Ekim 2022 tarihinde Bartın’ın Amasra İlçesi’nde TTK’ya ait maden ocağında yaşanan patlama ve can kayıpları sebebiyle 27 Kasım 2022 tarihine ertelendi. Pazar günü bir araya gelecek olan eczacılar ise bu kez adres Anıtpark olacak.

TEİS: GİDEREK BÜYÜYEN BİR İLAÇ YOKLUĞU YAŞIYORUZ!

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) ilaç yokluğunun ülkedeki en büyük sorunlardan bir haline gelmeye başladığını ve ilaç Euro kuru ile TL Euro kuru arasındaki uçurumdan dolayı da birçok ilacın ilkeye gelemediğine dikkat çekerek yazılı basın açıklaması yayımladı.

“ANTİBİYOTİKLER VE HORMON İLAÇLARINDA SIKINTI BÜYÜK”

TEİS Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan’ın konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklama şöyle:

“Özellikle, diyabet, ağrı kesici, antibiyotik, tansiyon, çocuk şurupları, antidepresan, tüp bebek tedavisi, epilepsi gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlarda ciddi anlamda sıkıntı yaşanıyor. Hatta bazı ilaçların eşdeğeri dahi yok. Böyle olunca da hastalar ilaçlarını temin etmekte güçlük çekiyor. Doktorlarına tekrar giderek piyasada mevcut olan ilaçlara göre tedavi protokollerini değiştirmek zorunda kalıyorlar. Günlük olarak depolardan eczanelerimize özellikle çocuk şurupları 1 veya 2 tane geliyor, bunları çocuk hastalara nasıl vereceğimizi şaşırıyoruz.  Nöbetlerimizde ilaçlarını bulamayan vatandaşlar geceleri ilaç aramak için nöbetçi eczanelerimizin önünde hasta kuyrukları oluşturmaktadırlar. Bu sorun uzun yıllardır var ancak, son yıllarda daha da yoğunlaşmasının nedeni döviz kurundaki büyük artıştan kaynaklı oldu”

“EURO KURU 19 TL, İLAÇ EURO KURU 7,86 TL”

Euro kurunun 19 TL’yi aştığını ancak ilaç fiyatlandırmasında kullanılan Euro kurunun 7,86 kaldığının belirtildiği açıklamada, “Bu kur ilaca ulaşmayı zorlaştırıyor. Bu durumdan dolayı birçok ilaç bulunmamaya, ithal edilen ürünler ithal edilmemeye, yeni çıkan, tedaviye yeni verilen ilaçlar da ülkemize getirilememeye başlanıyor. Dolayısıyla hastalarımızın tedavisinin aksamasına, tedavi olamamalarına, hatta doktorların tedaviyi değiştirmek zorunda kalmasına neden oluyor” ifadelerine yer verildi.

İlacın vazgeçilemez, ertelenemez, özel bir ürün olduğunun dile getiridiği açıklama Nurten Saydan, “Yetkililer bir an önce ilaç kurunu güncelleyerek ekonomik gerçeklere uygun hale getirmeleri gerekiyor. İlaç Euro kurunun güncellenmesi tek başına yeterli bir çözüm olmayacağı için, devletin yerli ilaç sanayini desteklemesi hem dışa bağımlılığı azaltacak hem ilaçta fiyat avantajı sağlayacak hem de ilacın bulunabilir olmasını da sağlayacaktır. Tedavi ve ilaç parasının bütçeye vereceği yükün azaltılması ancak yerli ilaç desteklenerek mümkündür. Bu bağlamda eşdeğer ilacı yaygınlaştırmak için de reçetelerde bir önce etken madde yazılımına geçilmelidir. Çünkü hastalığı iyileştiren ilaçların etken maddesidir, ticari ismi değildir” dedi.