Kent yaşamına adapte olmaya çalışan elektrikli araç: e-scooter sorunu nasıl çözülür?

Elektrikli scooterlar… Kullanımı hızla arttı, her yerde görmek mümkün beraberinde ise gelen birçok sorun. Mikromobilite Uzmanı Tanzer Kantık ile sorunları ve çözüm önerilerini konuştuk.

06 Aralık 2022 20:00
Paylaş

 

Metin TAŞKIRAN
Zeliş IRMAK


Sayıları hızla artan ve kullanımı yaygınlaşan elektrikli scooterlar artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Kent hareketliliği içerisinde bir alternatif olan bu ulaşım aracını artık her köşe başında görmek mümkün. Ancak pratik olduğu kadar birçok sorunu ve tartışmayı da beraberinde getirdi.

İBB verilerine göre İstanbul'da şimdilik scooter kiralayan 10 farklı firma var, kentte 36 bin 16 adet araç bulunuyor, şehrin birçok bölgesinde elektrikli scooter bulmak mümkün. Kullanıcılar akıllı telefonlarına indirdikleri uygulamalarla kısa sürede araçları kiralayabiliyor. Genelde yürümek için uzun ancak toplu ulaşım için ise kısa olan mesafelerde tercih ediliyor. Kullanıcılar memnun olsa da herkes için bunu söyleyemeyiz.

Kaldırımlara park edilen scooterlar, akan trafikte yaşanan sorunlar ve ölümler... Peki sorun hayatımıza giren elektrikli scooterlar mı yoksa trafik sistemi zaten sorunlu muydu?

Mikromobilite Uzmanı Tanzer Kantık ile elektrikli scooter sorununu ve çözümlerini konuştuk.

Yaşanan kazalarda meydana gelen ölümlerde gündem olan elektrikli scooterlar en son Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde üniversite sınavına hazırlanan lise son sınıf öğrencileri Mahmut Yağız Balcı (18) ile Ada Kayahan’ın (18) hayatlarını kaybetmeleri sonucu tekrar tartışılmaya başlandı.

“TEMEL MESELE OTOMOBİLLER, TÜM KAZALARDA AŞIRI SÜRATLİLER”

Yaşanan ölümlerin kaynağında scooterların değil Türkiye’deki trafik kültürünün yattığını söyleyen Kantık, “O yüzden burada araca odaklanmaktan çok yol güvenliği meselesine odaklanmak gerekiyor. Yol güvenliği meselesine odaklandığımızda da buradaki temel meselenin otomobiller olduğunu görüyoruz. Yaşanan birçok scooter kazası şehir içinde oluyor ve şehir içi hız ortalamamız 50 km/sa.  Ama yaşanan tüm kazalarda otomobil sürücülerinin aşırı süratli olduğunu görüyoruz. O yüzden burada noktayı doğru yere koymak gerekiyor” diye konuştu.

Ulaşım konusunda asıl meselenin yol güvenliği olduğunu söyleyen Kantık, “En tepede yaya bulunur çünkü en korunmasızıdır. Bu arada hepimiz yayayız, yani insanların otomobil sahibi olması yaya olmadığı anlamına gelmiyor. Burada yol güvenliği dediğimiz şeyi; yaya, bisikletli, elektrikli scooter kullanıcısı, engelliler üzerinden vs. okuyamadığımızdan hem çözümü bulamıyor olacağız hem de ortaya konulan önlemler bu sorunu çözemeyecektir” ifadelerini kullandı.

Scooterların kullanımına ilişkin bazı düzenlemeler mevcut, yollarda kullanılabilecek elektrikli scooterlar en fazla saatte 25 kilometre hızla gidilebiliyor. Kullanım için yaş sınırı ise 15 olarak belirlendi.

Araçların yaya yollarında kullanımı yasak, bisiklet yolu veya şeridinin olduğu yerlerde de taşıt yolundan sürülemiyor.

YÖNETMELİK SORUNLARA ÇARE DEĞİL

Elektrikli scooterlarla ilgili yönetmeliğin Ulaştırma Bakanlığı tarafından bir buçuk yıl önce çıkartıldığını hatırlatan Kantık, bu yönetmeliğin sorunlara çare bulamadığının altını çizdi.

Bakanlığın çıkardığı yönetmelikte flu alanlar yaratıldığını savunan Kantık fikirlerini şöyle anlattı; “Bu sistem serbest dolaşım dediğimiz bir sistem üzerinde yürüyor, istediğiniz yerden alıp istediğiniz yere bırakabiliyorsunuz. Elbette birtakım parka yasak alanlar var fakat bu alanlar bir kanun ile düzenlenmiş değil firmalar tamamen kendi operasyon sınırlarını belirlemek için koyuyorlar.

Bu araçların kent içinde nerelerde parklandırılacağına dair herhangi bir açık bir nokta yok. O yüzden bugün scooterlar ile ilgili gelen şikayetlerin çoğu kaldırımlarda parklanma, yaya yolunun engellenmesi oluyor. Otomobillerin çarpması sonucu gelen ölümlerin varlığı artınca da kamuoyunun dikkatini çekiyor ister istemez. Bu yönetmelik sorunu çözmek yerine sadece lisanslamayı yaptı, sayıları belirledi. Şirketler de başvurdular lisanslarını aldılar. İşin önemli kısmı operasyon konusundaki düzenlemeler.”

Scooter kullanımı ise giderek yaygınlaşıyor, kullananlar yeni ulaşım aracından memnun gözüküyor ama yarattığı sorunlardan şikayet edenlerin sayısı da bir hayli fazla.

Mikromobilite Uzmanı Tanzer Kantık’a bu şikayetlere hak verip vermediğini soruyoruz?

“Bu haliyle hak veriyorum ama bu içinde bulunduğumuz hal ideal bir hal değil hatta aksine bu süreç devam ettiği sürece ve gerekli düzenlemeler yapılmadığı sürece bu sektörde hizmet veren firmaların da aleyhine işliyor. Biz bunu UBER örneğinde de yaşadık. Mutlaka Avrupa'daki örnekler de göz önüne alınarak bu konuda regülasyon yapılması lazım. Bu noktada da Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, tüm Avrupa'nın örnek aldığı bir şehir var o da Paris. Paris bugün scooterları, elektrikli bisikletleri bırakabileceğiniz 8 binden fazla park yerine sahip ve şehir içinde kesinlikle kaldırımlara park edemiyorsunuz bu park alanlarına park ettiğinizde sonlandırma yapabiliyorsunuz. Oradaki firmalar da bu sistemden memnunlar çünkü scooterları şehir içinde rastgele alanlara dağılmıyor.”

“OTOMOBİLİ CAZİP OLMAKTAN ÇIKARMAK GEREK”

Kantık’ın anlattıkları ilk başta kulağa güzel geliyor, ancak yaşanan sorunlar sadece bir scooter düzenlemesiyle çözülebilir mi?

“Paris'te bu bütüncül bir planın sadece bir iki halkasını oluşturuyor. Scooter odağında değil yaya ve bisiklet noktasında yaşanan olumsuzlukların merkezinde de otomobil yatıyor. Şimdi biz kent içinde otomobil hızını düşüremediğimiz sürece, kent içinde otomobil kullanmayı cazip olmaktan çıkaramadığımız sürece ne toplu ulaşımın daha verimli kullanılmasını sağlayabiliriz, ne insanları metroya bindirebiliriz ne vapura ne de bisiklete.

Otomobili cazip olmaktan çıkarmak istiyorsanız şehir içindeki park alanlarını azaltmanız lazım. Bu park alanlarını azalttığınız zaman da ya bunu yayaya kazandırmanız lazım ya da mikromobilite alanlarının oluşturulmasında kullanmanız lazım.”

Peki kullanıcıları sınırlamak bu konuda bir önlem olabilir mi? Sürüş eğitimi verilmesi vs. gibi öneriler gerçekçi mi?

 “Yurtdışında şöyle bir uygulama var. Daha önce hiç deneyimi olmayan biri scooter kullanmak istediğinde o araç antrenman modunda açılıyor yani; bugün kullanılan scooterlar 25 km/sa hıza ulaşabiliyor, antrenman modunda açıldığında araç 8 km/sa hızı aşmıyor. Buradaki amaç şu; belki tecrübeli olabilir ama ilk defa kullanıyor kabul edip onu en azından 1-2 km boyunca 8 km/sa hızda kullanmasını sağlayarak alete alışmasını sağlıyorlar. Bu bir zorunluluk olarak getirilebilir. Yaş kategorisi yapabilirsiniz; 15 yaşında şu kadar yaşa kadar bir abone uygulamayı açtığında 16 km'yi aşmayacak ya da 18-25 yaş açtığında 17'yi aşmayacak gibi sürat sınırlandırmasını da yapabilirsiniz.”

İBB DESTEKLİYOR ANCAK KURALLARA UYMA ÇAĞRISI DA YAPIYOR

Elektirkli scooterların en yaygın kullanıldığı kent ise elbette İstanbul, Büyükşehir Belediyesinin konuya dair belli çalışmaları da bulunuyor. Bu çalışmaları İBB Ulaşım Planlama Müdürü Melda Horoz’a sorduk. Bisikletler ve elektrikli scooterların kısa mesafeli ulaşımda kullanımını kentsel hareketlilik içinde desteklediklerini söyleyen Horoz, “Ancak en önemli konulardan biri kent içinde, kentsel yaşamda yaya ve sürücülerin güvenliği, bu nedenle de aslında hepimizin bilmesi ve alışması gereken kurallar var” diyor. Scooter kullanımıyla ilgili kurallar hakkında bir farkındalık kampanyasıyla başlattıklarını söyleyen Horoz bu kuralları otobüs duraklarına, metro istasyonlarına ve kentte görülebilir noktalara astıklarını ifade etti.

Amaçlarının scooter kullanımında daha bilinçli daha doğru ve güvenli bir kullanımı teşvik etmek olduğunu vurgulayan Horoz, scooterların kent içinde düzensiz park etmesine ilişkin ise henüz yeni başladıkları bir projeden bahsetti; “Bu konuyla ilgili de çözüm arayışlarımız oldu ve belli noktalarda hem bisikletin hem scooterın park edebileceği alanlar planladık. Bu alanlar ilk etapta İstanbul'da 85 noktada hayata geçirilecek. İlk olarak Kadıköy’ü seçtik çünkü scooter kullanımının çok yoğun olduğu bir ilçe, Kadıköy'de böylesi 50 tane alanı uygulamaya geçirmeye başladık sonrasında Şişli'de çalışacağız yaklaşık 35 noktada ve çalışmanın ilerleyen kısımlarında da tüm İstanbul geneline diğer ilçelere yaygınlaşacağız. Bu doğrultuda da aslında sürdürülebilir ulaşım için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” 

ÖNCEKİ HABER

Fedaral Mogul’dan atılan işçi: Ben bu fabrikada sağlığımı kaybettim

SONRAKİ HABER

Kripto para borsası Bitfront kapanıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa