Bahçeli, Kandil'den Kobane'ye kadar kara operasyonu istedi

İktidarın küçük ortağı MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. IKBY'ye ve Suriye'nin kuzeyine kara operasyonu düzenlenmesini isteyen Bahçeli, "Kandil'den Ayn el-Arab'a kadar havadan tahrip karadan da süpürme harekatıyla bölücü terör örgütünün kafası koparılmalıdır" sözlerini sarf etti. Bahçeli, altılı masanın Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem anayasa değişikliği önerisi için ise "zırva" dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar özetle şöyle:

MENBİC, TEL RIFAT VE KOBANE'YE KARA OPERASYONU İSTEDİ

Kara operasyonuna dair konuşan Bahçeli, "Türkiye 2023 yılında terör belasından Allah’ın izniyle kurtulacak, tek bir terörist dahi yakayı kurtaramayacaktır. Sabır ve tahammülümüz kalmamıştır. Sınırlarımızın mücavir bölgelerinde bütün hainler açık hedefimizdir; Menbic, Tel Rıfat ve Ayn el-Arab mıntıkasında canlı terörist bırakılmamalıdır. Alayı birden ekin gibi biçilmeli, silindir gibi ezilmelidir" dedi.

OPERASYONUN NE ZAMAN YAPILACAĞININ TELEVİZYONDA KONUŞULMASININ YASAKLANMASINI TALEP ETTİ 

Operasyonunun ne zaman yapılacağının televizyonlarda konuşulmasının yasaklanmasını isteyen Bahçeli şu sözleri sarf etti:

"Kaç gündür dikkatimizi çekmektedir. Önüne gelen, dili olan, askerliğin temel kurallarından bihaber, askerlik yapıp yapamadıkları dahi belli olmayan ne kadar geveze yorumcu, sözde uzman varsa televizyonlardan Türkiye’nin kara harekatı şu günde olacak, bugünde yapılacak diye konuşmaktadır. Aslında potansiyel maksatları terörle mücadeleyi sabote etmek. Terör örgütünün muhtemel gelişmelerden haberdar olmasını sağlamaktır. Bunlardan bıktık, usandık. Bu edepsiz, bilgisiz, cibilliyetsiz ekran yüzlerinden gerçekten midemiz bulanmaktadır. Türkiye’nin ne zaman ve hangi şartlarda muhtemel kara harekatı yapacağının yetki ve görevi olmayan kişiler tarafından ulu orta dillendirilmesi güvenlik zaafıdır. Buna da muhakkak sınır konulmalıdır."

"KARA OPERASYONU ÖNÜMÜZDEKİ TEMEL GÜNDEMLERDEN BİRİSİ"

"Havadan yapılan operasyonların ateş destek vasıtalarıyla yerden tahkim edilmesi nihayetinde kahraman Türk askerinin makul ve planlanmış bir zamanda karadan intikal ederek bölücü terörü kaynağında vurması, böylelikle güney sınırlarımızın A’dan Z’ye emniyete alınması önümüzdeki temel gündemlerden birisidir."

ULUSLARARASI TEPKİYE KARŞI "KURT KENDİ İŞİNİ KENDİ GÖRÜR" DEDİ

Kara operasyonuna yönelik uluslararası tepkiye de karşı çıkan ve "kulak asılmaması" yönünde konuşan Bahçeli, şu sözleri sarf etti:

"Dost ve müttefik pozu veren ülkelerin teröristlere canlı kalkan olması, mücadelemizi sekteye uğratmamalıdır. Karşımıza kim çıkarsa sonu teröristlerin sonu gibi olmalıdır. Sykes-Picot haritasının paramparça edilmesi vakti gelmiştir. Dayatılan coğrafyaların sorgulanma vakti gelmiştir. Masa başında cetvelle sınır çizen sömürgeci anlayışın açtığı dipsiz kuyuların kapatılması milli varlığımız, milli güvenliğimiz adına bir mecburiyettir. Kandil'den Ayn el-Arab'a kadar havadan tahrip karadan da süpürme harekatıyla bölücü terör örgütünün kafası koparılmalıdır.

Binlerce kilometre uzaktan gelip sınırlarımız dibine konuşlanan ülkelerin terörle mücadelemize karşı çıkması, PKK/YGP'yi korumaya alması, haksızlığın hukuksuzluğun tescilinden başka bir şey değildir. İkili anlaşmalara uymayan, terör örgütünün yuvalandığı alanlardan çıkarılacağını söyleyip sonra da bu sözü yiyip yutan ülkelerden duyacağımız ve öğreneceğimiz bir şey de olamayacaktır. Kurt kendi işini kendi gördüğünden dolayı boynu kalındır. Göbek bağımızı kendimiz kesebilecek yeterlilikteyiz. Yurt içinde ve sınır ötesinde hiçbir terör örgütüne sessiz ve seyirci kalamayız, kalmadık, kalmayacağız."

ALTILI MASANININ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİNE "ZIRVA" DEDİ

Altılı masanın açıkladığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem anayasa değişikliği önerisi için ise "zırva" diyen Bahçeli, şöyle konuştu:

"Önceliğimiz 12 Eylül darbe anayasasında tadilat yapmak değildir. Maksadımız yırtıklara yama dikmek hiç değildir. Zillet ittifakının dün açıkladığı anayasa önerisi ölü doğmuş, deyim yerindeyse dağın fare doğurması bile mümkün olmamıştır. Değişiklik önerileri tamamıyla avunma ve avutmaya dayalı beyhude bir çabadır. 1982 anayasasında çalakalem yaptıkları mevzi değişikliklerini, 150 yıllık anayasa geleneğinde yeni bir sayfa açmanın heyecanı ve gururu olarak takdim etmeleri kelimenin tam manasıyla zırvadır.

Tarihi geriye sarmak, akıntıya karşı kürek çekmek, devletin temellerine dinamit yerleştirmektir. Bölücü ve terör batmış sözde siyasi partilerin kurtarılması hatta aklanması amacıyla, parti kapatılmasını özde hukukun konusu olmaktan çıkarıp yasama organının takdirine bağlayan zillet ittifakının akıl hocası HDP'dir, PKK'dır.

Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanını tek dönemle sınırlayıp sembolik hale getirme önerisi cahilliğin ve milleti tanımayan kadir bilmezliğin bubi tuzağıdır. Zillet ittifakını oluşturan partilere çağrım gelin Cumhur İttifakı'nın yeni anayasa hazırlığı hedefine katılın.

Altılı ganyanın iktidar olacağına sevinmektedirler. Altısını bir araya getirsen bir milletçi hareket yapmaz. Bu anayasa metni Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü yılında yüz maddelik anayasa taslak metnidir. Gelsinler bir de bunu okusunlar. Eğer bunu gördükleri zaman en yakın çöplüğe altısını birden atın. Bir başka anayasa çalışması raporu da yeni anayasa taslağı olarak TASAV yani kurucusu olduğum vakfın eseridir. İşte size 6'ya karşı 2. Bu Cumhur İttifakı demektir.

Bunların bir uykusunu da kaçırayım. 7 yılda bir seçilecekmiş. Bir defa görev yapacakmış. Biz bir dönemi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak tamamladık. İkincisine '23'ünde hazırlanıyoruz. Şimdi soruyorum: Cumhur İttifakı, milletin ittifakıysa iki yetmez üç olsun dersek ne yapacaksınız? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 5'er yıllık 3 dönem olsa da yeni yüzyılın 25 yılını tamamen lider ülkeye doğru hızla götürsek. Bu sistemden geri dönüş yoktur." (HABER MERKEZİ)

ABD: Türkiye'den Amerikalıların hayatını riske atacak bir eylemi görmek istemiyoruz