Toroslar KYK Kız Öğrenci Yurdu'nda kadın öğrenciye “Neden bir erkekle yürüdün” baskısı
Adana'da Toroslar KYK Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan kadın öğrenci "neden bir erkekle yürüdün" baskısı gördüğünü anlattı.
Fotoğraf: Evrensel
24 Kasım Perşembe 2022 akşamı Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Toroslar KYK Kız Öğrenci Yurdu önünde arkadaşıyla vedalaşan kadın öğrenci, erkek öğrenci ile yürüyüp vedalaştığı için yurt girişinde görevli polis memurunun sözlü saldırısına maruz kaldıklarını anlattı.
Öğrenci, bir erkekle yürüdüğü için polis memurunun psikolojik baskısına maruz kaldığını, isminin alınarak yurttan atılabileceği söylenerek baskı altına alınmak istendiğini anlattı.
Adana’dan gazetemiz Evrensel’e ulaşan öğrenci, yurda girmeden bir arkadaşıyla vedalaştığı için yurtta görev tanımı güvenliği sağlamak olan polis memurunun kendilerini ahlaksızlıkla suçlayan tutumunun hedefi olduklarını anlattı. Öğrencinin anlattıklarına göre yurda giriş saati olan 23.00’ten önce yurda girmesine rağmen polis memuru öğrencinin yurda giriş saatini sorgulayıp geç saatte girmemesi gerektiğini söyledi.
HAREMLİK SELAMLIK YOL
Aynı yol üzerinde kurulu kız ve erkek öğrenci yurtlarında erkek ve kadın öğrencilerin yan yana yürümesi dahi güvenliği sağlamakla görevli polis memurları ve özel güvenlik memurlarının müdahalesiyle karşılaşıyor. Öğrencilerin aktardığı bilgiye göre kendilerini yurttan atma hakları olduğu yönünde öğrencileri manipüle eden güvenlik görevlileri öğrencilere “Yurt çevresinde erkek arkadaşlarınızla konuşmayın, oturmayın” diyerek yurt kuralları içerisinde yer almayan keyfi kurallar koyuyor. Ayrıca, erkek ve kadın öğrencilerin yürüdükleri yollar ayrılarak ayrı yoldan yürümeleri isteniyor.
Öğrenci 24 Kasım günü yaşadıklarını şu şekilde anlattı:
“Akşam saatlerinde yakın bir erkek arkadaşımla bizim yurdun hemen yan tarafımızda olan kafeden çıkıp yurdumuza dönüyorduk. Bilindiği gibi kafeden dönerken ilk benim yurduma daha sonrasında erkek yurduna geçiliyor. Benim yurdumun önüne gelince durduk ve vedalaştık. Ancak benim yurdumdaki sivil bir polis memuru arkadaşımı azarlayarak gitmesini söyledi. Bizde kibar bir dille vedalaştığımızı, hemen yan yurtta öğrenci olduğunu ve hemen gideceğini söyledik. Ancak polis memuru tekrardan arkadaşımı azarlayarak aşağılayıcı bir dille uzaklaşmasını söyledi. Arkadaşım gittikten sonra ben yurda geçerken yaptığımın yanlış olduğunu, saatin geç olduğunu söyledi. Üstelik akşam saatleriydi ve yurdun giriş saati 23.00’dan önce bir saatti. Bana erkekleri kast ederek ‘Sen öğrencisin, işin okulla, bunlarla değil’ diye bağırdı. Orada bulunan insanların önünde yaptığımın ahlaksızlık olduğunu ima eden cümleler kurdu. Ben güvenliğin az da olsa beni savunmasını beklerken, polis memuruna dönüp hep bizi uyardığını, bizim yaptığımızın ayıp olduğunu söyledi. Bana uyarı verebileceklerini, yurttan atılabileceğimi, kameralardan izleyeceklerini söyleyerek ismimi aldılar. Ben kendimi savunmaya ve bu kadarına karışamayacaklarına orasının yol olduğunu ve hemen yan tarafta erkek yurdu olduğunu, ister istemez oradan geçilmesi gerektiğini söyledim. Ne söylersem söyleyeyim beni oradaki öğrencilerin yanında azarlamaya devam ettiler. En sonunda ismimi verip yurda geçtim.” (Adana/EVRENSEL)