Hasta yakını doktora saldırdı, doktor kafa travması geçirdi
İzmir'de eşini kadın doktorun muayene etmesini isteyen M.A.K’nin saldırısıyla burnu kırılan kadın doğum asistanı Furkan Balcı’ya geçici hekim raporunda kafa travması teşhisi konuldu.
Fotoğraf: Dilek Omaklılar/Evrensel
İzmir'de eşini kadın doktorun muayene etmesini isteyen M.A.K’nin saldırısıyla burnu kırılan kadın doğum asistanı Furkan Balcı’ya geçici hekim raporunda kafa travması teşhisi konuldu.
Dün Urfa ve Tokat’ta hekimlere yönelik saldırının ardından bir saldırı da İzmir Tepecik Eğitim Kadın Doğum Hastanesinde gerçekleşti. Eşini kadın doktorun muayene etmesini isteyen M.A.K. kadın doğum asistanı Furkan Balcı’ya saldırdı. Darbedilip burnu kırılan Balcı’ya sonrası olay sonrası verilen geçici hekim raporunda kafa travması teşhisi konuldu.
DHA’nın haberine göre, olay, dün saat 14.00 sıralarında, Tepecik Kadın Doğum Hastanesi'nde meydana geldi. Kadın doğum asistanı Furkan Balcı ile eşi A.K.'nin muayenesinde kadın doktor isteyen M.A.K. arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında M.A.K., doktor Balcı'ya yumruk attı. Burnu kırılan Balcı tedaviye alındı. Balcı'ya olaydan sonra düzenlenen adli raporda yaralanmasının basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyeceği, kafa travması olan hastada hayati tehlikenin mevcut olduğu belirtildi.
“YUMRUK ATINCA DENGEMİ KAYBETTİM”
Balcı'nın polisteki ifadesinde ise "Şüphelinin eşinin sırası geldi ve şikayetini dinledim. Muayene edeceğim sırada hasta, 'Ben erkek doktor istemiyorum' diyerek eşinin içeri girmesini istedi. Burasının kadın doğum kliniği olduğunu belirtip, içeri alamayacağımı söyledim. Bunun üzerine muayene olmak istemediğini söyleyip çıktı. Çıktıktan kısa bir süre sonra kapıya sertçe vurulmaya başlayınca dışarı çıktım. Şüpheli, "Kapıya ben vurdum. Karıma ne bakıyorsun?' dedi. Eşinin muayene olmak istemediğini söyledim. Bunu söyledikten sonra beni itti. Üzerime yürüyünce ben de kendimi korumak için onu ittim. Sonrasında yüzüme yumruk attı. Dengemi kaybettim" dediği öğrenildi.
SALDIRGAN TUTUKLANDI
Olayın ardından gözaltına alınan M.A.K., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Adliyedeki işlemleri esnasında fenalaşan şüpheli M.A.K., tedavisinin ardından tekrar adliyeye getirildi. Kendisinin de darbedildiğini ileri süren M.A.K., doktordan şikayetçi oldu.
Şüpheli M.A.K., çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderildi.
SAĞLIK BAKANI "SAĞLIKTA ŞİDDETİN AZALDIĞI DÖNEMDE" DEMİŞTİ
Urfa'daki hekime saldırı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; "Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi'nde dün akşam yaşanan hadise, sağlık kurumlarındaki sözel ve fiziki şiddetin önemli oranlarda azalma gösterdiği bu dönem adına, hepimizi üzdü. Geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Yasanın gücü, bakanlığımızın kararlılığı açıktır." demişti. Bakanın bu sözlerinin ardından Tokat'ta ve İzmir’de sağlıkçılar hasta yakınlarının saldırısına maruz kaldı.
İZMİR SAĞLIK PLATFORMU: ÖLMEK İSTEMİYORUZ, SAĞLIKTA TERÖRE SON VERİLSİN
İzmir Sağlık Platformu, saldırı ile ilgili basın açıklaması yaptı. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi poliklinik binasının önünde yapılan basın açıklamasında, “Sağlıkta şiddet sona ersin", "Sağlıkta şiddete hayır”, "Yaşamak yaşatmak istiyoruz" sloganları atıldı. Açıklamayı ise İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak okudu. Kaynak, "Ölmek İstemiyoruz. Sabahları hastaneye işyerimize giderken, dönüp dönmeyeceğimizi bilmek istiyoruz. Sağlıkta terör bir kamu politikası olarak yerleşmemelidir. Sağlıkta teröre son verilsin" dedi.
"ARTAN SAĞLIK TERÖRÜNÜN NEDENİ SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM POLİTİKALARIDIR"
Yaşanan şiddeti anlatan Kaynak, "Dün burada, hastalarına bakmakta olan bir meslektaşımız, insanlık dışı bir nedenle ve yine insanlık dışı canice bir saldırıya maruz kalmış ve ağır yaralanmıştır. Ey kamu yöneticileri, yaralı hekim arkadaşımıza geçmiş olsun demeyin, üzüldük demeyin, saldırganı kınadık demeyin. Bunların hiçbirinin değeri kalmadı. Önlem alın, saldırganlara arka çıkmayın, sağlık çalışanlarının feryadını duyun. Yıllardır giderek artan sağlık terörünün nedeni sağlıkta dönüşüm politikalarıdır, sağlık sistemini oy kaynağı olarak kullanma çabasıdır. Kışkırtılmış sağlık talebidir ve kamu yönetiminin herkese sağlık yerine hastalık vadetmesidir" diye konuştu.
"YAŞANAN ŞİDDET OLAYI ANAYASAL BİR SUÇTUR"
Kamu yönetiminin hastalara "Biz bu sistemi çalıştıramıyoruz" dediğini ifade eden Kaynak, "Artık insanlar sayı olarak değil şiddete yönelme olarak da kışkırtılmaya başlandı. Bu konuda hükümet ve bir kısım siyasi partiler samimiyetsizdir. Hastanelere ne elektronik ne insan gücü ne de hukuki güvenlik sağlamamakta ısrarlı davranan kamu yöneticileri bu sürecin sorumlusudurlar. Kamu adına hizmet eden hekimleri ve sağlık çalışanlarını korumak için parmağınızı kıpırdatmıyorsunuz. Dünkü suç sadece bir darp ve vahşi yaralama suçu değil aynı zamanda anayasal bir suçtur" dedi.
"SAĞLIKTA TERÖRE SON VERECEĞİZ"
Tüm bu tablo karşısında mücadele vurgusu yapan Kaynak, "Bizler hekimler ve sağlık çalışanları sadece sağlıkta terörü değil bunu bir politika haline getirenleri de tarihin karanlığına mahkum edeceğiz. Bu mücadele sürecektir. Bu mücadele kazanılacaktır. Sağlıkta teröre son vereceğiz. Bir terör olayı daha duymak istemiyoruz" diye konuştu.
İzmir Sağlık Platformunda yer alan kurum temsilcileri de konuşmalar yaparak önlem istediklerini belirtti.
Geçtiğimiz günlerde şiddet gören Ekin Hürel Günay, "Bu bir kısır döngüdür. Sistemde bir kusur var. Beni öldürmeye teşebbüs eden 3 şahıs yakalama ile yargılanıyor. Bu 3 şahıs tutuksuz yargılanmak üzere serbestler. Bundan da cesaret alıyorlar. Umarım son bulur" dedi. (İzmir/EVRENSEL)