BİRTEK-SEN'den kampanya: Ekmeğin için birleş!

Son dönemde büyük işçi kıyımının yaşandığı Antep’te BİRTEK-SEN "Ekmeğin için birleş" kampanyası başlattı. Genel Başkan Mehmet Türkmen “İşçileri patronların insafına bırakan bu düzen değişmeli” dedi.

01 Aralık 2022 14:19
Paylaş

Mesut BAYLAV
Antep

Antep'te Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) işçi kıyımına, kölelik ve sefalet koşullarına karşı “Ekmeğin için birleş” sloganıyla kampanya başlattığını duyurdu.

Sendikadan yapılan açıklamada asgari ücret, vergiler, kıdem tazminatı, işten atmalar, işsizlik fonu ve promosyonlara dair değerlendirmeler yapılırken kampanya boyunca öne çıkarılacak olan talepler de sıralandı. Kampanya aralık ayı sonuna kadar sürecek.

TEKSTİL İŞÇİLERİ "ASGARİ ÜCRET EN AZ 15 BİN TL OLMALI" DİYOR

BİRTEK-SEN Genel Merkezi’nde gerçekleşen açıklamayı Genel Başkan Mehmet Türkmen okudu.

Türkmen, asgari ücret görüşmelerine değinerek “Eğer işçi sınıfı ve sendikalar güçlü bir şekilde sürece müdahil olmazsa, yine sermaye hükümeti ve patronların uygun gördüğü, Türk-İş’in de konu mankeni olarak masada onay verdiği ve bir kez daha milyonlarca işçiyi açlık ve sefalet koşullarında yaşamaya mahkûm eden bir zam oranı belirlenecek. Yüzde 60’ı asgari ücretle çalışan ve tamamına yakınının asgari ücrete gelecek zamdan doğrudan etkileneceği, 15 milyon işçiyi ilgilendiren asgari ücret zammı, yine işçilere rağmen, milyonlarca işçinin taleplerini dikkate almadan belirlenecek” dedi.

İğneden ipliğe her şeye gelen zamların işçilerin belini büktüğünü ifade eden Türkmen, “Asgari ücret, temmuz ayında yapılan zamla 5 bin 500 TL'ye yükseldi ancak kasım ayında açlık sınırı 8 bin 657 TL, yoksulluk sınırı 25 bin 422 TL'ye yükseldi” ifadelerini kullandı.

Türkmen, asgari ücretin en az 15 bin TL olması gerektiğini vurgularken bu talebi 400 tekstil işçisiyle yaptıkları anketin sonucunda belirlediklerini söyledi.

SON 5 AY İÇİNDE 30 BİNE YAKIN İŞÇİ ATILDI

Türkmen, son beş ay içerisinde Gaziantep Başpınar OSB’de 30 bine yakın işçinin işten atıldığını ve işten atmaların son iki aydır tekstil iş kolunda ülke geneline yayılmaya başladığını söyledi.

Tekstil patronlarının, pandemi dönemi boyunca her ay ihracat ve büyüme rekorları kırdığına vurgu yapan Türkmen şöyle devam etti:

“Tarihin en büyük kârlarını elde ettikleri, ihracat ve büyüme rekorları kırdıkları bu dönem boyunca, salgın koşullarını da fırsata çevirerek, pek çok hakkı gasbederek, işçilerin adeta posasını çıkardılar. Her fırsatta işçilere ‘Biz bir aileyiz’, ‘Aynı gemideyiz’, ‘Hep birlikte büyüyeceğiz’ edebiyatı yapan tekstil patronları, kârları biraz düşünce, ilk yaptıkları işçileri topluca kapı önüne koymak oluyor.”

"İŞÇİLERİN TAZMİNATLARI GASBEDİLİYOR"

Türkmen, işten atılan işçilerin büyük çoğunluğunun tazminatları eksik ödenerek ve işsizlik ödeneğinden yararlanamayacak şekilde istifası imzalatılarak atıldığını söyledi:

“Bu duruma itiraz eden işçiler ise bölüm değişikliği, ağır iş verme veya ücretsiz izinle açlığa mahkum etme gibi yöntemlerle mobbinge maruz kalıyor. İşçiye sadece iki seçenek sunuluyor: Ya yıllarca çalışarak hak ettiği ihbar tazminatının tamamının ve kıdem tazminatının önemli bir kısmının gasbedilmesine razı olup patronun verdiğiyle yetinmek ya da bu dayatmayı kabul etmeyip beş parasız işten atılmak ve yıllarca mahkeme kapılarında sürünmek. İşçiler bu koşullarda beş parasız bir şekilde işsiz kalmayı göze alamadığı için, patronlar da işçilerin bu çaresizliğini bir fırsata dönüştürerek, işçilerin üç kuruş tazminatına da göz dikiyorlar.”

"İŞTEN ATMALAR GERÇEK ANLAMDA YASAKLANSIN"

İşçileri patronların insafına bırakan bu düzenin değişmesi gerektiğini dile getiren Türkmen, "Haksız yere işten atmalar gerçek anlamda yasaklanmalıdır. İşten atılmalarda işçinin aylarca yıllarca mahkemede kapılarında sürünmesine son verecek şekilde yasal düzenlemeler yapılmalı, ne gerekçeyle olursa olsun bütün işten atmalarda kıdem tazminatını aynı gün ödeme zorunluluğu getirilmeli ve işten atılmalarda haklı olduğunu kanıtlama, yargı sürecinin ekonomik ve sosyal yükünü göze alma sorumluluğu işverene yüklenmelidir” dedi.

Türkmen, işsizlik fonunun son yıllarda ciddi açıklar vermeye başladığını söyledi. Türkmen, “İŞKUR’a kayıtlı 3,5 milyon işsizin ancak yüzde 12’si işsizlik ödeneği alabiliyor. Toplam işsiz sayısının en az 7,5 milyon olduğunu düşündüğümüzde, işsizlerin ancak yüzde 5’i işsizlik ödeneği alabiliyor. Hazineden, ülkenin ve halkın kaynaklarından aktarılan kaynaklar yetmezmiş gibi, işsizlerin yüzde 95’ine ödenmeyen işsizlik fonu, işçilere ve işsizlere ait olan işsizlik fonu dahi patronlara aktarılmaktadır. İşsizlik fonunun yağmalatılmasına son verilmeli, işsizlik fonu sadece işsizler için kullanılmalı ve bütün işsizlerin iş bulana kadar işsizlik ödeneği almaları sağlanmalıdır” dedi.

BİRTEK-SEN’DEN 4 ACİL TALEP

BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, kampanyadaki acil 4 talebi sıralarken, işçileri bu talepler etrafında birleşmeye çağırdı:

  • Açlık sınırının altında, yoksulluk sınırının en dibinde ücretlerle, sefalet içinde yaşamayı kabul etmiyoruz! Asgari ücret en az 15 bin TL olmalıdır! Ailede başka çalışan yoksa ayrıca geçim yardımı yapılmalı, ailenin toplam gelirinin yoksulluk sınırının altında kalmaması sağlanmalıdır. Yoksulluk sınırı altındaki ücretlerden vergi alınmamalıdır!
  • İşten atılan işçilerin yüzde 80'i kıdem ve ihbar tazminatı gasbedilerek, şaibeli bir şekilde atılıyor. Kıdem tazminatı güvence altına alınmalıdır! Hangi gerekçeyle olursa olsun, işten atılan her işçiye aynı gün içinde kıdem tazminatı ödenmesi zorunlu hale gelmelidir! Haksız yere işten atmalar gerçek anlamda yasaklanmalıdır!
  • İşçilerin yüzde 95’i işsizlik fonundan yararlanamıyor. İşçi ve işsizlere ait olan fon patronlara aktarılıyor. İşsizlik fonunun patronlara aktarılmasına son verilmelidir! Bütün işsizlere iş bulana kadar işsizlik ödeneği verilmelidir!
  • İş yerinde işçilerin emeğini ve haklarını gasp eden patronlar, işçi maaşları üzerinden işçilerin hakkı olan banka promosyonlarını da gasbediliyor. Banka promosyonları işçilerin hakkıdır! İşçilere verilmelidir! Bankalarla yapılan promosyon anlaşmalarına işçilerin seçtiği işçi temsilcileri de katılarak, söz ve yetki sahibi olmalıdır. 

 

ÖNCEKİ HABER

SES, Adana’da düşük promosyon teklifine tepki gösterdi

SONRAKİ HABER

“Çeşme rant projesine ilişkin yürütülen bütün çalışmalar acilen durdurulmalıdır”

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa