Ödül gibi: Gazeteci Beyza Kural’ı darbeden polislere 10 taksitle 6 bin lira "ceza" verildi
Gazeteci Beyza Kural’ı ters kelepçeleyip darbeden 3 polise 10 taksitle 6 bin TL para "cezası" verildi.
İLGİLİ HABERLER
Savcı, gazeteci Beyza Kural’ı gözaltına alan polisler için ceza istedi
Gazeteci Beyza Kural'a yönelik polis şiddetine AYM’den ihlal kararı
Polis, gazeteciyi tehdit etti: Hiçbir şey eskisi gibi değil artık, size öğreteceğiz
Muhabire ters kelepçeye takipsizlik kararı!
Polisin tehdit ettiği Bianet muhabiri Beyza Kural: Gazetecilerin bir arada olması önemli
Gazeteci Beyza Kural’ı 2015 yılındaki YÖK protestoları eyleminde ters kelepçeyle gözaltına alıp darbeden 3 polise 10 taksitle 6 bin TL para "cezası" verildi.
İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde 6 Kasım 2015’te, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kuruluşunun yıl dönümü nedeniyle yapılan protestoyu takip ettiği sırada Bianet muhabiri Beyza Kural’ı ters kelepçe ile gözaltına almaya çalışan üç polis hakkında açılan ve 7 yıldır süren davanın karar duruşması, Çağlayan'da bulunan İstanbul 35'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Duruşmaya sanık olarak yargılanan polisler katılmadı, yalnızca polis Y.Ş.’nin avukatı Burak Turan hazır bulundu. Kural ve avukatı Meriç Eyüboğlu da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada ilk olarak söz alan polis Y.Ş.’nin avukatı Turan, polisin Kural’a basın kartını sorduğunu ancak Kuran'ın göstermediğini iddia etti. Avukat Turan, polislerin “bir hataya düşürüldüğünü” söyleyerek işkenceyi meşrulaştırmaya çalıştı.
Daha sonra söz alan Kural’ın avukatı Meriç Eyüboğlu ise kötü muamele suçlarının yasaya göre soruşturma iznine tabi olmadığını, bunun İstanbul İdare Mahkemesi kararlarıyla da sabit olduğunu ifade etti.
Öte yandan basın kartının eylem boyunca Kural’ın boynunda olduğunu dile getiren Eyüboğlu, dosyaya sunulan görüntülerde de polisin Kural’ın gazeteci olduğunun farkında olduğunun görüldüğünü belirtti.
KURAL: ŞİDDET YAYGIN HALE GELDİ
Söz alan gazeteci Kural’da, yaşadıklarının münferit olmadığını vurgulayarak polis şiddetinin yaygın hale geldiğini aktardı. Kural, “Ne yazık ki her geçen gün yeni örnekler yaşanıyor. Gazeteciler olarak birbirimizin karşılaştığı şiddete tanık oluyoruz. Bu davayı önemsiyorum. Nedeni benim davacı olmam değil, çıkacak kararın tam kapının önünde devam eden bu şiddet döngüsüne yapabileceği etki. Cezasızlığa karşı alınacak karar bu döngüyü kırmada bir adım olur” dedi.
3 POLİSE PARA "CEZASI"
Daha sonra kararını açıklayan mahkeme, sanık polislerden N.D.'ye “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçundan 6 bin TL adli para cezası verdi. Bu cezanın da 10 taksitle ödenmesine hükmederek cezayı erteledi.
Diğer sanık polislerden K.A. ve Y.Ş.'ye de aynı suçtan 10 taksitle ödenecek 6 bin TL adli para cezası veren mahkeme, bu polislere daha önce de başka bir dosyadan ceza verilmesinden dolayı cezayı ertelemedi.
NE OLMUŞTU?
Beyza Kural, Bianet muhabiri olduğu 6 Kasım 2015’te üniversite öğrencilerinin YÖK protestosunu haberleştirmek üzere İstanbul Üniversitesi önündeydi.
Kural, öğrencilere yönelik polis şiddetini kayda aldığı sırada sivil giyimli polislerce alandan zorla uzaklaştırıldı. Basın kartını gösteren Kural’a bir sivil polis “Sana bir şey söyleyeyim bak, hiçbir şey eskisi gibi değil artık, bunu öğreteceğiz size” dedi.
MLSA’da yer alan habere göre; kamerasını kaldıran Kural, ters kelepçe takılarak gözaltı aracına götürüldü ve daha sonra alandaki meslektaşlarının müdahalesiyle serbest bırakıldı. Tüm süreç Kural’ın kamerası ile kayda alındı.
Kural’ın avukatı Meriç Eyüboğlu aracılığıyla suç duyurusunda bulunmasının ardından polisler hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi.
Kural bu karar üzerine, 2016 yılında avukatı aracılığıyla AYM'ye bireysel başvuruda bulundu. Basın ve ifade özgürlüğü ile insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine karar veren AYM, polisler hakkında yeniden soruşturma yapılmasına hükmetti.
Üç polis hakkında “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçlamasıyla dava açıldı.
Son duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, sanık polislerin kamu görevinin sağladığı nüfusu kullanarak üzerlerine atılı suçu işlediklerinin sabit olduğunu belirterek ‘iş ve çalışma hürriyetini ihlalden’ cezalandırılmalarını talep etmişti. (MEDYA SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et