İşçi ve emekçilerin talepleri Emek ve Özgürlük İttifakı'nda: Değiştireceğiz!

"Değiştireceğiz! Emekçiler haklarını kazanacak" diyen Emek ve Özgürlük İttifakı, İstanbul'da işçi ve emekçilerle toplantı düzenledi.

04 Aralık 2022 15:05
Son Güncellenme Tarihi: 04 Aralık 2022 18:18
Paylaş

Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu'ndan (SMF) oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı, emek ve halk buluşmalarını sürdürüyor.

Dün İzmir'de düzenlenen buluşmanın ardından bugün Okmeydanı Labella Premium Salonu'nda işçi ve emekçilerin katımıyla toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, işçilerin ve emekçilerin taleplerinin, ittifakın programında yer aldığına dikkat çekilerek, işçi ve emekçilere ittifakla birlikte mücadele etme çağrısı yapıldı.

“Değiştireceğiz” şiarıyla emekçilerin sorunlarını ve çözümlerini konuşmak için yapılan toplantıya EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP Sözcüsü Ebru Günay, SMF Sözcüsü Barış Kayaoğlu, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Pelin Kahiloğulları da katıldı. İstanbul’da farklı iş kollarından birçok işçi ve emekçi de toplantıda yer aldı.

"OTURUN SEÇİMLERİ BEKLEYİN DEMİYORUZ"

Açılış konuşmasını TİP Parti Meclisi ve Emek Bürosu Üyesi Hakan Koçak yaptı.

Koçak, 4 Aralık'ın Madenciler Günü olduğunu belirterek, Amasra’da yaşamını yitiren işçileri andı. Türkiye verilerinde, sürekli sermaye lehine bir artışın gözlendiğine dikkat çeken Koçak, “Pastada emeğin payı düşüyor” dedi.

Emek ve Özgürlük İttifakı'nın masa başında değil mücadele alanlarında kurulduğunu belirten Koçak, ittifakın programının emekten yana olduğunu vurguladı. Sermayeye karşı emekçiler lehine bir bütçe anlayışına sahip olduklarını belirterek, “Zenginden almak, yoksula vermek gibi perspektif ile, bunu da emekçilerin mücadelesini dayanak yapıyoruz” dedi.

Koçak, “Size oturun seçimleri bekleyin demiyoruz. İşçilerin ve emekçilerin mücadelelerini birleştirmek ve güçlendirmek istiyoruz. Elbette oyunuzu istiyoruz ama ondan önce, mücadeleye çağırıyor ve özne kılmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

"BU KARANLIK İKTİDARI KAZA KAZA SÖKÜP AYDINLIĞA ÇIKACAĞIZ"

EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, ülkenin içinde bulunduğu durumu işaret ederek, “Bıçak kemiğine dayandı. 450 milyar dolar borç var. Kim aldıysa, kim yediyse o ödeyecek” dedi.

İttifak olarak, kamulaştırma politikalarını hayata geçireceklerini anlatan Öztürk, “Kimsenin yanına kâr kalmayacak. Bu yoksulluğu silip atmak için bunu yapmak zorundayız” dedi.

Ülkede despotik bir iktidar olduğunu belirten Öztürk, bu iktidarı Türkiye işçi sınıfı ve halkların değiştireceğini ifade ederek, “Bu karanlık iktidarı kaza kaza söküp aydınlığa çıkacağız” dedi. Öztürk, iktidar karşısında gerçek alternatifin Emek ve Özgürlük İttifakı olduğunun altını çizdi.

"BİR TANESİ DESPOTİK REJİMİN İTTİFAKI, DİĞERİ DERVİŞ'İN IMF PATENTLİ İTTİFAKI"

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de engelliler ve madenciler gününü hatırlatarak, “Sadece acılarını paylaşmıyoruz. Kardeşlerimizle her yerde bu ittifakı kuracağız. Amasra’da, Zonguldak’ta kuracağız. Geliyoruz” dedi.

Akdeniz, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın ilan edildiği 24 Eylül'deki deklarasyonu işaret ederek, “İttifak yeni kuruldu, büyüterek geliyoruz dedik. Engelli işçilerle Türkiye işçi sınıfının bir parçası olan kardeşlerimizle, madencilerle her yerde bu ittifakı kuracağız” diye konuştu.

“Tek adam iktidarını biliyoruz. Bu sarayın ittifakıdır. Bu holdinglerin ittifakıdır, patronların ittifakıdır. Tekellerin ittifakıdır, çetelerin ittifakıdır” diyen Akdeniz “Bu ittifakı dağıtacağız. Yıkılacak bu ittifak, Emekli ve Özgürlük İttifakı geliyor” dedi.

CHP’nin dün yapılan vizyon tanıtımı ve öncesinde altılı masanın açıkladığı anayasa değişikliği önerisini de hatırlatan Akdeniz, “Ne görüyoruz arkadaşlar burada? Londra'ya gittim. Liverpool'a gittim. Liverpool liman işçilerinin greviyle dayanışmak için gittim. Emek ve Özgürlük İttifakı'nın dayanışmasını götürdüm. Türkiye işçi sınıfının enternasyonal dayanışmasını götürdüm. Diğerlerine ne yapıyor? Tefecilerin yollarında dolaşıyorlar, ‘Temiz para buldum’ diyorlar. Amerika'da CEO'ların temsilcilerini getirip yeni Kemal Derviş programları dayatıyorlar. Bir tanesi despotik rejimin ittifakı, diğeri 2002’de AKP’nin devraldığı Kemal Derviş'in IMF patentli yeni ittifakı. İkisine de bizim kapımızda yer yok. Biz kendi ittifakımızı yaratacağız, onunla geliyoruz” diye konuştu.

"TANI BUNLARI, TANI DA BÜYÜ"

CHP’nin vizyon toplantısına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun altılı masa liderlerine yönelik kullandığı ifadeleri eleştiren Akdeniz şunları söyledi:

“Sizin mert dediğiniz savaş tezkerelerine el kaldıranlar, sizin mert dediğiniz Kürt deyince önce savaş borusunu çalanlar. Neyin ittifakın söz ediyorsunuz?

Davutoğlu'nu gösteriyor, diyor ki, tereddüt etmediklerimizden. Yahu sizin ittifak kurarken tereddüt etmediğiniz o zat, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı'yla ilgili ne dedi? 'Bir konuşursam milletin içine çıkamazlar' demedi mi? Kimler öldü Ankara Gar Katliamı'nda? BTS üyesi demir yolu emekçileri öldü. KESK üyesi kamu emekçileri öldü, işçinin, emekçinin kanı döküldü. Ne ittifakından söz ediyorsunuz?

Babacan için diyor ki, aynen okuyorum 'Uygulama becerisini tüm dünya biliyor' diyor. Neyin uygulama becerisi bu? Türkiye'de AKP’li yıllarda 200 bin işçinin grevi yasaklandı. O grev yasaklarının altında Bakanlar Kurulunun imzası var. O ıslak imzalar hâlâ orada duruyor. Açın bakın. Davutoğlu’nun imzası var, Babacan'ın imzası var.

Bunların mücadelesini bütün dünya biliyor. Biz bunların ne olduğunu Türkiye işçi sınıfı olarak biliyoruz. Değerli arkadaşlar, reddediyoruz onların programını.

Ve 'bilge' diyor. 'Bilge' dediği Karamollaoğlu. İstanbul Sözleşmesi'ne hayır diyen, fabrikalarda, iş yerlerinde tacize, tecavüze her türlü baskıya uğrayan kadın işçilere, şiddete, kadın ölümlerine seyirci kalan bir lidere bilge diyor.

Biz kendi ittifakımızla geliyoruz ve Ahmet Arif'in şu değerli dizeleriyle onlara cevap veriyoruz: 'Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır. Tanı bunları, tanı da büyü.'”

"SENDİKAL BÜROKRASİYİ DE PARÇALAYACAĞIZ"

Akdeniz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz Emek ve Özgürlük İttifakı olarak diyoruz ki işçi sınıfının üretimden gelen gücünü de kullandığı bir halk ittifakı. Düzen muhalefetine hayır diyoruz. Sendika bürokrasisine hayır diyoruz. Bakın 2023 bütçesi görüşülüyor. Vekillerimiz orada mücadele ediyor ama sendikalardan tık yok. Meydanlara inen yok. O kanalı biz açacağız. Sendikal bürokrasiyi de biz parçalayacağız arkadaşlar. Bunu herkes görecek. Biz iki burjuva ittifaktan farklı olarak işçi sınıfının, sınıf bilinciyle bağımsız bir güç olarak, demokrasi güçlerinin birliğini sağlayarak ortaya çıkmasını sağlayacağız. İşçilere lazım olan özgüvendir. O özgüvenin kanallarını bizler açacağız. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla her milletten işçilerin birliğini sağlayacağız. Yerli ve göçmen emekçilerin birliğini sağlayacağız. Bunu mutlaka başaracağız.”

"SAVAŞ POLİTİKALARINA SON VERECEĞİZ"

İşçilerin ve emekçilerin ekmeğinin küçüldüğü ülkede huzur olmayacağını belirten Akdeniz, “İşçi, emekçi 16 saat çalışırsa, ülke 5 bin 500 lirayla asgari ücretliler ülkesi olursa bu ülkede huzur mu olur? Huzur olmayınca ne olur? Baskı olur, şiddet olur, provokasyonlar olur. Kanlı terör eylemleri olur, sınır ötesi harekatlar olur, savaş bütçeleri olur. Silahlanma olur. İşçi sınıfı ve emekçiler, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın önderliğinde bu savaş politikalarına da son vereceğiz. Bunu hep birlikte durduracağız arkadaşlar. Barış mücadelesini hep birlikte yükselteceğiz” diye konuştu. 

"15 OCAK'TA BÜYÜK İSTANBUL MİTİNGİ İLE GELİYORUZ"

Toplantı sonrasında yapılması gerekenlere işaret eden Akdeniz, “24 Eylül'de dekorasyonumuzu açıkladık. Dün İzmir'de, bugün İstanbul'da emek buluşmasında, 11 Aralık'ta Adana buluşmasında, bütün işçilere çağrım şudur: Şimdi bunu fabrikalara götürme zamanıdır. Fabrikalarda, iş yerlerinde, hastanelerde, okullarda bu deklarasyonun etrafında emekçileri birleştirmek sizin işiniz değerli işçi kardeşlerim. 15 Ocak'ta Büyük İstanbul Mitingi ile geliyoruz. Sendikaları yanımıza alarak geliyoruz, emekçileri yanımıza alarak geliyoruz. O zaman göreceğiz el mi yaman bey mi yaman. İşçi sınıfı geliyor, halk geliyor, Emek ve Özgürlük geliyor" dedi.

"BU ÜLKEDE İKİ SEÇENEĞİN OLMADIĞINI FARK ETTİK"

ETF işçisi Gülşen Balta, gasbedilmek istenen hakları için 79 gün direndiklerini belirterek, “Eşitsizliğin ne olduğunu yaşadık. O süreçte Emek ve Özgürlük İttifakı yanımızdaydı. Bu ülkede iki seçeneğin olmadığını fark ettik” dedi.

Atık kâğıt işçisi Mesut Aygün, iktidarın politikalarını işaret ederek, “Çöpten aldığımız ekmeğimizi elimizden almaya çalıştılar. Biz insanca yaşayabileceğimiz bir ülke istiyoruz. Geleceğimizi, onu çalanlardan almanın zamanı geldi” dedi.  

"OMUZ OMUZA MÜCADELE EDEREK YOL ALACAĞIZ"

HDP Sözcüsü Ebru Günay, Soma’dan Amasra’da yaşamlarını yitiren işçileri andı. İktidarın savaş politikalarını işaret eden Günay şunları söyledi:

“Bizler, Emek ve Özgürlük İttifakı ile AKP'nin tek adam rejimine, otoriter ve faşizan uygulamalarına karşı yola çıktık. Omuz omuza birlikte mücadele ederek yol alacağız. Emek ve Özgürlük İttifakı kadınların, gençlerin, Alevilerin, Kürtlerin ve derdi demokrasi olanların sesi, özgürlüğü ve emek mücadelesi olmaya devam edecek. Türkiye toplumu, kadınlar ve gençler, iktidarların bize dayattığı iki kutuplu siyasete mahkum ve mecbur değildir. Emek ve Özgürlük İttifakı yol alıyor, halklara yönelik emek sömürüsünün olmadığı bir dünyanın mümkün olduğunu gösterecek. AKP’nin savaş, kırım ve ölüm politikası da en çok işçi ve emek alanında kendisini gösteriyor. Katliam gibi iş kazaları aslında bir işçi kırım politikasıdır. Bizler bu politikaya karşı alanlarda işçi yoldaşlarımızla, sendikalarla, emek örgütleriyle mücadele edeceğiz. Emek sömürüsüne hep birlikte dur diyeceğiz.” 

"BİRLEŞMEYE DAVET EDİYORUZ"

SMF Sözcüsü Barış Kayaoğlu da AKP-MHP iktidarının politikalarının yaratığı tahribata dikkat çekerek, “Emekten, özgürlükten yana olanlar, özgür bir dünya yaratabiliriz. Gerçekleşmiş halk devrimleri, işçilerin ve emekçilerin birleştiği bir zeminde başarıya ulaşmıştır. Birleşmek şart. Dünyanın bütün işçilerini birleşmeye davet ediyoruz. Bu iktidarı göndermeliyiz. Gasbedilen hakları almalıyız. Savaş siyasetine son vermeliyiz” dedi.

"DOYMAYANLARA KARŞI İTTİFAK KURDUK"

TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, ittifakın neden İstanbul’da emekçilerle bir araya geldiğini şöyle açıkladı:

“İttifakın adına koca koca harflerle neden emek dediysek tam o yüzden yaptık bu etkinliği. Her yerde duyuyorsunuz değil mi, hangimiz çıksa kürsüye, kim bir mikrofon bulsa, televizyonda orada burada ‘Ekonomi çok kötü, yoksulluk çok fazla, fiyatlar çok arttı, faturaları ödeyemiyoruz, eğitim bitti, sağlık bitti’ vs. anlatıyor. Bu salondakiler de biliyor bunları ama şunu soruyorum ben artık kendime ekseriyetle: Kimler için böyle oldu? Tam olarak kimler için hayat böyle? Mesela büyük şirketler, onların sahipleri, bankalar, onlar hiç fakirleşmediler. Onlara herhangi bir fiyat yükseltmesi falan da uygulanmadı, hayatlarının en kârlı dönemlerini geçiriyor onlar.”

Kadıgil, “Yokluktan okuyamayan, okusa iş bulamayan, bulsa aldığı maaşla evini geçindiremeyen insanlar için kurduk bu ittifakı ve aynı gemideyiz masallarını bize anlatırken gemiyi yiyip yine de doymayan o ahlaksızlardan hesap sormak için kurduk bu ittifakı” dedi.

TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Pelin Kahiloğulları, “Bu salon havza havza, fabrika fabrika sermayeye karşı örgütlenenlerin salonudur” dedi. İktidara karşın işçilerin ve emekçilerin örgütlü mücadelesinin gerekliğine vurgu yaptı. 

İŞÇİ VE EMEKÇİLER SORUNLARINI ANLATTI

İnşaat işçisi Nihat Demir, iş kollarında yaşadıkları sorunlardan söz etti.

Sağlık emekçisi Fadime Kavak ise sağlık hakkından ve sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlar ile taleplerden söz ederek, mücadelenin önemine vurgu yaptı.

Kanun hükmünde kararname (KHK) ile işinden atılan Ömer Bilal Karakaya, yaşanan hak gasblarına ve keyfi uygulamalara değindi.

Turizm işçisi Elif Baysal, market işçisi Murat Sarıboğa, metal işçisi Erdinç Mehmetoğlu, motokurye Mehmet Timurtaş, Sarkuysan işçisi Hüseyin Tolu ve tersane işçisi Serkan Tan, kendi iş kollarına dair yaşanan sorunları dile getirdi.

Konuşan işçiler örgütlü mücadelenin önemine de vurgu yaptılar.

Toplantının kapanış konuşmasını yapan Birleşik Metal-İş (BMİS) TİS Uzmanı İrfan Kaygısız, işçilerin ve emekçilerin sorunlarına işaret ederek, Emek ve Özgürlük İttifakı etrafında mücadele etmeleri gerektiğine dikkat çekti. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Evrensel okurları, Eskişehir'de dayanışma kahvaltısı düzenledi

SONRAKİ HABER

Motorine yarın gece indirim yapılması bekleniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa