05 Aralık 2022 04:54

KHK ile kadroya geçirilen Sağlık-İş üyesi işçiler: Emekli maaşı nasıl yetsin?

Sağlık-İş üyesi işçiler, istekleri dışında zorunlu emeklilik dayatmasına karşı seslerini duyurmaya çalışıyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Dilek OMAKLILAR
İzmir

696 sayılı KHK ile yapılan düzenlemeyle 2018 yılında kadroya geçirilen Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) üyesi işçiler, istekleri dışında zorunlu emeklilik dayatmasına karşı seslerini duyurmaya çalışıyor.

KHK ile kadroya geçirilen işçilerin emeklilik şartları da 696 sayılı KHK’nin 127’nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 23’üncü maddeye göre emekli aylığı almayı hak ettikleri gün şeklinde düzenlenmişti. EYT yasası çıkmadan önce önleyici bir düzenleme yapılmasını talep eden Sağlık-İş üyesi işçiler, zorunlu emekliliğe EYT planlaması içerisinde çözüm bulunmadığı takdirde, aynı zamanda istihdam ve personel yetersizliği sorununun da yaşanacağını belirtti. Öte yandan işçiler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in de açıklamalarının muğlak olduğunu ekledi.

Sağlık Bakanlığına bağlı çalışan bir kadın işçi, “Zorunlu emeklilik olayı bizleri çok zorluyor. Bir işçi normalde yaş süresi olmaksızın ölünceye kadar çalışabilir ama KHK’nin hükmüyle beraber prim günü ve yılı dolduğunda zorla emekli ediliyor. İşin kötü tarafı maaşları da çok düşük. Ben emekli edilirsem maaşım 4 bin 200 lira civarına denk geliyor. O yüzden biz bu hükmün 696 sayılı KHK’den EYT çıkmadan önce kaldırılmasını istiyoruz” dedi.

"BAKANIN AÇIKLAMASI NET DEĞİL"

Sadece Sağlık Bakanlığı ve Aile Bakanlığında yaklaşık 40 bin işçinin çalıştığını hatırlatan işçi, “Bunca insan zorunlu emeklilik dolayısıyla mağdur olacak. Bir an önce bu hükmün kaldırılmasını istiyoruz. Ayrıca net olarak çizgilerinin belirtilmesini istiyoruz. Bakan açıklama yaptı, konuşması çok muğlaktı. Biz ne olduğunu anlamadık zaten, bir yerde yasal haklarını kullanıp sonuna kadar çalışabilirler diyor, başka bir yerde düzenleme yapacağız diyor. Ama neresinden yapacağız, EYT’nin içine alacaklar mı almayacaklar mı belli olmayan bir konuşma yaptı” diye konuştu.

İşçi şöyle devam etti: “Beni ocak ayında 696 hükmü kapsamında ‘Güle güle’ deyip gönderebilecekler mesela ve ben 4 bin lira maaşa mecbur bırakılacağım. Benim çocuğum üniversitede okuyor, o çocuğun masrafına bile yetmeyecek o para.”

"EMEKLİ MAAŞI BU ŞARTLARDA NASIL YETSİN?"

Bir başka kadın işçi de “40’lı yaşlarda zorunlu emekli edileceğiz. Çoğu arkadaşımızın çocuğu var, okutacak olanı var, düğün yapacak olanı, ev bakanı var. Emekli maaşları zaten belli. Bu enflasyonda, bu yaşam şartlarında bu para hiçbir şekilde yeterli olmayacak. Büyük bir ekonomik sıkıntı içindeyiz. Ek iş yapalım deseler 40’ından sonra kimse iş bulamaz. Ben çocuğumu haziran ayında evlendiriyorum, onun düğün masrafı var. Evimiz kira, bir şekilde idame ediyoruz. Ama tek maaşlı ev geçindiren, birkaç çocuk okutan arkadaşlarımız var. Bizim isteğimiz zorunluluk kaldırılsın, isteğe bağlı bırakılsın. Çünkü emekli olmak isteyen de vardır onlar olsun” dedi.

"NASIL GEÇİNECEĞİZ?"

Bir başka işçi de “Ben de 40 yaşındayım. Eğer emekli edilirsem 4 bin lira maaş gelecek. Benim bir aylık ödemem 8 bin 500 lira. Eşimle birlikte çalışıyoruz ama o da taşeronda. Aynı şeyleri yaşıyoruz yani” diye konuştu. 

Zorunlu emekliliğin kendileri için kanayan bir yara olduğunu söyleyen işçi, “Bizim yüzlerce arkadaşımız ağlaya ağlaya emekli edildi. ‘İntihar edeceğim, nasıl yapacağım, nasıl geçineceğim’ diyen işçi arkadaşlarım var. Büyük bir eşitsizlik ve haksızlık var. Benden önceki işçi sonuna kadar çalışıyor, eski işçiler; İŞKUR’la gelenler sonuna kadar çalışıyor ama biz arada kalanlar KHK sebebiyle zorla kapı dışarı ediliyoruz. Biz bunların artık bitmesini istiyoruz. KHK’den dolayı yine tayin konusu da aynı şekilde. 3.5 yıldır evlenip de eşinin yanına gidemeyen arkadaşım var. Biz çok sıkıldık, yorulduk artık” dedi.

"SESİMİZ DUYULSUN İSTİYORUZ"

Diğer işçi de yıllardır taşeronda çalışmanın yarattığı mağduriyeti anlattı. İşçi, “Yıllarca asgari ücrete mahkum ettiler, şimdi de asgari ücretin altında bir ücrete mahkum etmek istiyorlar. Benim de iki çocuğum var, ikisi de okuyor. Geleceklerini nasıl sağlayacağım 4 bin lira ile? Kadro verdik dediler alakası yok. Aynı şeyleri yaşıyoruz; o zaman şirket vardı şimdi devletin taşeronu” dedi.

14 yıldır bir hastanede çalışan işçi de “Kimse zorla emekli edilmez. Herkes 70’lerine kadar çalışırken bugün 40 yaşındaki arkadaşlarımız emeklilik konuşur oldu. Bu maddelerin kaldırılmasını istiyoruz. Başımızdaki taşeron kalktı ama 696 geldi, zulüm artarak devam ediyor. Biz ayrımcılıktan da sıkıldık artık. Tayin hakkın yok, becayişin yok, zorunlu emeklilik… Yorulduk artık. Sesimiz duyulsun istiyoruz” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

2 aydır ücretlerini alamayan Kent Üniversitesi çalışanları: Yol parası bulamıyoruz

SONRAKİ HABER

Sağlık işçisi: Asgari ücret komisyonunu asgari ücret alan işçiler yönetsin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa