Hayat pahalılığına tepki gösteren vatandaşlar: Zamlar bizi bitirdi
Zamlardan dolayı aldıkları ücretlerle geçinmenin zor olduğunu dile getiren vatandaşlar, ekonomideki kötü gidişatın kısa sürede düzeleceğine inanmıyor.

Fotoğraflar: Evrensel
Ramis SAĞLAM
Eda AKTAŞ
İzmir
Açlık sınırının 8 bin liraya ulaştığı dönemde vatandaşın gündemini geçim derdi oluşturuyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları sokakta inandırıcı bulunmazken, İzmir sokaklarında yaptığımız röportajlar ekonomide kötü gidişatı anlatmaya yetiyor. Zamlardan dolayı aldıkları ücretlerle geçinmenin zor olduğunu dile getiren vatandaşlar, ekonomideki kötü gidişatın kısa sürede düzeleceğine inanmıyor.
Mardin’den göç edip Kemalpaşa’da yaşayan Mehmet Emin Şahin, eşi ve üç çocuğuyla yaşam savaşı veriyor. “Hayat pahalılığı bizi bitirdi” diyen Şahin, “Çocuklarımızın geleceği karardı. Ülkedeki ekonomi nedeniyle adeta deprem sonrası enkaz altında kalmış gibiyiz. Biz belli bir yaşa geldik, fakat çocuklarımızın hiçbir geleceği yok. Çocuklarımızın bir yuva kurabileceklerine, gelecekleri olacağına dair hiçbir umudumuz kalmadı” dedi.
Asgari ücretin iki haftalık mutfak masrafını bile karşılamadığını ifade eden Şahin, “Çocuklarımın zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorum. Kış geldi, yağmurlar yağdığı halde hâlâ yazlık ayakkabı giyiyorum. Ülkeyi bu hale getireni Allah’a havale ediyorum. Bu gidişata bir dur denmesi lazım. AKP’den önce sokaklarda kâğıt toplayarak arsa almıştım. Şimdi çok zor durumdayız” diye konuştu.
"ASGARİ ÜCRET YETMİYOR"
İşsiz olan Mehmet Şirin Uyan, “Hayat çok pahalı, gerçekten geçim çok zor. İş yok, güç yok, millet kan ağlıyor. Bir hafta çalışıyorum, bir hafta çalışmıyorum. Ülkenin ekonomisi gibi bizim de ekonomimiz sıfır. Bu iktidar gitmeyene kadar halimiz düzelmez, çok zorluklar çekeriz. Ülkede asgari ücret neredeyse herkesin maaşı haline gelmiş, asgari ücret yetmiyor. Bence asgari ücret en az 10 bin lira hatta 12 bin lira olmalı” dedi.
"DEVAMLI KEMER SIKIYORUZ"
20 yıldır soba satıcılığı yapan ve her geçen yıl soba satışlarının daha da düştüğünü söyleyen Zeynel Elvermez, “Fiyatlar bir önceki yıla göre katlanarak artıyor. Fiyatlardaki artıştan dolayı soba satışları düştüğü için biz de olumsuz etkileniyoruz. Gelen zamlardan dolayı devamlı kemer sıkıyoruz” diye ifade etti.
Pazar fiyatlarının çok yüksek olduğunu dile getiren Elvermez, “Pazara çıkıp alışveriş yaptığımızda en az 300 lira gidiyor. Bu gidişat kısa bir sürede düzelecek gibi de görünmüyor. Hatta bu sistem böyle sürdükçe imkânsızda diyebilirim. Bozulan ekonominin düzelmesi için 10 yıl kemer sıksak kolay kolay düzelmez. Ülke ekonomisi dışa bağımlı olduğu için kısa sürede işlerin düzeleceğini düşünmüyorum. Üretim zayıf olduğu için bu zorlukları yaşıyoruz. Tarımda, hayvancılıkta bizim meslekte de üretmeye çalışanlara destek olunmadığı için hepimiz zor durumdayız” dedi.
"BİRLİK OLMAMIZ GEREKİYOR"
46 yaşındaki Şahin Peker, kaldırıma açtığı tezgâhıyla yaşama tutunmaya çalışıyor. Diğer yandan kâğıt toplayıcılığı yapan Peker, geçim sıkıntısını şöyle anlatıyor; “İş aradım, yaşım büyük olduğu için ‘sen işimize gelmezsin’ gibi sözlerle beni geri çevirdiler. Başka çarem olmadığı için ekstrada bit pazarı işi yapıyorum. Bulduğum kıyafetleri satarak geçinmeye çalışıyorum. Hayat pahalılığı hepimizin ortak sorunu, buna kısa sürede çözüm bulunması gerekiyor. Konuşarak değil, halk olarak birlik olmamız gerekiyor. Marketlerde bugün gördüğümüz fiyat yarın değişiyor. Denetim yok, müdahale yok. Yetkililerin sesimizi duymasını istiyoruz, her geçen gün daha kötüye gidiyoruz.”
"BENZİNE, MAZOTA ZAM GELDİKÇE FAKİRE YOKSULA YANSIYOR"
57 yaşında 5 çocuk babası Ümit Abbas da sokakta ikinci el kıyafet satarak geçimini sağlıyor. Kirada oturduğunu ve engelli olduğu için aldığı aylık 1226 lira ile geçinmeye çalıştıklarını anlatan Abbas, “Geçim koşulları çok zor, ayakta kalmak için mücadele ediyorum” dedi.
“Bir ekmek 5 lira olmuş. Evimize her gün 5 ekmek giriyor, gerisini siz hesaplayın. Son zamlardan sonra zeytin, peynir alamayacak duruma geldik. 650 lira olan kiramı ödemekte bile çok zorluk çekiyorum. Hayat her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Bu gidişatın durması gerekiyor. Benzine, mazota zam geldikçe fakire yoksula yansıyor. Kimsenin cebinde 1 lira bile para olmuyor. Millet çarşıdan, pazardan alamayınca ikinci ele gelip, 10 lira 20 liraya kıyafete rağbet ediyor” diyen konuşan Abbas, ekonomideki kötü gidişatın bir an evvel bitmesini istedi.
"5 BİN 400 LİRA AYLIKLA GEÇİNEMİYORUM"
Evli bir çocuk babası olan Ali Eren ise garsonluk yaparak geçindiğini söyledi. Genç yaşta hayata atılan Eren, “Evim kira, ekmek 5 lira olmuş. Ben 5 bin 400 lira aylıkla geçinemiyorum. Elektrik, ev kirası almış başını gitmiş. İnsanlar geçinemediği için illegal işler yapıyorlar, ben onlardan olmak istemiyorum. Hırsızlık yapıp çalıp çırpmak istemiyorum, helal paramla ekmek kazanmaya çalışıyorum. Çok acı ama geçinemiyorum. Ben buradan yetkililere sesleniyorum, zamdan önce üretim yapsınlar, başka türlü işimiz çok zor” dedi.
"AY SONUNU GETİREMİYORUM”
Belediyede çalışan Sabahattin Mete ise aldığı ücretin, taşeron işçilerden biraz fazla olmasına rağmen, enflasyon ve hayat pahalılığından kendilerinin de bittiğini söyledi. Mete, “Evde tek çalışanım, üniversitede okuyan bir çocuğum var. Taşrada oturduğum için ev kirası 2 bin 500 lira. İzmir’de normalde 4 bin liradan aşağı kira kalmadı. Aldığım maaşla ay sonunu getiremiyorum. Kiradır, elektriktir, ek hesaptan geçiniyorum. Bankalardan çektiğim kredilerle geçinmeye çalışıyoruz, bu işin nereye kadar gideceğini de bilemiyoruz. Ülkeyi bu hale getirenler sağ olsunlar, hala saçma sapan yöntemlerle ülkeyi bilimden, eğitimden uzak yöntemlerle yönetmeye çalışıyorlar. 20 yıldır ülkeyi yönetenler hala vaat veriyorlarsa halkı kandırmaya çalışıyorlar. Eğitimi, sağlığı bitirdiler, fabrikalar satıldı. Ülkede bitmeyen kalmadı ama bir tek bunlar bitmedi. Bunların seçime bile girmeleri aymazlıktır” diye konuştu.
Evrensel'i Takip Et