Takımlara 'kilo verilsin'
At yarışlarına uzak olanlara hatırlatalım. İngiliz ve Arap ana gruplarında toplanan yarışmalarda, çeşitli kategoriler vardır. Açık klasik koşulardan, şartlılara ve handikaplara epey bir sınıflandırmayla karşılaşırız. İlginçtir, her iki ana grubun anne-baba kan hattı kaliteli olan atları, yüksek ikramiyeli koşularda birbirlerine eşit ağırlıklarla koşturur. Gene de –kadın hakları savunucularının uyarısına gerek kalmadan- dişiler bu en üst kademe yarışlarda, ilkece erkeklerden 2 kg eksik koşma imkanı bulurlar. Ne var ki öteki genel, handikaplı, alt düzeydeki şartlı koşular vb en alt ile üst arasında kimileyin 10-13, 14 kilo farklarla kapasiteleri dengelenmeye çalışılmış atların yarışlarına sahne olur. Batı kriterlerine göre düzenlenen yarış kuralları, haksızlığı gidermeye mecbur olduğunu, mağlubu daha baştan ebedi mağlubiyete mahkum etmenin ölçülmez paraların döndüğü bu alana yıkıcı darbeler vuracağını bilmekte, seyirciye, “aslanı kediye yedirme”nin tadını çıkartmaktan da öteye, belirsizlik hallerini özenle belirli hallere baskın kılmaktadır. Eh, demek isteyen, bu bölgede “doğal, genetik vb” faktörlerle kesinleşmiş üstünlükleri haksızlık pratiğine tahvil etmek yerine bir tür “adaletin” işletildiğini ileri sürebilir.
Düşündürücü olan yan, ligin, adaleti kıyısından kenarından –toplumdaki haksızlıklara ve dengesizliklere, eşitsizliklere vb- işaret edebileceği endişesiyle koruma ihtiyacı duymamasıdır. “O top çizgiyi geçmediyse benler”… “Bize gelince o tekmeyi…penaltıyı…gölü görmezler”… “Vermez oğlum, çünkü’ler” , “Satmış abi maçı, görmüyor musun’lar”…”Kale yanlarına elektronik kameralar koysunlar kardeşim”ler adaletsizliğe, haksızlığa tepkinin en yaygın tezahür biçimidir. (Kimileyin hedefsiz , fiziki şiddete, maddi zarar pratiklerine, hatta ne yazık ki can kıyımlarına kadar uzanabilen tepkiler) adaletsizliğin, haksızlığın kaderle yorumlanmasına, “nedenin bilinmemesine” bağlanabilir. Özellikle kiliseyle iyice kurumlaşmış ortaçağ skolastiğinin, hakim sınıflara ve onların devletine vazgeçilmez payandasıdır kader anlayışı.
Burada da değişen bir şey yok. Adaletsizliğin kaynağı yeşil sahanın çizgileri içine sıkıştırıldığı sürece, futboldan haz almanın faturaları içinde biçimselleştirilmiş bu “haksızlıkları”sineye çekme alıştırmaları yer alır. Seyircinin yaşadığı ve refleksleri, aslında büyük birimle, toplumla model bir ilişki kurar. Haksızlığın mağduru olmayı önlemenin bir yolu olarak tartışılmaz gücü artırmayı düşünebilmektedir en fazla bu seyirci. (Adalet parayla adaletsizliğin mağduriyetini etkisizleştirirken ya da hafifletirken, karşı tarafta mağdur yaratması kaçınılmazdır büyük sistemde de) Daha hava alanında ayakları yerden kesilen, yirmi, yirmi beş milyon avro tutarındaki takviye, “ithal vurucu güç”gibi karşılanır. Bir tek oyuncuya kulübünün biçtiği fiyatın toplamıyla yıllık bütçesini denklemeye çalışan “aynı kategorideki” kulüplerle (takımlarla) –en masum kavramla: yarışmanın- üzerinde, adalet kavram ve duygusunun merkezinde düşünmek gerekmez mi? Hanidiyse uzun periyodlarda hemen hep birbiriyle yer değiştiren birkaç aynı takımının hep başa oynayabildiği ve sergilediği bu şov, kapitalizmin adaletsizliğine hiçbir itirazımız olmayacağını omuzumuzdaki pahada ağır takviyeyle gösterip durduğumuzu unutturuyorsa, şovun figürleri olma durumuna itirazımız yok demektir. Eh bu şovda görevliysek, hemen stadın altındaki forma, aksesuar mağazasına bir uğrayalım derim. Bari, takımlara, yıllık, periyodik girdileri, meşrulaşmış gibi izlenim bırakan borsa spekülasyonları, genel gelirleri, sattıkları, aldıkları oyuncular vb üzerinden kılıkırk yaran değerlendirmeler sonucu “KİLO VERİLSİN”, diyorum. Az da olsa adalet duygumuzu okşar bu. Nasıl mı? Daha ligin başında ya ekonomik güçleri bu kıyaslamalarda “zayıf” kategorisine giren kulüpleri, matematiksel sonuca göre belli bir alınmış sayılan puanla başlatabiliriz ya da üstten birkaç, belli takımdan hemen ilk gün hesaplanmış, o takıma özgü sayıda puan silebiliriz. Bu durumda bizim lig, ister isteme[RTF bookmark start: _GoBack][RTF bookmark end: _GoBack]z “handikap bilmem kaç” ligi olacaktır.
Evrensel'i Takip Et