7 Aralık 2022 12:04

İranlı gazeteci Asal Abasian: İran’da gazeteci olarak çalışmama izin verilmedi

Türkiye’ye bir yıl önce yerleşen İranlı gazeteci Asal Abasian, “Ortadoğu'da ifade özgürlüğünün sağlanacağı ve gazeteciliğin suç olmaktan çıkacağı bir günün geleceğini umuyoruz” dedi.

İranlı gazeteci Asal Abasian: İran’da gazeteci olarak çalışmama izin verilmedi

Asal Abasian | Fotoğraf: MA

Gözde Çağrı ÖZKÖSE

İslam rejiminin baskısı sebebiyle bir yıl önce Türkiye’ye yerleşen ve serbest gazetecilik yapan İranlı Asal Abasian, İran'da kendisine gazeteci olarak çalışma hakkı tanınmadığını söyledi.

Gazeteciliğe 17 yaşında İran'ın başkenti Tahran'da resmi medya kanallarında başlayan ve sosyo-kültürel konular ile kitlesel farkındalık konularında çalışan Abasian, “Kendini kuir olarak tanımlayan bir gazeteci olduğum için İran şartlarında pek çok olumsuzlukla karşılaştım. İşimi iyi yapıyor olmama rağmen pek çok profesyonel pozisyona gelmem engellendi. İran'daki editoryal alan oldukça ataerkil. Böyle bir ortamda İran içinde çalışmak neredeyse imkansızdı ve ben de göç etmek zorunda kaldım. Artık Türkiye'de yaşıyor ve çalışıyorum” dedi.

"İFADE ETTİKTEN SONRA ÖZGÜRLÜĞÜN GARANTİSİ YOK"

İran'da mesleki anlamda da pek çok ayrımcılık yaşandığını ifade eden Abasian, kadın gazetecilerin erkek gazetecilerle eşit koşullarda çalışmadığını söyledi.

Abasian, "İran'daki erkek gazeteciler daha iyi pozisyonlarda, daha iyi ücretlere çalışırlar. Basın özgürlüğünün olmadığı İran'da, gazeteciler olarak aramızda şaka yollu ‘İfade özgürlüğü var ama ifade ettikten sonra özgürlüğün bir garantisi yok’ deriz. Yani evet cesaretiniz varsa istediğinizi ifade edebiliyorsunuz ancak fikrinizi ifade etmenizin bir bedeli oluyor ve bu bedel de genellikle özgürlüğünüz oluyor” ifadelerini kullandı.

İran'da ifade özgürlüğü uğruna bedel ödeyen binlerce gazeteci olduğunu belirten Abasian, “Örneğin Rouhollah Zam rejim tarafından idam edildi. Onun gibi pek çok örnek var. Yakın zamanda sizin de takip ettiğiniz gibi meslektaşlarım ve çalışma arkadaşlarım Niloufar Hamedi ve Elaheh Mohammadi tutuklandı. Birisi Jîna Eminî'nin hastane yatağında fotoğrafını çekmiş diğeri de Jîna'nın cenazesine yönelik saldırıyı haberleştirmişti. Şu anda ikisi de yaklaşık 2 aydır cezaevinde. İşlerini yaptıkları için cezaevindeler. Hala bir avukatla görüştürülmediler” dedi.

TACİZ, TEHDİT, KAÇIRILMA

Türkiye'ye gelmeden önce İran rejimi tarafından sürekli olarak tacize uğrayan Abasian, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Mesleğim süresince, boğularak öldürülmeye çalışıldım, ev hapsine çarptırıldım, saatlerce süren sorgulara maruz kaldım, tehdit edildim, benimle psikolojik olarak oyun oynadılar. Durum o kadar vahim ve katlanılması zor bir hal aldı ki sürgünde ve yurdumdan uzakta yaşamak dışında bir şans bırakmadılar bana. Tehditlerden kaynaklı ciddi psikolojik travmaya maruz kaldım. Durmadan tutuklanıyor ve işkence görüyordum. Göç etme kararı verene kadar yıllarca zulüm gördüm, tacizin her türlüsüne maruz kaldım. Pek çok kez kaçırılmış ve sorguya çekilmiş olsam da bunlardan yalnızca iki seferi resmi olarak gözaltı işlemi yapıldı. Diğerlerinde fiili olarak kaçırılmış konumdaydım.”

Abasian İran’da yaşananlara dair ise “Son 2 ayda İran'da Jîna Amini'nin öldürülmesi sonrası başlayan halk ayaklanmasının ardından 50'den fazla gazeteci hapse atıldı. Ortadoğu'da ifade özgürlüğünün olacağı ve gazeteciliğin suç olmaktan çıkacağı bir günün geleceğini umuyoruz” ifadelerini kullandı.

EN BÜYÜK TEHDİT SINIR DIŞI EDİLMEK

Gazetecilik faaliyetlerini Türkiye'de sürdüren Abasian, her ne kadar durumu İran'da olduğundan daha iyi olsa da hem kendisinin hem de ailesinin halen tehdit altında olduğunu söyledi. Abasian, en büyük tehdidin ise sınır dışı edilmek olduğunu belirterek Türkiye hükümetinin İran İslam Cumhuriyeti ile çok yakın ilişkileri olduğunu aktardı.

Abasian “Gazetecilik suç değildir ve ben de sessiz kalmayı gururuna yedirebilen bir gazeteci değilim” derken; Türkiye'de tutuklu gazeteciler için de dayanışma mesajı paylaştı: “Hiçbir ülkede gazeteciler işlerini yaptıkları için işkence görmemeli, tutuklanmamalı.” (Ankara/MA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Bütün toplum heybede

Bütün toplum heybede

Emekçileri bastırmak için grevler yasaklandı. “İç cepheyi tahkim” denilerek her kesimden siyasetçi, gazeteci ve aydına yönelik sabah operasyonları, tutuklamalar ve akılalmaz gerekçelerle açılan davalar sürüyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Adalet bakanı, "Kimileri ‘Bize soruşturma açın’ dercesine ortalıkta dolaşıyor" demişti. BİRTEK-SEN genel başkanının tutuklanmasından sonra siyasetçiler, gazeteciler ve sanatçılar şafak operasyonu ile gözaltına alındı

Evrensel'i Takip Et